Emlak sektörüne bakış 2009

ABD’de mortgage fonlarının ve finans enstrümanlarının tıkanması ile ortaya çıkan durumu sadece bir global kriz olarak görmek yerine bir fırsat olarak tanımlandırmak bence daha doğru olacaktır. Fırsatı, yeni dünya düzeninde işlerimizi bilinen klasik yöntemlerin dışına taşıyarak yeniden yapılandırdığımız takdirde yine ve hatta daha fazla kazanmaya devam edebileceğimize imkan veren bir durum olarak değerlendirmeliyiz.

Yeni sistem çok kesin ve net olarak her sektöre ancak makul karlar ve doğru satış fiyatlarını içeren gerçek değerlere dayalı bir ticari yapının kabul göreceğini göstermektedir. Bu gerçeği göz önüne alarak 2009 yılında emlak sektörünü değerlendirmek gerekmektedir. Yeni gayrimenkul projelerinde yüksek kazançlar yerine, makul getiriler hedeflenmelidir. Bunun yanı sıra mutlaka ve mutlaka kaliteli ve özgün yapıların üretilmesini görev edinen, bankaların dışında kendi finans çözümleri ile düşük peşinat ya da peşinatsız; çok uzun vadeli senetli satış kampanyaları ile hareket eden, satış ve pazarlama faaliyetlerini markalı emlak şirketlerinin desteği ile gerçekleştiren projeler başarılı olacaktır. Mevcut konutlarda ise fiyatların dibe vurduğu bu dönemde ihtiyaç ya da yatırım amaçlı gayrimenkul almak isteyenler hemen almak yerine beklemeyi tercih ederlerse istediği gayrimenkulü ya da benzerini bulamayacaklardır. Bu yüzden 2009 yılı beklemek yerine almayı tercih edenler açısından kazançlı bir yıl olacaktır.

Yeni dünyayı emlak danışmanlığı açısından değerlendirdiğimizde ise en büyük fırsatların emlak danışmanlığı işinde olduğu ortaya çıkıyor. Emlak danışmanlığı işinde büyük düşünen, denenmiş ve başarısı ispat edilmiş bir sistem ile çalışmayı tercih eden girişimciler için büyük kazançlar elde etmek oldukça mümkün. Artık satıcının da alıcının da profesyonel yardıma daha çok ihtiyacı var. Satıcı borcunu kapatmak, nakitte kalmak, bir ihtiyacını gidermek ya da masraflarını azaltmak gibi nedenlerle gayrimenkulünü mümkün olan en yüksek fiyata bir an önce satmak istiyor. Alıcı ise alırken kazanacağı, en düşük fiyatla sorunsuz gayrimenkul almak peşinde. Her ikisinin problemini çözecek profesyonel yardım bu dönemde çok daha değerli. Karşılığında talep edilen ücret ise tamamen hak edilmiş bir bedel olarak kabul ediliyor. Bu yüzden yeni dünyada emlak danışmanlığı işini yapanlar en kıymetli, en itibarlı en çok kazanan kişiler olacaklardır.

Emlak danışmanlığı işini uygulama açısından değerlendirirsek; Yeni dünya düzeni ancak arkasında kurumsal bir yapı, denenmiş ve başarısı ispat edilmiş bir sistem ile hareket eden markalı işletmelerin ayakta kalabileceğini gösteriyor. Franchising sistemi ile çalışan markalı emlak şirketleri gelirlerini daha da çok arttıracaktır. Tüketicinin tercihi güvenilir isim ve markalara olacak, çalışan açısından da bir markada çalışmak unvan, süreklilik ve yüksek gelir anlamında tercih edilecektir.

Gayrimenkul Türkiye’de her zaman kazandıran en önemli yatırım aracı olmuştur. Özellikle kriz dönemlerinde tüketiciler için bu gerçek çok daha önemli olmaktadır ve 2009 yılında da olmaya devam edecektir.

Kısacası, yeni dönemi bir kriz değil bir fırsat olarak görelim. Eski bir deyişinde de söylendiği gibi “Hayat size limon veriyorsa, sizde limonata yapın”.

Hilmi Işıkören
Genel Müdür
Realty World Türkiye