E. Arıca zihniyeti

Türk Futbolunun yerinde saymasının sebeplerinden biride E.ARICA zihniyetindeki teknik adamların varlığı. Sahaya çıkardığın futbolcularına, güzel futbol, güzel mücadele ve futboldan zevk alma yollarını öğreteceğine, çocuklar karşımızdaki takım teknik ve kaliteli oyunculardan kurulu, onları oynatırsak yanarız, ne yaparsanız yapın onları durdurun, tekme, tokat Allah ne verdiyse derseniz, futbolcularda bunu uygulamaya kalkınca sarı ve kırmızı kartları görürse takım 10 kişide kalır, 9 kişide. Diyelim takım dokuz kişi kaldı, ne olacak. Rakip takım futbolcuları vah vah yazık oldu, onlara saygısızlık etmeyelim kendi aramızda top çevirelim mi diyecekler? Veya gol atınca rakip takım antrenörüne gidip, kusura bakmayın gol atarak saygısızlık ettim mi diyecekler. Ne yapmış Lincoln maçın son dakikalarında kendi sahasından çıkarken top sektirmiş. Sanki ana-avrat küfretmiş öyle bir hışımla onun üzerine yürüdü ki, tutmasaydılar ne yapacaktı çok merak ediyorum.

Maçtan sonra kendisine mikrofon uzatılan E.ARICA “LİNCOLN çok saygısız biri Orta sahada 4-5 kez top sektirdi, artistik hareketler yaptı... Metalist maçında yapsaydı ya bu hareketleri.. 9 kişi kalmış bir rakibe saygı duymak zorundasınız.. Yaptığı büyük saygısızlık ve terbiyesizlikti. Bunun için kendisine tepki gösterdim. Hakeme de kızdım, penaltı pozisyonunda ki penaltıysa bilmiyorum top Zoko'nun eline çarptı. Kartı başkasına gösterdi. Siyah ile beyazı ayırt edemiyorsa ben ne diyeyim. Topa elle dokunan adam Zoko, kartı gören adam Teli. Yani siyah adam topa elle dokundu, beyaz adam Teli sarı kart gördü.. dedi.

Futbolculuğunda vasatın üzerine çıkamayan, teknik adamlığında birkaç kez, bir sezonu tamamlayamadan görevinden kovulan, görevde olmadığı zamanlarda da, bir meslektaşım kovulsada ben hemen yerine geçsem diye pusuda bekleyen bu zat-ı muhterem, oyun içinde tekniği yüksek bir yıldızın, şov amaçlı olarak yaptığı top sürme hareketine, içindeki ezilmişlik ve aşağılık kompleksi, yenilginin verdiği acı ile maç biter bitmez mahalle kabadayısı gibi Lincoln’un üzerine taarruza kalkıyor.

O zaman diğer maçlarda da saygısızlık olmasın diye gol atan oyuncular, parmak emme hareketi, sus işareti, yengeç dansı, samba gibi hareketler yapmasın. Hatta her gol attıktan sonra rakip hocaya gidip af dilesinler. Kaldı ki E.ARICA’nın kendi oyuncuları da Galatasaray’a gol attıktan sonra dakikalarca dans ettiler. Üstelik deplasmanda oldukları halde. Bu saygısızlık değil, iki top sektirdin mi saygısızlık.