Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '19

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimin İçler Acısı Hali

Bugün 24 Kasım öğretmenler günü ama Türk eğitiminin içler acısı hali daha çok ilgilendiriyor bizleri. En çok da sayıları yaklaşık 500 bini bulan atanamayan öğretmenlerin olması dıkkat çekiyor. Yıllardır halledilemeyen eğitimin baş sorunu ve kangren olmuş yarasıdır. En acısı da onların atanması gerekirken yerlerine hiç alakasız bolüm mezunlarının da olduğu ücretli öğretmenlerin görev yapmasıdır. Eğitim sistemimiz öyle bir hale gelmiş ki, başa sarıp tekrar izlenen bir film sahnesi gibidir.Her şey sil baştan yapılıyor, eğitimimiz artık bir deneme tahtası ya her gelen bakan, bürokrat ve de müsteşar yeni sistem yeni sınav yeni ideoloji düşünce ve politika izliyor. Geçen gün Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 5+3 sistemini geri getirebiliriz çıkışı yıllardır üzerinde durduğumuz ve eleştirdiğimiz 4+4 sisteminin çöküşünü haber veriyor. Fatih projesiyle teknolojik alt yapıyla eğitimin üst lige çıkacağı hesabını yaparken, aslında hem milyarlarca paranın boşa gittiğini hem de eğitimin plansız projesiz biri yere varamayacağını göstermiş oldu bize.

Eğitimde sorunlar o kadar ayyuka çıkmış durumda ki, nereye el atsan elinde kalıyor hangi tarafa baksan yığınla çözüm bekleyen sıkıntılarla sorunlarla dolu. İki de bir bakanların, bürokratların değişmesi, plansız projesiz eğitim modelllerinin denenmesi hesapsız kitapsız eğitim öğretim çalışmaları ile çıtası bir türlü yükselmeyen eğitim oranının varlığı belli başlı sorunlar olarak gözükebilir ama değil. Okul ve dersliklerin, öğretmenlerin çok azlığından kaynaklanan ikili eğitim sisteminin öğrencileri sabahın köründe okula gitmesine ve akşamın karanlığında da okuldan dönmesine neden oluyor. Dünyada ve özellikle Avrupa ülkeleri arasında bağımsız bir denetleme kurumu olan PİSA verilerine göre Türk eğitim sisteminin ve oranının düşük olması sınavlarda başarının düşük ve okuduğunu anlama kavrama ile okuma yazma bilmeyenlerin sayılarının binleri bulması eğitimin içler acısı halini ortaya koyuyor. Eğitimde bir kıstas daha olan OECD ülkeleri arasındaki Türkiyenin eğitim oranının ve kalitesinin düşüklüğü göz ardı edilemez bir gerçek. Milli eğitimin yaptığı anket ve değerlendirem araştırmalar ise tam bir komedi. Matematik fen ve teknoloji gibi derlerin okullardaki başarısı ile sınvalardaki başarı oranı arasında dağlar kadar fark çıkınca bu sene ne yapacaklarını bile bilemez duruma düştü bakanlık. Kendi kendisiyle çelişen her seferinde başarısız eğitim modelini sahiplenmenin verdiği bir durum örneğidir bu unutmayın.

Özetle ülkemizdeki diğer sorunlar gibi eğitimimizde sorunlar dağ gibi birikmiş durumda. Müfredattan tutun, eğitim sistemi atanmayan öğretmenler, okul derslik sayısının azlığı, ikili eğtim öğretim, üniversitedeki eğitim fakültelerinin büyük acığı, kalitesiz ve plansızlığı ile ücretli öğretmenlik uygulaması mülakat saçmalığı ve öğretmenlerin özlük haklarının tam olarak ya da hiç düzeltilmemesi tüm bu sorunların ne kadar büyüklüğü sanırım yetiyor değil mi?

 
Kayıt tarihi
: 15.04.17
 
 

Gazeteci - Yazar ve Tarihçi.. ..