- Kategori
- Aşk - Evlilik
Duygu - mantık savaşları

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde dünyada sadece iki ülke varmış. Bu ülkelerden birinin ismi Mantık Ülkesi, diğerinin ismi ise Duygu ülkesi imiş. Mantık Ülkesinin hükümdarının ismi Mantık Han ile Duygu Ülkesinin hükümdarı Duygu Hatun sık sık birbiriyle kapışırlarmış. Daha sonra, dünya üzerinde kapışmaktan sıkılmış olacaklar ki, savaşlarını farklı bir dünyada vermeye karar vermişler. İnsanın içdünyasında...
Mantık Han kuşkusuz bizim mantıksal yönümüzü ifade eder. Onun sayesinde, olayları anlayabilmemiz ve kavrayabilmemiz kolaylaşır. Ancak ne varki, doğada ve hayattaki çoğu şey mantıksal sebeplerle açıklansa da herşey açıklanamaz. Bir de duygusal yönümüz vardır. Mesela, duygu ile açıklanabilen çoğu şey mantık ile açıklanamaz. Bunun içindir ki IQ testleri tek başına işe yaramazlar, ayrıca EQ testleri de yapılmaktadır.
Mantık Han ile Duygu Hatun bir insanın içdünyasında devamlı bir çatışma halindedir. Öyle ki bazı insanlarda savaşı Mantık Han kazandığından o kişi, aklı ile ön plana çıkar, duygusal şeyleri pek önemsemez, bu tip şeylerin varlığına inanmaz veya gerçekçi görmez. Bazı insanlarda da Duygu Hatun galiptir, bu tip kişilerde ise, her zaman duygusal olaylar ön plandadır, altıncı his çok kuvvetlidir, astolojiye merak ve ilgi çok gelişmiştir, mantığın gerekli olduğunu bilseler dahi, bunu önplana çıkarmayı sevmezler, hayatı düşünerek değil hissederek yaşamak çok daha caziptir.
Bir de aşk vardır tabi. Mesela aşk konusu da Duygu Hatun'un çözebileceği bir meseledir. Mantık Han, ne kadar güçlü olursa olsun, ne kadar etkili olursa olsun, bu olaya hiçbir çözüm getiremez. Burada da önemli olan Duygu Hatun'un etkili olmasıdır.
Hayatta bazı öyle kavramlar vardır ki, bu kavramlara her iki ülke üzerinden de ulaşılamaz, veya her ülke üzerinden ayrı ayrı ulaşılabilir. Mesela mutluluk kavramı buna bir örnek olabilir çünkü bu kavrama Mantık Ülkesi üzerinden ulaşılabilir, Mantık Han'a göre hayatta başarılı olmak için belirli kurallar vardır ve sen eğer bu kuralları uygulayıp doğru yolu takip edersen başarı kaçınılmaz olarak gelecektir ve başarının gelmesi ile beraber bir yan etki oluşacak bu yan etkinin ismi de Mutluluktur. Bu kavrama Duygu ülkesi üzerinden de ulaşılabilir, çünkü Duygu Hatun'a göre yaşamayı seviyorsan; çiçekleri, doğayı, hayvanları seviyorsan tüm bunlar bile mutlu olman için başlı başına bir sebeptir. Bunun yanısıra hele bir de aşıksan, senden mutlusu yoktur. Aşıksındır ve dünyanın gerçekliği senin için bir anda kaybolur ve aslında senin mutsuzluğuna yol açan tüm o "dünyevi sebepler" artık varolmadığından, mutlusundur.
Kuşkusuz her insan kendisiyle barışık olmalıdır. Bunun yolu ise, Mantık Han ile Duygu Hatun'un barış içinde yaşamasından geçer. Bunu, kişi; belki hayatında hiç başaramayacak, belki de erken yaşlardan itibaren başarmayı bilecek, belki de ancak yaşlandığında sahip olduğu "hayat tecrübesi" sonunda bunu gerçekleştirebilecektir. Fakat her ne olursa olsun kişi, bu iki hükümdarı barış içinde yaşatmayı bilmeli, "kendisinin arabulucusu" olmasını başarmalıdır.
Bu iki hükümdarın savaştığı kavramların bir tanesinin ismi de Aşk'tır. Öyle ya, eğer bu savaşı eğer Mantık Han kazanırsa kişi aşık olamaz ancak Duygu Hatun kazanırsa kolaylıkla aşık olabilir. Görüldüğü gibi, kişinin aşık olup olamamasını bu iki hükümdarlardan sadece biri karar verebilmekedir. Ancak her ikisinin barış halinde olması durumuyla da pekala bir kişi, az bir olasılık olsa dahi, aşık olabilir. Ne mutlu o kişilere ki bu iki hükümdarın barış halinde olduğu bir zamanda aşık olabilmişlerdir.