Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '15

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde deprem devam ediyor!

Deprem yıkar, geçer. Arkasında, yıkıntı, ölüm, gözyaşı bırakır. Zamanla yıkıntılar temizlenir; ne var ki “eğitimde deprem” bitmiyor.

13 yıl bir okulda çalışan öğretmene zorunlu yer değiştirmesi planlaması, iptal ediliyor. Diyeceksiniz ki iyi ya öğretmenler rahatlamıştır. Doğru da madem böyle bir karar uygulanamayacaktı; öğretmenler neden huzursuz edildi? İktidar, erken seçim olursa oy kaybeder kaygısıyla öğretmen rotasyonundan dönmüştür; ilk fırsatta yeniden uygulayıp uygulamayacağı belli değildir. Yazboz tahtasına çevrilen eğitim karşısında; eğitimciler, öğretmenler, öğrenciler, veliler şaşkın. Ne yapacaklarını bilmemektedirler.

Dershanelerin durumu, Arap saçına döndü. Dershane kurucuları, İşin içinden zor çıkarlar. Temel liseye mi, özel öğretim kursuna mı dönüşecekler? Birisi, sana ne dershane kurucuları karar versin, diyebilir de önemli olan geleceğimiz olan çocuklarımız.

Düzenlemenin detaylarını basın toplantısıyla paylaşan Bakan Avcı,  ''Dershaneler, özel öğretim kursu adı altında tanımlandı'' dedi. 

Buna göre;

Dershaneler, bundan böyle ‘özel öğretim kursları‘adı altında etkinliklerini sürdürecek.8 Ağustos 2015’te değişen Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre,  üç farklı bilim grubunda eğitim verilecek.Türk dili ve edebiyatı, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe (felsefe, sosyoloji, psikoloji, mantık) bilim gruplarında, özel öğretim kursları açılabilecek.

Kişisel gelişim kursları, kişilerin, sosyal ve kültürel alanlarda Bakanlıkça belirlenmiş uygun eğitim ortamlarında, öğrenim seviyelerine, ilgi ve isteklerine uygun öğretim programları doğrultusunda, bilgi, beceri, dil, yetenek ve deneyimlerini geliştirdiği, serbest zamanlarını değerlendirdiği ve benzeri eğitimlerin verildiği çeşitli kurs kapsamındaki özel öğretim kurumlarını kapsayacak. Bu kapsamda, yabancı dil kursları ile açık öğretim öğrencileri için hazırlanan kurslar olacak.

Bakan Avcı, şöyle devam ediyor:

"Bu hem bir sorumluluk hem de bir görevdir Milli Eğitim Bakanlığı açısından. Biz Türkiye'de her ne ad altında olursa olsun eğitim öğretim faaliyeti gösteren bütün kurumları gözetlemekle ve denetlemekle yükümlüyüz, sorumluyuz, diyor da izinsiz apartman altlarına açılan Kuran kurslarını denetliyor mu?

·  Dershaneler özel öğretim kursları adı altında tanımlandı.

·  Özel öğretim kurs binalarının bağımsız girişi bulunması gerekecek

·  Dönüşmek isteyen kurumlar 3 bilim gruplarından (matematik-fen gibi) birini seçecek. Seçecek de öğrenci, birden çok gruptan ders almak isterse ayrı ayrı para yatırmak zorunda kalacak.

·  Mezunların bilim derslikleri ayrı katlarda olacak

·  Kurslar, aynı binada 3 bilim grubunda eğitim verebilecek.

·  Kurslardaki sınıflarda öğrenci sayısı 16'yı geçemeyecek. 16'nın altı olabilir.

·  Temel liseler, hafta sonu mezun öğrencilere kurs verebilir. Mezunlar için de halk eğitim merkezlerinde bu kurslar verilmeye devam edilecek.

·  Her öğrenci (lise) kendi yaş grubunda ve kendi sınıf grubunda sınıflara devam edebilecek.

·   İlköğretim öğrencileri özel etüt merkezlerine gidebilecek.

·  Kurslar, hafta sonu sadece cumartesi günü ders verebilecek.

·  Pazar günleri özel eğitim kursları kapalı olacak.

·  Bilim grupları için hazırlanan kurs programı genel müdürlükçe onaylanacak

·  Lise ve dengi okul mezunlarına yönelik, Türk Dili ve Edebiyatı, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe (felsefe, sosyoloji, psikoloji, mantık) bilim gruplarını uygulamak isteyen temel liselerde, Genel Müdürlüğün izni ile sadece hafta sonlarında, kendi öğrencilerine, takviye kurslarını ise hafta içinde 07.00 ila 19.00 saatlerinde verebilecek.

·  Zorunlu eğitim çağındaki öğrenciler için kurslar 19.00'a kadar açık olacak

·  Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin, bahçesi bulunan ve müstakil binaları olacak,

·  Özel öğretim kursları, bağımsız girişi bulunan ve bütün birimleri aynı binanın birbirine bitişik daire veya bitişik alt ve üst katlarında ya da aynı bahçe içerisinde tamamı kuruma ait binalarda olacak

·  Diğer kurumların ise bütün birimlerinin aynı binanın birbirine bitişik daire ya da bitişik alt ve üst katlarında ya da bitişik binaların birbirine bağlantılı aynı katlarında ya da aynı bahçe içerisinde tamamı kuruma ait binalarda olması gerekecek.

