Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '22

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Edirne Lezzetleri

Hayatım boyunca hep bir şeyler öğrenmeyi, araştırmayı ve özellikle anlatıp öğretmeyi sevdim. Hatta baktım ki anlatmak da yetmiyor, yazmaya bile girişmiştim bu mantıkla. Yıllardır bu köşede yazıyorum ve elimde olsa her gün yazarım. Yapmış olduğumuz bir gezide oraya ait lezzetleri tadarken aklıma direkt onları sizlere aktarmak ve yazmak geldi.

“Yahu bir dur, anı yaşa yemek yerken de okurlarını düşünmezsin be özge.”

Şak diye aklıma geldi. Dedim ben bunları yazmaz mıyım çatır çatır? Çünkü içinizden biri olur da bahsedeceğim yere gider, kalkar da internetten zaman ayırır zahmet eder araştırmaya. Hiç gerek yok… Hepsi bu yazıda var. Hadi kemerleri takın, yolculuğumuz Edirneye!

Her bölgenin,yörenin,şehrin kendisine has lezzetleri var bilirsiniz. Daha önce Edirne’ye gitmediğim için öncesinde güzel bir araştırma yapmıştım. Önce kahvaltıyla başlayalım, önceliğiniz serpme kahvaltıysa “Bizim Bahçe” kahvaltı yerine gidebilirsiniz. Sıcak bir aile ortamı var ve doğayla iç içe. Önceliğiniz tek tek alabileceğiniz ve bir daha unutamayacağınız bir menemen tadı ve benzeri kahvaltılıklar ise çarşıda bulunan “Tadım” kahvaltı yerine gidebilirsiniz. İkisi de söylendiği kadar varmış. Yemek mevzusuna gelirsek, aslında birçok yer var ve eminim hepsinin kendisine özel tadı ve tarzı vardır. Köşemizde bahsetmeye layık gördüğüm yerler: Niyazi Usta, Kırkpınar Kasap Restaurant. Aydın Tava Ciğer’e ise sıra çok olduğu için gidemedik, soğuk havada bekleyen 20-25 kişiyi dışarda görünce lezzetini gerçekten merak ettik. Malum Ciğer ve köfte meşhur. Yemeklerde gelen belli başlı mezeler var. Edirne Köftesinin vazgeçilmezi olan acı biber sosu her masada karşınıza çıkıyor mesela. Ayrıca bir de “Ciğerci Biberi” olarak bilinen asıl adı Karaağaç biberi olan farklı bir biber geliyor. Kuru ve çıtır yapıda olan bu biberi ısırınca başta her şey güzel ama sonradan “Yandım Allah.” Tepkisi verebiliyorsunuz. En son ciğerci biberini yedikten sonra gözümden akan yaşı gören bir teyze karşı masadan seslendi : “ Çok acı canım yeme,yeme.” diye. Yemek sonrası tatlı çeşidi olarak daha önce duymadığımız “Hayrabolu tatlısı” karşımıza çıktı. Kemalpaşa tatlısını andırıyor, hatta bilmeseniz karıştırabilirsiniz. “Trakya Peynir Tatlısı” da farklı bir tercihiniz olabilir. Şehirde gezerken başka dikkatimizi çeken bir şey de küçük kahve dükkanlarının fazla olması. Al-götür kahve mantığı adım başı karşınıza çıkıyor. Gelelim Peynire… Malum yörenin peynirleri meşhur. Bizim tercihimiz Akgünler- Meşhur Trakya Beyaz Peynirinden yana oldu. Satın alırken sert peynir mi, yumuşak mı? diye tercihiniz soruluyor. Beyaz ,kaşar, lor, yöresel ve birçok farklı şekilde peynirinizi seçebilirsiniz. Son olarak oradan ayrılmadan önce tadabileceğiniz veya alabileceğiniz gıda ürünlerine. Edirne’nin badem ezmesi ve kavala kurabiyesi oldukça meşhurmuş. Keçecizade ve Arslanzade’nin üretimleri dikkatimi çekti. Sadece badem ezmesi ve kavala kurabiyesi değil daha farklı çeşitler de mevcut, henüz iki lezzeti tatma fırsatımız oldu. E tamam artık, oku oku doydunuz bence.

Daha bilmediğimiz, tatmadığımız birçok şey vardır eminim orada. Bunlar benim naçizane önerilerim, işinizi kolaylaştırmak için… Eğer olur da yolunuz düşerse bu yazıyı okuyarak yolunuza devam edersiniz. Benim için de Boncuk Cafe’de nazar boncukları altında bir Türk Kahvesi için bari. Benden yazması, gerisi her zamanki gibi sizin tercihiniz… Yardımcı olabildiysem ne mutlu.

Sağlıkla Kalın!

Not: “Bir de farklı bir kahve çeşidi var onu ayrı bir köşede anlatırım.”

Gıda Yüksek Mühendisi

Nermin Özge Çağlar

 
Toplam blog
: 385
: 303
Kayıt tarihi
: 20.02.15
 
 

Gıda Yüksek Mühendisi  ..