Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

El Türki: İran’a saldırıda bulunmak ahmaklıktır!

Suudi Arabistan Prensleri’nden Türkî El Faysal geçen günlerde Anadolu Ajansı’na yansıyan beyanatında “ İran'a askeri müdahalede bulunmanın ahmaklık olacağını ve buna kalkışmanın da trajik sonuçları olacağını” söyledi.

Suud Kralı’nın Wikileaks Belgelerine “Yılanın Başı ezilmeli” şeklinde yansıyan sözlerinden sonra prensten böyle bir izahatı işitmek çelişki gibi gelebilir.

Gelişen ve bu gelişmeye paralel değişen dünya konjonktüründe,değişim anlaşılan dünya liderlerinin dillerine ve ağızlarından çıkanlara da yansıyor!

Bu açıdan iki görüşü ele aldığımızda birbirine zıt gibi görünen fikirler aslında bahsettiğimiz konjonktür denen meselenin tezahürleridir.

Suudi Arabistan ve İran’ın diplomatik menfaatleri ve pozisyonları bakımından bölgesel rekabetin en çetin şekilde cereyan ettiği iki ülke olduğu hepimizce aşikâr.

Buna mukabil bütün bunlar ortadayken Suudi Prensin sözleri hele ki Suudi Kralı’nın Wikileaks belgelerine de sızan açıklamalarından sonra “Bu nasıl bir tezat?” Diye nitelendirilebilir. Oysa cereyan edecek bir müdahalenin olumsuz tesirinden Suudi Arabistan’ın oldukça nasipleneceğini düşünürsek Prensin sözlerinin mübalağa olmadığı görülecektir. Bunun sebebini birkaç madde ile sıralamak mümkün.

1)Suudi Arabistan Sünni Âlemin liderliğine oynamak suretiyle İran’ın rakibi olmasına karşın bu ülkeye silahlı müdahaleyi desteklemez. Sebebi ise yine İran ile var olan rekabetinde gizlidir.

2)Sözlerimizi biraz daha açtığımızda; sualimize yanıt niteliğinde ki karşımıza çıkacak ilk gündem maddesi, Yemen olacaktır.

3)Yemen’de Sünni yani Suudi Arabistan’a yakın bir iktidar mevcuttur. İktidara yönelik muhalefet eden en büyük grup ise Şii Husi Kabilesi’dir. Husi kabilesi mezhepsel nedenlerden dolayı İran’a yakındır ve bu yüzdende İran tarafından desteklenmektedir. Malum durum ise Sünni Yönetimi destekleyen Suudi Arabistan ile İran arasında en büyük ihtilaf ve rekabet konusudur. İran’a müdahale dolayısıyla bu rekabeti daha da gergin bir konuma taşıyacak, Husi Kabilesi isyanını daha da şiddetlendirecektir. Bu ise Arap Baharı kapsamında Yemen’de ki Ali Abdullah Salih Yönetimi’ne yönelik başlayan isyan dalgasından zaten şikâyetçi olan Suudi Arabistan’ın başını daha da ağrıtacaktır.

4) İkinci husus ise; Bahreyn Mevzuu’dur. Bahreyn’de de vaziyet pek farklı değildir. Aynı zaman da Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük filolarından birisine ev sahipliği yapan Bahreyn’de ki Sünni Yönetim’de Suudi Arabistan Krallığı’na yakındır. Bu ülkede de Arap Baharı dolayısıyla İran destekli Şiiler tarafından başlatılan gösterilerle cereyan eden hadiseler Suudi yönetimin bu ülkeye müdahalesine kadar gitmiştir. Olası müdahale durumunda var olan Şii gruplar yeniden harekete geçebilirler.

Bu olaylarda Suudi Arabistan ve İran arasındaki rekabetin en açık göstergesidir. Hatta Amerika Birleşik Devletleri Irak’ta ki Saddam Yönetimi’ne karşı “Demokrasi dersi” verirken aynı tavrı Bahreyn’e müdahale teşebbüsünde bulunan müttefiki Suudi Yönetime karşı sergilemekten kaçınmıştır.

Meseleyi bu zaviyeden müşahede etimizde Suudi Prensin açıklamalarının ülkenin politikalarıyla tezat olmadığını daha iyi idrak etmiş oluruz. Çünkü Prens El Türkî “İran’a müdahale ahmaklık olur” ,”İran’a müdahale, küresel felakete yol açar.” Gibi ifadelerde bulunurken aslında İran’ı müdafaa ettiği için değil, bu ülke ile mezhepsel rekabet içinde bulunduğu Yemen ve Bahreyn gibi tesiri altında ki Sünni İdarelere karşı mücadele veren Şii muhalefetin daha da sertleşmesinden endişe duyduğu için böyle bir açıklamada bulunmuştur. Amerika Birleşik Devletleri eski başkanı George W.Bush zamanında da İran’a yönelik müdahaleye sıcak bakmayan Suudi Yönetimi’nin bu kararının altında da malum faktör yatmaktaydı.

Netice İtibariyle; Prens El Türkî’nin söz konusu beyanatını bu perspektiften müşahede ettiğimiz takdirde hadiseye daha doğru bir şekilde bakacağımız kanaatindeyim.  

 
Toplam blog
: 204
: 673
Kayıt tarihi
: 07.02.08
 
 

Adım Harun ÖZYURT. 11 Şubat 1983 günü Almanya'nın Frankfurt şehrinde doğdum. 1986'da Türkiye'ye dönd..