Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '14

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Emek niye en yüce değerdir?

Emek niye en yüce değerdir?
 

Türkan Şoray, sevginin tanımını en yalın biçimde "Sevgi emektir" diyerek yapan Asya rolüyle, Selvi Boylum Al Yazmalım'da.


"Sevgi emektir"; Selvi Boylum Al Yazmalım filminin final sahnesinde, aşık olduğu kamyon şoförü İlyas (Kadir İnanır) ile kendisine ve oğluna zor günlerde sahip çıkan Cemşit (Ahmet Mekin) arasında kararsızlık yaşayan Asya'nın (Türkan Şoray), belleklere kazınan sözü... Milas Belediyesi'nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği etkinliklerin bu yılki onur konuğu, bu ünlü ve unutulmaz repliğinden ötürü mü Türk Sineması'nın Sultanı Türkan Şoray, bilemiyorum. Ama, güzel, anlamlı, çağrışımlı bir seçim.

Türkan Şoray, oyuncu ve yönetmen olarak, Türk Sineması'na damgasını vurmuş, sektörün "Yıldız"ı ve "Emekçi"si. Ne mutlu ona ki; sevdiği bir işi yapıp, emek verip, o işte önemli başarılara imza atmış, halkın büyük sevgisini kazanmış, topluma önemli mesajlar vermiş, mazbut sayılabilecek özel yaşamı, saygın ve alçakgönüllü kişiliğiyle de "örnek" olabilmiş bir sanatçı.

Dünya Kadınlar Günü'nün tarihi, anlamı, önemi, kadın sorunları zaten yıllardır, ben dahil, birçok kişinin, kurumun bugün işlediği konular... Ben "Emek" üzerine yoğunlaşmak istiyorum biraz; "Emek en yüce değer" ve "Sevgi emektir" sözleri arasında bağlantı kurarak...

Allah dünyayı ve evreni "İnsana olan sevgisi" nedeniyle yaratmış... Dünyanın ve evrenin yaradılışıyla ilgili kusursuzluğu, eksiksizliği henüz tam anlamıyla kavrayabilmiş değiliz... Az ya da çok, gönüllü ya da gönülsüz, zorunlu ya da isteyerek, yer yüzünde emek vermemiş bir kişi, emek verilmemiş "varlık" yoktur. Biz sıradan insanlar, en çok evlatlarımıza emek verir, en çok onları severiz. Bir ilişkiye emek veriyorsak, kolay kolay o ilişkiden ve insandan vazgeçemeyiz. Emek verdiğimiz işi, şirketi, evi, eşyayı kolay kolay bırakamayız. Ama, niye bu kadar didinir, emek veririz? Sevdiğimiz için aslında!... Para kazanmak, geçinebilmek, yaşayabilmek için çalışırız, emek veririz; ama bu aslında yaşamı, dünyayı, kendimizi, yakınlarımızı sevdiğimiz içindir. Ve hiçbir emek - bazen öyle görünmese de - boşa gitmez.

Ama, karşılıksız sevebildikleri ve emek verdikleri, özveriyle türlü zorluklara - erkeklere nazaran daha fazla - katlanabildikleri için mi kadının emeği bu kadar "ucuz", kadınların varlığından ve yaşamından bu kadar kolay vazgeçilebiliyor! "Sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mı?" demiş ya şair; siz emek veriyorsunuz diye, o şeyi ilelebed sahiplenecek, ondan hep yarar ve çıkar umacak, daima birlikte olacak değilsiniz elbette! O zaman "Ya benimsin ya kara toprağın" diyen erkekten farkımız olur mu?

Emek = (eşittir) Sevgi ise, ben kadının ve emeğinin değerinin bilindiği, takdir edildiği, karşılığının verildiği, korunduğu bir toplum ve dünya istiyorum yalnızca. Çok mu? Kendi yaşamımız dahil, yaşamı, dünyayı seviyorsak; bunların var olmasında - Tanrı'nın izni ve aracı kılmasıyla - en büyük pay kadınındır, bilmeliyiz. Yani, istediğimiz, doğal hakkımızdır.

Geçmişte ve gelecekte, kadın ve insan hakları, eşitliği ve özgürlükleri için savaşan herkese selam!


 

Gülçin ERŞEN – 7 Mart 2014 / Güllük

 
Toplam blog
: 134
: 869
Kayıt tarihi
: 06.07.11
 
 

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu (İletişim Fakültesi) Radyo ve Televizyon Bölümü mezun..