- Kategori
- Gündelik Yaşam
E-günlük "ne mutlu Türk'üm" dese ne olur, demese ne olur...
'Ne Mutlu Türk'üm' dedirtmeyin
Avrupa İnsan Hakları Komiserliği'nden, "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" sözüne itiraz geldi. Komiserliğe göre, okullarda söylenen "andımız" etnik ayrımcılık içeriyor muş... (ntvmsnbc.com) Milli marş söyletsek ona da bir kulp bulacaklardır. Ne yaparsak yapalım biz ayrımcıyız, onlar değil... İşi gücü yok mu bu insan hakları komiserliğinin? İngiltere'nin resmi ulusal marşı bile yok, ulusal marşımızı da kaldıralım. Tamam "ne mutlu Türk'üm demiyelim" Bayrak da ayrımcılık yaratıyor. Türk bayrağını en yakın terziye verip, bu ülke de yaşayan insanların milliyetlerinin bayraklarını da dikelim ki etnik ayrımcılık yaratmasın... Dükkan, işyeri isimleri, sokak tabelaları, yol tabelaları, apartman isimleri, kapı zilleri, kurumsal ve kamusal evraklar 72 dilde olsun.
Merhaba e-günlüğüm; Böl parçala yönet... Hiç bir sorunumuz yoktu eskiden bu ülke topraklarında. Geçinip giderdik 72 milletle. Kovana çomak soktular ve ayrımcılık olmasın diyerek şiddeti körüklüyor, sürekli bir kutuplaşma yaratıyorlar... İşin daha kötüsü "ayrımcılığa karşı" olanlar gerçek ayrımcılıktan yana olanlar... "Siyah renk ayrımcılık yaratıyor, kaldırılsın" desem, bütün "siyah" renk sevenler ile sevmeyenler karşı karşıya gelir. Zaten takım tutanların, bilmemne dizisini seyredenler ve seyretmeyenlerin, bilmem kim şarkıcıya, sanatçıya hayran olanlar ile olmayanların, sağcısının, solcusunun, zengininin fakirinin, sarışının esmerin, kadınının erkeğinin, bir birine düşman olduğu bu ülke de, ortaya sözde yetkili kurum ve kişilerce atılan her konu, ilave bir düşmanlık yaratmaktan başka bir işe yaramıyor...
Çocuklarımıza değişik isimler koymayalım, ayrımcılık yaratıyor. Ayrı okullara göndermeyelim, ayrımcılık yaratıyor. Herkes aynı tip evde oturup, aynı tip işte çalışsın, aynı tip araba kullanıp, aynı maaşı alsın. Aksi takdirde ayrımcılık oluyor... Kimsenin kimse de gözü kulağı yok be kardeşim. Kendi kendinize gelin güvey olmayın.
Bir zamanlar "eşitsizlik" karşıtı idiniz. Bütün olayları ve yasaları "eşitsizlik" yaratıyor diye değerlendiriyordunuz. Ne oldu da bir den kavram değişti ve ayrımcılık oldu? Eşitsizliğin önüne geçemeyeceğinizi, gerçek eşitsizliği yaratanların kendiniz olduğunu anlayıp vaz geçtiniz. Şimdi ayrımcılık tantanası...
Önce eşitsizliği körükleyin sonra karşı olun,
Önce ayrımcılığı körükleyin, sonra ayrımcılığa karşı olun,
Önce insan haklarını sonuna kadar ihlal edin, sonra insan hakları savunucusu olun,
Önce insanları açlıktan ölüme terkedin, sonra Afrikada ki açları korumaya kalkın,
Hayvanların neslini tüketin, sonra en çetin hayvan savunucusu olun,
Ormanları yakın, doğa savunucusu olun,
Dünya'nın içine edin, sonra "global ısınma, küresel susuzluk" çığlıkları atarak toplantılar, zirveler yapın...
"Ayrımcılık" ha! Annenize sorun babanıza hiç ayrımcılık yapmamış mı? Veya Babanıza sorun annenize hiç ayrımcılık yapmamış mı? Uzattım külahımı dinliyorum.........
Önden buyrun, ben tokum artık yiyemiyorum...
Akşamları iş yerimi kapatıp, eve gidiyor ve bahçede ağaçların arasında köpeklerimle birlikte sohbet ederek hiç bir canlıya zarar vermeden rakımı içiyorum. Huzurumu bozan tek şey yasalar ve uygulanış biçimleri... Editörler bile bozamıyor huzurumu...
Çok bunalmış gördüm seni e-günlüğüm; biraz ara ver istersen... Sen bilirsin karar senin...
Sabah işe geldim ve tatsız tuzsuz işlerime devam ettim. Ben de bunaldım ama ay başı olduğu için bunaldım. Lanet olası giderler bir türlü bitmiyor. Kazandığımızın ve kısıtlı harcamamızın çok üzerinde gider olunca bunalıyorum bazan...
Bu gün bir abone daha yaptım. Koyvermek yok. Hemen her gün bir abone yapıyorum. Bazıları bırakıyor, bazıları yeni başlıyor. Bir çarktır dönüyor. Bakalım kim galip gelecek? Abone listemi kontrol ettim. Taşınma, devretme ve kapanma işlemleri çok fazla. Yani "teğet" geçen kriz ile hiç alakası yok... Kendiliğinden oluşuvermiş her şey...
Bu gün de Gandhi 140 yaşında... Canlılara zarar vermeme, etyemezlik, kişisel arınma ve farklı inanç ve kastlara saygı gibi kurallarla örülmüş ‘Janizim’ felsefesine uygun olarak büyütülen bir büyük insan....
Akşam yemeğimi, kakaolu kek ve hoşafımı yedim gidiyorum e-günlüğüm... Seni de denetleyicilerinin yanına yolluyorum. Bakma benim yazdığıma, yazılarıma ve fikirlerime karar veren başkaları... Hoşçakal
Biliyor musun: İklim değişikliği daha fazla çocuğun aç kalmasına yol açacak mış...
Çirkin söz: ''başarılı olmak zorsa istifa edin başka kuruma geçin" Iğdır Valisi'nin ilk ve ortaöğrenim okulu müdürleri ile yaptığı toplantı da söylediği söz... (ntvmsnbc.com) Ayrımcılık yaratmaz...
Güzel söz: "Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir..." M. Gandhi