E-günlükte bilimsel araştırmalar ve yangın...

İyi günler e-günlüğüm;
Dün gece bir önceki gün yapamadığım için, iki kat yürüyüş yaptım. Yoo canım falan çıkmadı. Belasız bana eşlik etti, ben de erkekliğe renk sürdürmemek için hiç çaktırmadım, ama onun canı ciğeri çıktı. Bir daha asla beni görmek istemez sanırım. Bu herif manyak demediyse bile yakında der...

Boss bütün topları halletti. Hepsi paramparça oldu. Bu gün yeni top almam gerek. Oyun oynarken kendini parçalıyor. Kaşı çizildi, çenesi yara oldu, ayağı çizildi. Heryeri yaralandı. Ufak tefek yaralar olduğu için ben de aldırmıyorum. Zaten bende de bir sürü yaralar oldu. Elim, dizim, ayağım çizik içinde. Dün akşam da yere düştüm popom acıyor... Duvara hızlı top atmaktan sağ dirseğim ağrıyor. (yeter yahu amma mızmızlandım)

Bu gün yine hava rüzgarlı ve serin değerli günlüğüm. Sana sıcak mı geliyor? Onun sebebi beton yerleşim birimlerin de ve asfalta yakın yerlerde durmandandır. Bak bana, yan tarafta ağaçların altındayım. Aynı havayı teneffüs ediyoruz, hava sıcaklığı aynı ama ben üşüyorum. Kesin ağaçları kesin. Kavrulup yok olacak insanoğlu denen nankör yaratık...

Bu gün yine bir çok kaza gördüm. Havalar sıcak olunca güneş ışığı sanırım camlarda yansıma yaratıyor ve görüşü engelliyor. Ayrıca aşırı sıcaklar halsizlik yaratıyor ve dikkatsizliğe sebep oluyor. Uzun yıllar yaptığım araştırmalar sonucu göstermiştir ki; sıcak havalar da trafik kazaları artmaktadır. Daha önce uzun yıllar yaptığım araştırmalara göre de kış aylarında trafik kazaları artmakta idi. Bu araştırma sonuçlarını her mevsim gündeme getirerek ne kadar sağlıklı bir bilimsel araştırma yaptığım insanlar tarafından anlaşılıyor. Sıcak havalar da vücudumuzun salgıladığı ter göz kapaklarımızda da zerrecikler halinde oluşum gösterir ve bu zerrecikler zamanla buharlaşır. İşte bu buharlaşmanın gerçekleştiği sırada görüşümüz, tıpkı bir büyük rakı bitirmiş gibi çiftleşir. Yani çift görme sendromu meydana gelir. Bu sendrom beyinde devrimsel travma yaratır ve o anda bir kavşaktan geçiyorsak kaza yapabiliriz. Diğer bilimsel araştırma sonuçlarımı ilerki günler de kamuoyu ile paylaşacağım. Şimdilik kazasız yaz ayları diliyorum...
İş yerimin yanındaki binanın en alt katının, balkonunun altında ki aralıkta küçücük bir boşluk var. Bu sabah sesleri duyunca dikkatlice baktım. Ne göreyim! Kör bir tekir marka kedi yavrulamış. Kaç yavrusu olduğunu sayamadım ama çok yavrulamış. Zaten böyle zamanlarda anne hayvanlara fazla yanaşılmaz. İncelemelerime göre tekir marka kedi insan denen yaratıktan çok çekmiş olacak ki korkudan titriyor.

Zavallının bir gözü de yuvasından çıkmış ve tek gözle kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürüyor. Yakın bir yerine su bıraktım ve gidip gelip kontrol ediyorum. Bütün mahalle hayvan severleri (!) kedi için bol bol hazır mama bıraktılar. Ben ona akşam bir güzel et haşlama vereyim de lohusa zamanı güzel beslensin. Hatta bir de şerbet yapayım komşulara dağıtırım. Mahallemizde ki kedi sayısı altmış sekizden (altı yavru doğurmuş olarak hesap ediyorum) yetmiş dört e çıktı. Bu rakamlar nüfus sayımında çok önemli...
Servislerimi hallettim, akşam yemeğimi linda ile yedim ve oturdum. Servis çıkıncaya kadar yazarım.

Son dakika haberi geldi: Marmaris’in Armutalan mevkisinde orman yangını çıktı. Otellere 200 metre kadar yaklaşan yangının yerleşim alanlarına ve otellere zarar vermemesi için büyük mücadele veriliyor. (ntvmsnbc) Lafa bak "yerleşim alanlarına ve otellere zarar vermemesi için mücadele veriliyor" Bırakın hepsi ormanla birlikte yansın. Esas zarar seneler sonra doğa tarafından verilecek. Doğa intikam alacak, ağaçların yükselen çığlıkları orada yaşayanları boğacak... Her sene giderdim, sekiz senedir gitmiyorum. Son gittiğim de nefes alamadım... Milliyetçi Türkiye imiş... Gülerim.

Değerli e-günlüğüm; sevgili ablama çok teşekkür ediyorum. Bendeniz ayakkabı canavarına bugün iki adet ayakkabı hediye etti. Medyum mudur nedir, ayakkabıya ihtiyacım vardı, nereden anladı acaba? Kesene bereket ablacığım, sağol ablacığım, üç ay sonra yine beklerim ablacığım, bir de kışlık ayakkabıya ihtiyacım olacak ama acelesi yok ablacığım. (amma dalkavukluk yaptım ya)
Yine akşam servisleri başladı, gidip gelip yazıyorum. Yani yazdım bitirdim en sonunda. Eh gideyim artık, sende git artık.
Canım günlüğüm; sana hayırlı akşamlar diliyorum. Yarın yine yazışırız. (hafta ne çabuk bitti ya) Hoşçakal.

Biliyor musun? Sığırların dört tane midesi vardır... (bunu okulda bize neden öğretmediler? Belki de öğrettiler ama ben öğrenmemişimdir:)
Güzel söz: "Bir seçim yapmanız gerektiğin de, seçmemek de bir seçimdir..." William JAMES (yok be anam, biz genelde hem seçmez, hem de yeni öneriler getirir ortalığı karıştırırız...)