Emre Aracı, 'konser saati' ve anıları

Emre Aracı- Cumartesi günleri, TRT-2 televizyonunda saat 12.10 dan itibaren yayınlanmaya başlayan "Konser Saati" ni izleyenler bu hafta Vefa Çiftçioğlu’nun sunuculuğunda bir CSO konser kaydı dinlediler. 8/9 Şubat 2007 tarihlerinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’nda yapılan bu kayıtta Şef Emre Aracı yönetiminde; "Donizetti Paşa ve Osmanlı Sarayında Avrupa Müziği" konulu bir konserdi. İlgi duyanlar, konser salonunun ve seçilen eserlerin nitelikleri hakkında bilgi sahibi olmuştur zaten.

Konseri izlerken bu müzikolog ve bestecimizin, Andante dergisinde okuyup notladığım bölümleri anımsadım. Bu notlar, siz okurların da beğeneceği Emre Aracı anılarını içeriyordu. Ama önce birkaç satırla hakkında bilgi vermek isterim bu müzik adamımızın:

Son beş yılda çıkartmış olduğu ve Osmanlı döneminin çoksesli repertuarını ele aldığı CD’lerle Türk müzik tarihine yepyeni bir boyut kazandıran müzikolog ve besteci Dr Emre Aracı Edinburgh Üniversitesi Müzik Fakültesi mezunudur. Aynı kurumda Lady Lucinda Mackay’ın desteğiyle Ahmed Adnan Saygun’un hayatı ve eserlerini incelediği doktora tezi 2001 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından Ahmed Adnan Saygun – Doğu Batı Arası Müzik Köprüsü adı altında basılmıştır. Bugün faaliyeti hala devam eden Edinburgh Üniversitesi Yaylı Çalgılar Orkestrası’nı kurarak beş sene şefliğini yapan Aracı, sonradan Cambridge Üniversitesi’ne geçmiş ve Skilliter Osmanlı Araştırmaları Merkezi’nde Türk Ekonomi Bankası sponsorluğunda Donizetti Paşa’nın hayatı üzerine bir çalışma tamamlamıştır. Londra Osmanlı Saray Müziği Akademisi adı altında İngiliz müzisyenlerden oluşturduğu grupla Kalan Müzik’ten çıkan Osmanlı Sarayı’ndan Avrupa Müziği ve Savaş ve Barış: Kırım 1853-56 albümlerini kaydetmiştir. Bunları Cihat Aşkın’ın solistliğinde kendi keman konçertosunu da içeren Prag Senfoni Oda Orkestrası ile gerçekleştirdiği Boğaziçi Mehtapları’nda Sultan Portreleri albümü izlemiştir. Bu kayıtlar BBC de dahil olmak üzere dünyanın çeşitli radyo ve TV kanallarında yayınlanmıştır.(1)

Emre Aracı’nın ağzından (2):

"Bugüne kadar Viyan, Lahey, Dublin, Lübliyana ve Kahire elçiliklerimiz için konferanslar verdim. İhtişamlı rezidanslarda eski bir devrin zarafetini tatmak hala mümkün. Türkiye’nin, bazıları Osmanlı’dan kalma çok muhteşem elçilik binaları var. Kahire’deki örneğin Nil ırmağı kenarında bir saray. Londra’daki dönemlerinden yakın dostlarım Büyükelçi ve Bayan Korkmaz Haktanır’ın düzenlediği hoş gecedeki konuşmam sırasında birisinin cep telefonu çaldı. Sanıyorum konservatuvardan gelen bir grup Mısırlı öğrenciden birine aitti bu telefon. Ama çalan melodi de armonisiyle melodisiyle meşhur bir klasik müzik parçası. Bir yandan anlatıyor diğer yandan eseri çıkartmaya çalışıyorum. Saint-Saens’ın ‘Hayvanlar Karnavalı’ndan bir bölüm ama hangi bölüm olduğunu çıkartmış değilim. Ve sözlerime bir ilave yapıyorum. ‘Hayvanlar Karnavalı her ne kadar bu geceki konferansımızın konusu değilse de bu müzikal katkıya teşekkürler!”Ardından da eseri kastederek bir açıklamada daha bulunuyorum: ‘Ancak hangi hayvan olduğunu söyleyemeyeceğim.’ Bir ada ortaya çıkan eş manalılığı fark ediyorum ama iş işten geçmiş. Yüzüm kıpkırmızı ve hemen konuşmamı toparlıyorum. Sanırım Mısırlı gruptakiler olayı farketmediler çok şükür.”

Bir tane daha;

"Sanırım ilk albümümün çıktığı yıllardı.Bir gazetede benimle ilgili bir haber çıkmış. ‘İngiltere’de yaşayan müzikoloji doktoralı Emre Aracı’nın kaydı’ diye.Ben de zaman zaman CD mağazalarını dolaşır, kim olduğumu söylemeden bilgi almaya çalışırım. Yine böyle bir ziyarette Beyoğlu’nda bir mağazaya CD’mi sordum. Aldığım cevap enteresandı. ‘Siz İngiliz doktor beyin çıkarttığı CD’yi arıyorsunuz sanırım. ‘Evet’ dedim ve ilave ettim: ‘O İngiliz doktor benim’, ‘Ne kadar da güzel Türkçe konuşuyorsunuz’. ‘Hayır efendim, ben Türk’üm, sadece bu çalışmalarımı İngiltere’de yürütüyorum, doktoram ise müzik doktorası.’ Şaşkın bakışlar alıyorum."

"Bir keresinde de İngiltere’de bindiğim bir taksi Dr. Aracı olduğum için benden para almak istemiyor: ‘Siz o kadar insanın hayatını kurtarıyorsunuz.’..Yine tıp doktoru zannediliyorum anlaşılan. ‘Evet’ diyorum, ‘müzisyen olmak da bir tür insan sağlığına-ruh sağlığına hizmet’!"

Emre Aracı’dan son not; "Dede Efendi’ye sahip çıkmamız gerektiği kadar Adnan Saygun’a da sahip çıkmalıyız."

(1) http://www.kalan.com/scripts/Dergi/Dergi.asp?t=3&yid=3518

(2) Andante dergisi Temmuz-Ağustos 2004 Sayı: 11