Eğitimsizliğin eğitimi

İnsanlara bir şeyleri anlatmanın ne denli zor olduğunu şu son 14 yılda çok daha iyi anladım. Yaş kemale erdikçe memleket insanını da daha yakından tanıma şansını yakalıyorsunuz. Tecrübe, görmüş geçirmiş olmak ileriki yaşların artı değeri… Eskiden bu memleket insanından ne de çok şey beklerdim. Teknolojinin gelişmesine paralel zekânın da gelişeceğini düşünür ve bu sürecin insanları daha doğruya götüreceğine, daha doğru tercihler yapacağına inanırdım. Meğerse böyle olmadığını son 14 yıllık yaşam deneyimimiz önümüze fazlasıyla koydu. İnsanlara bir takım şeyleri anlatmak gerçekten çok zormuş. Ve daha da ötesi biz hayalimizde memleket insanını canlandırmış ve üstün bir mertebeye oturtmuşuz. Hiç de öyle olmadığı 21.Yüzyılın şu ilk çeyreğinde çırılçıplak bir şekilde ortada duruyor. Dünyanın gelişmiş toplumları tek adamlığı reddederken biz adım adım tek adamın iki dudağına hapsolmaya doğru ilerliyoruz. Bu durumu savunan insanın sanırım aklından zoru olsa gerek. Neyse tabi benim gelmek istediğim nokta daha farklı bir şey. Tabi tek adam meselesi ile bağlantılı. Bir yanda tek adama doğru adım adım ilerlerken diğer yandan memlekette eğitim adına ne varsa her şeyin berhava olduğuna tanık oluyoruz. Bir Allah’ın kulu da “Ne iş?” diye sormuyor, kafasına da takmıyor. Geçen Pisa sınav sonuçları açıklandı. 65 ülke arasında sonlarda kendimize anca yer bulmuşuz. Kendi ana dilinde okuduğunu anlayamayan öğrencilerden mi bahsedelim, yoksa memleket sathına yayılmış olan İmama hatip okullarındaki öğrencilerin 40 sorunun anca 2.90 oranına doğru cevap verebildiğini ve adeta bir katliama tabi tutulduklarını mı söyleyelim? Evet yanlış okumadınız bu memleketin büyük devlet adamları her ağızlarını açtıklarında memleketi imam hatip okulu cenneti yapacaklarından bahsediyorlar. Manzara ortada. Fen Liseleri 40 sorunun 28,9’una doğru cevap verirken ve Fen Lisesi, İmam Hatip okulları karşılaştırmasında İmam Hatiplerin adeta yerlerde gezdiği bu denli yalın bir şekilde önümüzde dururken hangi akıl ve mantık imam hatip açmayı bir övünç meselesi haline getirir? İnsanın aklından zoru yoksa imam hatip okullarının sayısını çoğaltmanın bu memlekete hiçbir katkısının olmadığını görür.  

Son yüzyılın adamı olarak birçok insanın ismini öne çıkartabiliriz. Ama tabi yaşayan en önemli kişi kimdir dersek Bill Gates kuşkusuz en tepeye oturur. Mıcrosoft gibi devasa bir yapıyı insanlık aleminin hizmetine sunmuş bir beyin. İnternetin mucidi de diyebiliriz. Ne diyor Bill Gates, “Geleceğin meslekleri Matematik ve fen Bilimlerinden çıkacak”. Bitti. Daha ötesi yok. Bu dünyada yaşayan en zeki insan bu lafı ediyor. Kulak kabartmamız gerekmiyor mu? Ne var ki büyük devlet adamlarımız Bill Gates’den daha akıllılar ki memlekete neyin daha faydalı olacağına karar verebiliyorlar. Gülünç değil mi?

İnternet ortamında gözüme takılan bir videoda Türkiye’deki eğitim sistemini eleştiren birisi, “Yarın bu çocuklar bizim emekli maaşımızı ödeyemeyecekler, çünkü bu çocukların kendisine bir hayrı yok” diyordu. Doğru söze ne denir? Ama iktidarın ardına konuşlanmış bir kitle, eğitim sisteminin içler acısı haline karşın siyasal iktidardan desteğini esirgemiyor. Komik bir durum! Bu kitle içerisinde kendisini tanımlayan bir tanıdık daha düne kadar “Musul, Kerkük ve Suriye bizim toprağımızdır. Oraları alacağız” diyordu. Ne kadar gülünç değil mi? Reis ise “Hem sahada olacağız, hem masada olacağız” diye hitap ettiği kitlenin gazını alıyordu. Ben de bu lafları duyduktan sonra dört mevsimi yaşayana ve adeta bir tarım ülkesi olan memleketin tarımsal ihracatının 10 milyar dolar olduğunu belirteyim. Ve 15-16 milyon nüfusluk güneş dahi görmeyen adeta buzhaneler ülkesi Hollanda’nın yıllık tarımsal ihracatı 100 milyar dolar mış.

Eğitim sisteminin haine bakıp, tarımsal ürün ihracatımızı Hollanda ile karşılaştırdığımızda düştüğümü acıklı durumun vehametini daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Daha fazla bir şey söylemeye gerek yok.