Düşündünüz mü hiç?

Düşündünüz mü hiç gözlemlerimiz ne kadar çok kararlarımıza yansıyor, hayatımızı ne kadar çok etkiliyor.

Çevrende gördüğün mutsuz evlilikler seni evlilikten nasıl da soğutuyor.
Oysa bu onların hikayesi, senin hikayene belki de hiç benzemiyor.
Zaten onlar gibi olacağını sana kim garanti ediyor.

Kadınlar çevresindeki sakat doğumları görüp çocuk doğurmaktan vazgeçiyor.
Oysa bu onların hikayesi, senin hikayene belki de hiç benzemiyor.
Zaten onların başına gelenin seninde başına geleceğini kimse bilemiyor.

Aileden biri kanser olduğunda hemen içimizi bir kanser korkusu sarıyor.
Oysa bu onun hikayesi, senin hikayene belki de hiç benzemiyor.
Moral ve huzur her zaman bu riski çok daha azaltıyor.

İnsan yakın bir arkadaşı aldatıldığında, hemen kendisinin de aldatılabileceğini düşünüyor.
Oysa senin sevgilin, onun sevgilisine belki de hiç benzemiyor.
Seni aldatmayı düşünmek belki de onun aklının ucundan bile geçmiyor.

İnsan beyni sürekli gözlemliyor, bu gözlemler sonucu çeşit çeşit korkular oluşturup sürekli ekiyor.
Korkular bir kar topu ile başlayıp yıllar geçtikçe çığa dönüşüyor.
Sonrasında bilinç altımız her adımımızda bize bu korkuları hatırlatıyor.
Korkularımız hayatımızı yönetmeye başlıyor, verdiğimiz tüm kararlara yansıyor.
Oysa bütün bunlar başkalarının gerçeği, bizim gerçeğimizi bizim tercihlerimiz belirliyor.
Bazen insan bu korkular yüzünden yanından geçen muhteşem bir fırsatı ıskalıyor.
İşin kötüsü bunun hiç bir zaman farkına varamıyor.

Hayat her zaman kendini tekrarlamıyor, bugünümüz her zaman dünün ya da başkalarının hayatının tekrarı olmuyor.
Nedense günümüzde hep olumsuzlukları manşet oluyor, güzelliklerin haber değeri pek bulunmuyor.
Manşetler sürekli korkularımızı besliyor.
Çoğunluk tarafından oluşturulan bu saadet zincirini! bir yerden kırmak gerekiyor.
Yaşanan güzellikleri görebilmek için, manşetlere takılmak yerine, hayatın bizzat kendi içine gülümseyerek bakmak yetiyor.
Gördüğünüz güzellikler zamanla sizin yüreğinize de yansıyor ve onu yavaş yavaş ısıtıyor.
Zamanında ektiğiniz tüm korkular yavaş yavaş tası tarağı toplayıp başka diyarlara göç ediyor.
Hayatınız işte o zaman gerçek bir şölene dönüşüyor.

11 Temmuz 2007