Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '13

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Ekonomide sıcak(emanet) para neden artıyor?

Ekonomide sıcak(emanet) para neden artıyor?
 

Biliyorsunuz en büyük övünç kaynağımız ekonomi…

Krizler bile yakınımıza uğrayamıyor(!)

Her ne kadar Başbakan krizin bizi “Teğet” geçeceğini söylese de, daha sonraki söylemlerden anlaşıldığı kadarıyla kriz bizi “Teğet” bile geçmemiş!

Onca ticaret açığına, cari açığa rağmen ekonomide hala mucize yaratabiliyorsak bunun bir sırrı olmalı değil mi?

İşte bu yüzden tüm dünya bizden ekonomi dersi almak için kuyruğa girdi(!)

Ekonomi bürokrasisi dünyaya ders vermekten yoruldu(!)

Ders almaya gelenlerin en fazla merak ettikleri konu, 150 milyar dolarlık ihracata karşılık, 254 milyar dolarlık ithalat yaparak, nasıl bir mucize yarattığımız!..

Yarattığımız ekonomik mucizenin detayları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Biz her ne kadar üretmeden, başkalarının ürettiğini tüketerek yaşasak da, bu aynı zamanda geleceğimizi de tüketmek olsa bile yine de ekonomide mucize yaratıyoruz(!)

Son günlerde ekonomiden fazla bahsedilmese de, ekonomiyle ilgili küçük küçük haberler basının en arka sayfalarında kendine yer edinse de, bazı gerçekleri görmemiz gerektiğinin zamanıdır diye düşünüyorum.

Bu ülke yaşadığı ekonomik krizlerde, giren sıcak paranın bir gece yarısı çekip gitmesiyle yaşamıştır.

Konumuz sıcak para!

Türkiye’ye hiçbir getirisi olmayan, tek bir çivi bile çakmayan sıcak (emanet) para stoku tehlikeli bir şekilde tırmanıyor.

Sıcak para stoku 4 Ocak itibariyle 156.8 milyar dolara ulaşarak tarihi bir rekor daha kırmış durumda.

Bu kadar sıcak para ülkemizde ne yapıyor diyenlere şu ayrıntıyı verelim:

Türkiye’ye gelen sıcak paranın yüzde 51.2’si borsada, yüzde 36.9’u hazine bonosu-devlet tahvili şeklinde, yüzde 11.9’u ise mevduat olarak değerlendiriliyor.

Kısacası gelen sıcak paranın tek bir senti bile Türkiye’ye bir kuruşluk fayda sağlamıyor.

İyide bu sıcak para ne yapıyor?

Yukarıda belirttiğimiz dış ticaret açığı, cari açık gibi açıkların kapatılmasında kullanılıyor.

Ancak bazı riskleri de yok değil.

Riskleri şöyle sıralayacak olursak:

* Sıcak para olarak gelen döviz, ülkede döviz arzını artırdığı (döviz bollaştığı) için dövizin TL karşısında değeri düşüyor yani kur geriliyor.
* Dövizin değeri düşünce, yurtdışındaki malların TL olarak değeri ucuzluyor. Bu da ithalatı artırırken ihracatı yavaşlatıyor.
* Dış ticaret açığı cari açığı (yani döviz açığını) artırıyor. Başka bir ifadeyle Türkiye’ye gelen (ihracat, turizm vb.) döviz ile çıkan (ithalat ağırlıklı) döviz arasındaki fark artıyor.
* Döviz açığının karşılanması için ya doğrudan yabancı yatırımla ya dış borçla ya Merkez Bankası rezervleriyle ya da sıcak (emanet) para ile karşılanıyor.
* Cari açığın finansmanında en kolay yol sıcak para! Ancak bunun için Türkiye’yi sıcak para açısından cazip hale (sıfır vergi, düşük kur, yüksek faiz gibi) getirmek gerek. Zaten iktidar ve ekonomi yönetimi bunu uyguluyor.
* Türkiye bu kısır döngü içinde sürekli başa sarıyor ve sıcak para girişi artıyor. Sıcak para getirenler ise Türkiye’ye tek bir çivi dahi çakmadan, getirdikleri paraya yüksek getiri sağlıyorlar. Türkiye cazibesini kaybedince de paralarını alıp başka ülkelere gidiyorlar.
* Sıcak para geri gidince de ekonomi üzerinde ciddi etkiler oluyor. 2001 krizinde olduğu gibi döviz yükseliyor, borsa düşüyor, faizler artıyor.

Yani; sıcak para bir yerde emanet, bir yerde serseri para olarak ekonomiye katkı yapmadan, üretime bulaşmadan, alacağını alıp, sonra bir gece yarısı çekip gidebiliyor.

Sıcak para ile kapatılan dış ticaret açığı ve cari açık, bir gün sıcak paranın çekip gitmesi ile orta yerde dımdızlak kalacak. O zaman da yüksek faizle, uluslar arası tefecilerden borç almak zorunda kalacağız.

Yani, sıcak paraya güvenerek uzun vadeli ekonomik politika ülkenin yararına değil.

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..