Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '18

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Ege Notları

Ege Notları
 

Bir Karadenizli olarak Karadeniz aşığıyım
Hırçın denizinin, doğasının, havasının, o buz gibi suyunun.

Ama Ege’nin yeri bende ayrı
Her yaz giderim
Hatta çoğu zaman sezon sonlarına denk getiririm ki Ege’nin masmavi suları hem sessiz, hem ılık, hem de tertemiz olur

Hem biz Karadenizliyiz, öyle sıcak deniz bizim lügatımıza uymaz, biraz serin olacak deniz dediğin
Yine bir sezon sonu, geçtiğimiz hafta gittim
Datça’yla başlayıp, Marmaris, İçmeler, Akyaka, Azmak Nehri ile bu sezonun, son sıcak turunu yaptım

Nasıl güzelsin Ege!
Tam anlamıyla bayıldım!
Nereden başlayayım bilemedim

Çam ormanlarının arasından süzülerek inen yolun sonunda İnci Heykeli ile karşılıyor konuklarını Marmaris...

Doğal limanı, dantel gibi işlenmiş koyları, palmiye ağaçları ile süslenmiş sahil şeridi ve eşsiz mimarisiyle mükemmel bir tatilin en güzel adresi

Koylardan önce merkezi gezeceğim ben diyorsanız Marmaris yat limanı ve çevresinde Marmaris Kalesi Müzesi, Hafza Sultan Kervansarayı ve Bedesten'i ziyaret edebilirsiniz.

Ama o koylar kesinlikle görülmeye değer…
Armutalan, İçmeler, Sedir Adası, Cleopatra Plajı, Amos, Bozburun…
Tekne turları sayesinde bu koyları gezebiliyor, hatta her koyda durup yüzme fırsatı bile bulabiliyorsunuz

Mavinin her tonunun yer aldığı bu sahillerde yüzmek benim gibi mavi aşığı olan biri için efsane bir olay

Biraz tuzlu denizi ama o da tuzu biberi olsun canım Ege’nin

Şu konuyu da es geçmeyeyim
Bir Karadenizli olarak fındık ve kestaneden başka meyve ağacı görmeyen birinin; kendini mandalina, nar, avakado, limon ağaçlarının arasında bulması nasıl bir heyecandır
O turunç kokusu burnumun ucunda hala!

***

Gelelim Datça’ya…
Yıllardır bir Datça’dır söylenir durur
Sonunda gittim
Söyleyenlerin bir bildiği varmış
Ne güzelsin Datça!

Datça deyince aklımıza ne geliyor?
Deniz değil, kum değil, güneş değil, önce Can Yücel geliyor.
“Beni kuzum Datça’ya gömün!” demiş, boşuna mı demiş, boşuna mı bu kadar sevmiş?
Can Baba’nın elbet bir bildiği vardır.

Beyaz duvarlarını begonvillerin sarmaladığı, yaseminlerin dantel gibi ördüğü hoş kokuların estiği tatil kasabası Datça

Datça çiçektir, Datça begonvildir
Sezen abla da güzel anlatmış şarkısında “Begonvil boy vermiştir şimdi, yasemen basmıştır” diye

Nazlı mı nazlı begonvil
Soğukla arası yok.
Hava akımını ve fazla suyu sevmiyor.
Don yediğinde ölüyor.
Güneşe âşık, ışıkla  dans ediyor.
Alıp getireyim birkaç fide dedim, yetişmez orada dediler, üzüldüm…

Datça merkezde müthiş manzaraya sahip koylar var: Kumluk plajı, Taşlık plajı.

Ama o civar koylar diyorum başka da bir şey demiyorum
Kargı Koyu, Ovabükü, Hayıtbükü, Knidos, Palamutbükü, Bördübet, Selimiye…

Datça’yı Can Yücel’in izinde keşfetmek istiyorsanız izlerini en çok göreceğiniz yer Eski Datça bölgesi.

Eski Datça insanıyla, taş evleriyle, dar sokaklarıyla, Alaçatı gibi İstanbullu işletmeciye teslim olmamış, olan kısımları da güzel insanların eline kalmış bir güzel ömür uzatma kaynağı.
Zaten küçücük, şöyle bir dolaştınız mı oranın yerlisi gibi hissediyor, gördüğünüz ilk yere atıveriyorsunuz kendinizi sanki yıllardır oranın insanıymış gibi.

