- Kategori
- Eğitim
Eğitimin önemi ve sınavlar

Ülkemizde eğitimin sorunları bitmiyor.
Eğitimde her konu, sınavlara odaklı. Öğrenci, öğrenim hayatı boyunca bir sınavdan ötekine koşturup duruyor. Sınavlar çoktan seçmeli. Yorum yok, görüş bildirme yok, anlatım yok.
Sınav kazanma işi, biraz da şansa kalmış. Sınav, her şeyin üstünde olunca, öğretmen de dersleri sınavlara göre anlatıyor. Konu dışına çıkmaya zaman yok. Konu üstünde ip inceliği kadar dar bir sahada git gel.
Bu sistem içinde geleceği sezme, mevcudu algılayıp yorumlama, sağlıklı karar verme, kendine güven duyma, güzeli çirkini, iyiyi kötüyü yerli yerine koyma, seçici olma zor görünüyor. Toplum bu yüzden edilgen. Medya bu kadar etkili. Tüketim böyle bilinçsiz. Gelir dağılımı bu kadar dengesiz ve toplum sürekli arkasından gideceği ve kendini teslim edeceği bir lider arıyor.
Kitap okumanın yararlarını bilmeyen yok. Sınavlardan dolayı kitap okumaya zaman kalmadığı gibi ihtiyaç da duyulmuyor. Öğrenci gazeteye düzenli abone olmak şöyle dursun, gazete bile okumuyor. Okumayınca, yarının büyüğü, güncel olayları izlemiyor, bilmiyor.
“Giriş sınavları öğrencileri gerçek hayattan o kadar uzaklaştırdı ki, sınavda soru çıkan testlerin ötesinde hiçbir şey umurlarında değil.
Örneğin, şu günlerde Türkiye anayasa tartışmalarıyla yatıyor, onunla kalkıyor. Gerçekleşecek olası değişiklikler de bizden daha çok onları ilgilendiriyor. Çünkü Türkiye’nin geleceğini şekillendirmeye yönelik.
Lise son, üniversite ve özellikle de hukuk fakültesi öğrencilerinin bu tartışmaları yakından izlemeleri gerekmez mi?
Sizleri bilmem ama bana göre kesinlikle izlemeleri gerekir. Hem de fazlasıyla.
Ama bu konuda tam bir hayal kırıklığı yaşadığımı söylesem yalan olmaz.
Sokaktaki vatandaşlardan bir farkları yok.
Ne anayasa paketinden haberdarlar ne de yapılan tartışmalardan.
“Peki, olası bir referandumda gidip nasıl oy kullanacaksınız?” dediğimde ise aldığım cevap daha da şaşırtıcıydı…” Abbas Güçlü, Milliyet.
Aynı sınav sistemi ile epeyce nesil yetişti. Meslek sahibi oldular. Doktor hastanın kalbinden önce cebine bakar oldu. Öğretmen paralı kurs verme derdinde. Dershaneler, varsa yoksa para. Her biri bir ticaret şirketi. Bu, rekabet de değil. Kazanç olsun, ne olursa olsun . Mühendis müteahhit, çimentodan, demirden götürüyor. Siyasetçiyi maneviyat da düzeltemedi.
Sınav sistemi, her dersin ayrı bir süreç içinde yer alacağı biçimde geniş zaman dilimleri içine ayrılarak yeniden şekillendirilmeli.
Tüm okullara güncel olayları değerlendirme dersleri konmalı, hiç değilse öğrenci de öğretmen de ne olup bittiğini izlemek ve değerlendirmek zorunda kalır. Hüseyin Seyfi