·  Çeşitli kurslar kapsamında açılan özel öğretim kurslarına devam eden lise ve dengi okul öğrencileri ile mezunlarının eğitim aldıkları bilim derslikleri ayrı katlarda oluşturulacak.

·  Kurumuna program ilavesi yaptırmak isteyen kurucu ya da kurucu temsilcisi, okullar dışındaki kurumlara ilave edilecek öğretim programının onaylandığı Talim ve Terbiye Kurulu kararının tarih ve sayısını, ayrıca özel öğretim kursu açacaklar için özel öğretim kursları çerçeve programına veya programlarına uygun olarak, en fazla üç bilim grubu için kurum tarafından hazırlanmış ve genel müdürlükçe onaylanmış öğretim programı ile valiliğe başvuracak.

Özel öğretim kurslarında her bir program için haftada en az üç, en fazla sekiz saate kadar ders verilebilecek. Özel öğretim kurslarında yıllık çalışma takvimi, öğretim yılı süresi içinde en az 18 en fazla 36 hafta olmak üzere planlanacak.

Sonuç

Bu durumda, kapanan 400 civarındaki dershane, 8 Ağustos 2015’te değişen Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre,“özel öğretim kursu” koşullarını yerine getirme fırsatını ve olanağını bulabilecek mi?Kapanan bu dershanelerin zararını kim karşılayacak, sorusu yanıtsız kalıyor.·       

2 bin 200 civarında kurum temel liseye dönüşüm için başvurdu. Başvuran 2 bin 200 kurumdan sadece 799’u temel lise oldu. Diğerleri de beklemede. (15 Temmuz 2015, Hürriyet)

Maarif müfettişlerince eksikliklerini süresi içerisinde tamamlamadığı tespit edilen kurumlar hakkında sürekli kapatma işlemi uygulanarak bu kurumların kurum açma izinleri ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatları da iptal edilecek. Böylece Bakanlık, kendine yakın bulmadığı eğitim kurumunu kapatacak.

Türkiye'de bulunan toplam 3 bin 864 özel dershanede 64 bin 142 eğitim personeli, 14 bin 605 idari personel olmak üzere toplam 78 bin 747 kişinin çalıştığını bildirildi.(Kaynak: AA)Dershanelerde çalışan bu eğitim personelinin iş bulamayanları, çalışmak için özel öğretim kursu öğretmenliğine dönebilecekler mi?

Öğrenci velisi ne yapacak? Çocuğu, istediği fen ve Anadolu lisesini kazanamadıysa yıllık ücreti en az 7 bin lira olan temel liseye gönderebilecek mi? Ayrıca, bir de en az 3-4 bin lira “özel öğretim kursu” ücretini nasıl ödeyecek?

Temel lise, özünde dershane. Bu liseler, kapılarındaki “dershane” levhasını indirdiler,”temel lise” yazdılar.2 bin 200 kurumdan sadece 799’u temel lise olmak için izin aldılar. Alamayanlar, bundan böyle “özel öğretim kursu” için mi başvurularını yenileyecekler, yoksa “temel lise” olma kararlarına devam mı edecekler?

4+4+4 uygulamasından önce veli, çocuğunu mahallesindeki devlet okuluna gönderiyordu. Şimdi,”temel lise”ye gönderirse hem temel liseücretini hem de “özel öğretim kursu”ücretini ödemek zorunda kalacak.

Birçok temel lisebaşvurusu yapan eski dershane, belki de kayıt alacak. Bu konuda, öğrenci velilerinin aydınlanması gerekir. Veli, Bakanlık iznini görmeden çocuğunu bu kurumlara kayıt ettirmemeli.

Temel liseler, dört duvar içinde eğitimlerini sürdürecekler. Bu okullar, dershaneden dönüştükleri için öğrenci teneffüse çıktığı zaman dolaşacağı, oynayacağı bir bahçe bulamayacak. Bu okullarda; müzik, resim, beden eğitimi gibi çocuğun duygusal, bedensel gelişimini sağlayacak dersler yok. Bu dersler olmadığı için spor, müzik etkinlikleri de yok. Binaları, bu tür etkinliklere uygun değil.

Fizik, kimya, biyoloji laboratuarları, kütüphaneleri olan devlet liseleri vardı. Bunlar olmazsa öğrenci, deney yapma, araştırma, inceleme olanaklarından yoksun kalacak; ezberlediği, özümlemediği bilgilerle sadece test yeteneğini geliştirmenin ötesine geçemeyecek.

Bu eğitim ortamında gemisini kurtaran kaptandır. Kaptana da kılavuzluğu Milli Eğitim Bakanlığı yapacak. Yolunu bulmakta zorlanan, başka bir değişle tutarlı bir eğitim politikası olmayan Bakanlık, eğitim kurumlarına nasıl kılavuzluk edecek? Ona da bir kılavuz gerekli.

Eğitimde;araştırma, inceleme bulgularına dayanmayan değişiklikler, uygulamalar eğitimi içinden çıkılmaz duruma sokuyor; adeta bir deprem oluşturuyor. Bu depremde, evler yıkılmıyor; ama geleceğimiz yıkılıyor.

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..