En garip referandum

Bu satırları referandumun sonuçları belli olmadan, Kılıçdaroğlu’nun oy kullanamaması haberinden hemen sonra yazıyorum.

Bu referandum koşulları ile gerçekten dünyadaki en garip ve “ileri” anti demokratik referandumlardan biri oldu. Öncelikle YSK’nın 12 Eylül tarihini belirlemesi bile tam bir “gariplik” ve “eşitsizlik” yarattı.

12 Eylül hem darbe tarihini hatırlattığı hem de Ramazan bayramının sonunda olduğu için “Evet” cephesine büyük avantaj sağladı. İktidar iftarları bile bir propoganda mecrası olarak görüp kullandı. Hayır oyu verecekler “akılsız” ve “ darbeci” ilan edildi. Daha yazlık ve tatil mevsimi bitmemesinin üzerine atamalar ve bayram tatili de eklenince ağırlıklı “hayır” oyu verecekerin sandık başına gitme oranı düştü. Benim küçük ailemde bile 2 fire oldu.

Aslında bu bir milletvekili seçimi olmadığı için atananlar ve yazlık gibi 2. bir ikametgahı olanlar için belir bir süre önce baş vurarak oy kullanmalarını sağlayan “ayrı” bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Türkiye de yaşamayan "gurbetçiler bile sınırda oy kullanma hakkı sağlanırken, bu kadar insana böyle bir hak tanınmaması AKP nin "ileri demokrasi" anlayışı ile örtüşüyor sanırım.

Kılıçdaroğlu konusuna gelir isek; Milletvekilleri seçim bölgesi dışında oy kullanabiliyor. Polis hiç bir talep olmadan, Kılıçdaroğlunun bu adreste sürekli yaşamadığı yönünde bir tespit yaparak Kılııçdaroğlu’nun kaydını sildirmiş. Ana muhalefet partisi lideri ve milletvekili polis kararı ile “seçmen sayılmamış” oldu. O zaman sormak lazım sanki yılın büyük bölümünü meclis çalışmalarında geçiren bütün milletvekilleri seçim bölgesinde nasıl “sürekli” yaşıyor sayılıyor.

Umarım bu “ileri demokasi” otobanından son çıkışı kaçırmamışızdır.