Edep pazarı...

İlim ilim bilmektir

İlim kendini bilmektir

Sen kendini bilmez isen

Ya nice okumaktır…(Yunus Emre)

Başbakan, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu kürsüde konuşurken ayağa kalkıp kürsüye doğru hareket ederek, konuşmaya sözlü olarak müdahale etti… Ayrıca,  Feyzioğlu’nu edepsizlikle suçlaması gündeme damgasını vurdu…

Demokrasi tahammül etme sanatıdır… Kaldı ki, Feyzioğlu’nun konuşması yapıcı bir konuşmaydı…

Cumhurbaşkanı’nın olduğu bir ortamda, Başbakan, makamına yakışmayacak bir davranış sergileyerek, Cumhurbaşkanı’nı da güç durumda bırakmıştır…

Cumhurbaşkanı’nın ve Genelkurmay Başkanının da Başbakanla birlikte salonu terk etmelerini ise anlamakta zorluk çektik…

Medya, bu yaşanılan durumu manşetten verdi…

Yurt Gazetesi: Çankaya’ya değil Bakırköy’e…

Sözcü: “Allah sonumuzu hayretsin. Türkiye böyle bir edepsizlik görmedi”

Hürriyet : “Şok çıkış”

Yeniçağ:" Öfke Nöbeti”

Ortadoğu: “Erdoğan, Danıştay töreninde olay çıkardı.”

Milliyet : “Van Depremi”

Taraf: "Protokolde dehşet”

Edep; çok geniş anlamlar içermektedir, tanımı oldukça zor ve göreceli bir kavramdır… Bir toplum için edepli bir davranış, başka bir toplum için olmayabilir… Yüzyıl önce edepli bir davranış bugün edepsizlik olabiliyor…

Arapça’dan dilimize geçen bu kavram’ın çoğulu “âdâb”tır.

TDK Sözlüğüne göre: 1-Toplum töresine uygun davranma 2- İyi ahlak, incelik, terbiye

Toplumdan topluma, zamandan zamana değişen, değişikliğe uğrayan kavrama “saygı bilirlik” de diyebiliriz…

Görgü kuralı (muaşeret), düzgün davranış,  öykü anlatımı gibi anlamları da vardır…

Âdâb, süreç içinde toplumların oluşturduğu sözlü kural ve davranışları içine alır…

Hani hep deriz, her şeyin bir adabı var diye… İçki içmenin de bir adabı vardır, bu âdâb durağan bir olgu olmayıp, yok olan veya yenilenen bir süreçtir…

Toplumların ve bireylerin edep anlayışı farklı olabilir… Göreceli bir durumdur… Zihniyetlerle de yakından ilgilidir… Hangi davranış edepli davranıştır, hangi davranış edepsiz davranıştır bunun kesin bir ölçüsü yoktur…

Şöyle geçmişe uzanıp bir örnek vermek istiyorum… Çocukluğumda,  köyümüzdeki kadınlar bir erkeğin önünden geçmezler, beklerlerdi... Bu davranış o zamanlar edepli bir davranış olarak algılanıyordu… Şimdiki kuşak için ise bu davranış çok komik olarak algılanıyor…

Edepler yazılı kurallar değildir… Kimse, kimseyi edepsizlikle suçlayamaz…

Başbakan, kendi edep anlayışını bu topluma dayatamaz…

Asıl haksızlığa, hakarete uğrayan Feyzioğlu’dur…

Haksızlığa uğrayan Feyzioğlu’nu desteklemek bana göre edepli davranıştır…