- Kategori
- Şiir
Efendim

Demek gidiyorsun efendim
Yarı kurak bırakacaksın beni
“ Kurakçıl bir bitki”
Yukarıya sürülen anahtarın
Gıcırtısı kalacağım
Ağız tabanında çıkan
Bir çeşit küçük bir ur
Tıp ağzıyla bir “kurbağacık”
Demek gidiyorsun efendim
Dünyanın bir parçası olarak
Bırakacaksın beni
Kırsal bakışlarıma
Kor parçası düşürüp
Helalliğini cami imamından isteteceksin
Git efendim
Gözün kalmasın arkanda
Kura neferi, seni buldu demek
Rehinde bulunan ruhunu
Aldılar çarçabuk
Aramızdaki hatır senedi
Zamandan öte işleme girdi
Demek gidiyorsun efendim
Adam içine karışıyorsun yani
Son derece kalabalık, bırakıyorsun beni
Bu işte bir adaletsizlik var
Yaşamın adil olmadığı kadar
Ölüm de adil değilmiş meğer
Adlı sanlı makamın hazır
Üzerinde bir dörtlük
“ Evcil olmayan hayvanları vurma
Evin içinde belki de kurt
Evimi; karım, çocuğum sanma
İçim içimde bir yurt”
Ah efendim
Bu anlamsız sözleri ne diye yazdırdın
Bu badireden kurtulamadın
Çözülmesi güç
Düzensiz disiplinsiz
Bir hastalık, sardı her tarafımızı
Git efendim
Cümlelerimdeki
Ses düşmelerine aldırma; nasılsa
Birazdan kendimle kalınca
Çoğalacak binlerce acılarım
Ses türemelerimden
Belki anlam kaymasına uğrayacağım
Git efendim
Seninle kaynaşmadan
Git
İntiharı bu kadar çekici kılma gözümde
Canan Al ( Nehir Amara)
Deliler Teknesi kasım aralık sayısı 2008