Can Yücel’in evi de burada yer alıyor.
Can Yücel’in evi gezmek görmek isteyenlere kapalı.
Lakin yine de kapısına kadar gitmek isterseniz Eski Datça’nın ana caddesi sayılabilecek Çarşı Caddesi üzerinde kalan Can Yücel Sokak’tan girip yolu takip ettiğinizde evine ulaşabilirsiniz.
Evin kapısında Can Yücel’e ait birkaç şiir, mezarının başına gelen olaya dair bir sitem yazısı ve BirGün gazetesinde yayınlanmış “Keşke sen de burada olsaydın!” başlıklı bir yazı yer alıyor.

Peki, Datça’da ne yenir içilir diyorsanız gelelim o konuya
Tabiî ki Karadeniz balığının yerini tutmaz ama deniz kenarındaki salaş balıkçı meyhanelerinde rakı-balık yapmanızda fayda var

Aman diyim mezeyle doymayın çünkü eşsiz mezeler var!

Yok ben rakı sevmiyorum diyorsanız size efsane bir önerim var
Datça Vineyard!
Tam bir lezzet şatosu
Bağların ortasında şarap üretimi yapılan bir yer

Datça'da 40 dönümlük arazide kendi bağ evlerini kurmuşlar ve buraya yerleşme kararı almışlar. Şimdi tüm aile hem hayallerini gerçekleştiriyor, hem de Antik dönemde bağları ve şarapları ile ünlü olan Datça'nın tanıtımına katkıda bulunuyorlar...

Bağ bozumunu kaçırmanın üzüntüsünü nasıl atlatırım diye hayıflanırken neyse ki bağları yine de gezebileceğimizi söyledi işletme sahibi

Bağları biraz gezdikten sonra şarap mahzenlerini dolaştık, tadımlar yaptık
Adeta bir gurme havasında Blush’ı tercih ederek, peynir tabağı ve muhteşem Datça manzarası eşliğinde şaraplarımızı yudumladık

Blush her zaman favorimdir ki Öküzgözü üzümünden üretilir, Türkiye ve dünyada bir ilktir bu.
Hafif içimi ve serinletici özelliği ile tam olarak yaz aylarına hitap ediyor

***

Damağımda Blush tadı ile rotayı Akyaka’ya çevirdim
Marmaris'e 32 km uzaklıkta bulunan Akyaka çok şirin ve sakin bir tatil beldesi
Kendine has mimarisi, ufacık çarşısında bulunan sahil balıkçıları, hediyelik eşyacıları, butik konaklama işletmeleri ve tertemiz plajı ile de ünlü

Akyaka'nın yanı başından akarak denizle buluşan Azmak Çayı ise görülmeye değer
Buraya geldiğinizde kesinlikle ufak tekneler ile Azmak Çayı Turu yaparak buranın keyfini çıkarmalısınız.

Zira ben hayatımda böyle bir manzara görmedim
Sazlıklar arasında çok farklı bir dünya bulacak, suyun berraklığına ve suyun altındaki harika görüntüye hayran kalacaksınız.

Tereddüt etmeyin ve Azmak’ta yüzün.
Evet buz gibi, evet içinde devcileyin yosunlar var, hipotermi geçirebilirsiniz ama olsun girin sonra pişman olursunuz!

İnstagram’a #huzur hashtag’li fotoğraf koymak için değil, gerçekten huzur arayışında olduğunuz için sakin bir yer bulmaya çalışıyorsanız buralar sizin için biçilmiş kaftan.

Azmak’ın suyunun güzelliği, berraklığı, suyun içindeki en küçük detayı bile görebiliyor olmanız inanılmaz bir his.

Üstelik henüz popüler tatilcilerin gazabına uğramadığı için ortalıkta büyük bir tesis, açık büfede kendinizi kaybederek hiç yemeyeceğiniz şeyleri tabağınıza profesyonel bir biçimde dolduracağınız Her şey ama her şey dahil tesisleri ile dolup taşmıyor.

Hee bir de buraya gelmişken meşhur Azmak köftesini de yiyin derim, tadı hala damağımda…

Yani demem o ki eşsiz bir tadın var Ege
Her köşene hayran kaldım!
Yeniden görüşmek ümidiyle…
 

 
Toplam blog
: 57
: 189
Kayıt tarihi
: 15.11.17
 
 

Süleyman Demirel Üniversitesi Halkla İlişkiler - Anadolu Üniversitesi İşletme  Köşe Yazarı/Blogge..