Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

31 Ağustos '16

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde kalite ve ikiyüzlülük

Bu günlerde gazetelerde, sosyal medyada ve sokakları ‘süsleyen’ reklam panolarında boy boy ilanları görüyoruz. “ En iyisi biziz” , “Onur listemiz.”, “Şu kadar öğrenci bizim.” ve “Birinci bizim öğrencimiz.” diye. Tabi ki haklı sevinç ve takdirle karşılıyorum. Kendilerini aynı zamanda tebrik ediyorum. Yalnız burada yaşanan bir de madalyonun öteki yüzü var ve maalesef bunu sadece yaşayanlar biliyor. İzin verirseniz bunu size başka bir şekilde, bir hikaye olarak anlatmak istiyorum. 

“Krallıkların hüküm sürdüğü ve savaşların bitmediği eski zamanların birinde, sarayında oturduğu yerden halkını yöneten bir kral varmış. Her birkaç senede bir, komşu krallıklara herhangi bir nedenle mutlaka savaş ilan ediyormuş. Yine böyle bir zamanda ordusunu toplayıp, bir sene sonra savaş olacağını ve buna göre komutanlarına askerlerini hazırlamalarını ve gerekli eğitimi vermeleri için emir vermişti. Komutanlar bütün bir sene boyunca eğitimler ve talimlerle askerleri yapacakları savaşa hazırlamışlardı. Artık gün gelmiş, kralın beş bin kişilik ordusu başlarında komutanları ile beraber kral tarafından savaşa uğurlanmışlardı. Düşman zorlu ve güçlüydü. Savaş meydanına geldiklerinde bazı askerler stresli, bazıları korkmuş, bazıları ise düşman karşısında ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Sadece komutanları ve aileleri tarafından, “Güçlü ol ve dikkat et.” diye tembihlenmişlerdi. Birkaç saat sonra savaş bitmiş, ölenler, yaralananlar, bir uzvunu ya da bilincini kaybedenler olmasına rağmen kazanılmıştı. Ama beş bin kişilik ordudan sadece ama sadece yüz elli kişi kalmıştı. Kalanlar saraya döndüklerinde saray halkı ve kral tarafından övgüyle ve sevinçle karşılandılar.  Kral yaverlerine, geri dönen ve kazanan her bir askerin adının sokaklara ve meydanlara yazılması emrini verdi. Kırk günde kutlama yapılacağını duyurdu. Bütün saray halkı sevinç içerisinde idi. Sadece bir kişi hariç. Kralın tahtının yanındaki koltuğunda oturan prenses hüngür hüngür ağlıyordu. Kral ağlayan prensesin yanına gidip;

- Prensesim, böyle bir sevinç gününde neden ağlıyorsun?

- Kralım, sevinciniz sevincimdir. Lakin benim ağlamam kaybettiklerimize. Onlar olmadan bu savaş kazanılmazdı. Şu anda sarayın dışında binlerce evde matem var. Ben sadece onlara ağlıyorum. 

Kral kızından bu sözleri duyunca yaptığı hatanın farkına varıp şenlikleri iptal etti ve tüm ülkede yas ilan etti.”

Yani demem o ki, tabiki sevineceğiz. Ama daha o anda sınav günü dahil sadece kazananlar için sevinmeyi biraz egoistlik olarak görüyorum. Sonuçta bütün bir sene boyunca beraber hazırlandığımız ve bizim hazırladığımız diğer öğrencilerimizi unutuyoruz. Unutmayın, her çocuk hayata gelirken diğer bir milyonla yarışarak ve başararak geliyor. Onun için başarıyı aradığımız gibi başarısızlığı da kendimizde aramamız gerekiyor. Saygılarımla

 
Toplam blog
: 35
: 114
Kayıt tarihi
: 11.05.16
 
 

Adana Seyhan Akkapı Mahallesinde doğdum. İlkokulu Akkapı İlkokulu'nda bitirdikten sonra kuyumcu o..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara