Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

En gizemli tarafımız, varlık nedenimiz

En gizemli tarafımız, varlık nedenimiz
 

Bu doğan ayıp mı?


Ama nedenE en tabii özelliğimiz ud alanımız oluyor. Bu dünyada her neden var olmamız gerekti ise, bu varlığımızı temin için doğmamız gerekli. Bu doğum olayı ne güzel müjde! Mutluluk duymayanımız yoktur. Hatta çevremiz ve duyanlarımız bile.

Olanca kutlu müjdemizle bu sevincimizi yaymaya çalışır ve tüm coşkunluğumuzla yaşarız. Bu doğal ve cinsel oluşumla yeni bir Dünya doğmuştur. "Bir insanı öldürmak bir alemi öldürmak gibidir." (hadis) Bu dünyayı bilinen yapanda; bir alamin, bir insan oluşudur. İnsanla fark edilip ihya edilmesidir.

Bir gizemdir, sosyo-psikolojik davranışımız. O kadar alenidir, buna karşın o kadar da korunanımız ve özelimizdir. Bakın! kim gizler hangi kültür ve inanç ret eder. Doğduk çevremiz düğün bayram etti. Büyütüldük ihtiyaçlarımız karşılandı, adam olmaya ayak bastık. Tabii olarak üreme görevini hayatla birlikte üstlenmek gerekti. Evlilik girişimleri sevgi, sevda, aşk duygularımız realize olmaya başladı ve sonuçları aleniyet ile toplumla paylaşıldı.

Biyolojik mutluluğun artısı sosyo-kültürel olarak topluma yansırken, psikolojimiz kendi özelinde gelişimle kişiliğine kavuştu. Bu sosyo-medeni hayat sürecindeki aktiviteler bu kadar olağanüstü durumlar oluştururken olağan etkinlikler şeklinde gelenekleşmesi, realitenin kabullenilmesi anlamında aşk'ın veya mutluluğun tescili olmaktadır.

Bu yaşam ve soyun devamı gerekçeli sosyolojik sonuçlar, bu kadar aleniyken mahremiyetin onun bileşeni olarak ortaya çıkması ve tabulaşması, neslin açıklığı gerekçesini muhafaza içindir. Bunun nedeni yeni bireyin sosyo psikolojik olarak ve birey olarak insani hasletlere doygun olarak büyümesidir. İnsan sosyal bir canlıdır. Bu yaşam şekli toplumsal özellik kadar önem taşıyan, akıllı yaşamla da yeterlilik kazanmasıdır. Bu da ancak hukuki alt yapılı
Aile kurumu içinde en sağlıklı olanıdır.

O nedenledir ki canlıların en önemli özelliği doğmak ve sonuçta soyun, ırkın vaya neslin devamı bir tarafa, türün davamının sağlıklı ve mükerrem olmasıdır. Bunu temin için ahlaksal kurumlar ve gelenekler zamanla tabulaşarak çok toplumlarda katı kurumsallaşmalar doğurmuştur. Bu gizem ve koruma örfü, bazan obje durumuna düşen özneyi feda etme aşırığını bile olağan görmektedir.

Doğal yaşamın vazgeçilmezi ve canlı türünün devamı için gerekli olan ve herkesinde doğal olarak vazgeçilmezi seks hayatı, toplumda eğitimsizliğin kurbanı olmaktadır. Buna hazırlık durumunda geçen gençlik çağında bile bu eğitimsizliğin kurbanı olmakta, bir çokları ama duygusal, ama örfi yaptırımlar nedeniyle, hayatından olmaktadır.

Oysa toplumsal eğitim öncelikle kendi üremesinin basamaklarını iyi öğrenmeden geçmelidir. Canlıların hayatını devam ettirmesinin doğal gereği türünü davam ettirmesidir. Akıllı olan insan türününde sosyal yaşamının yapılaşmasının temel gereği bu egosunun bir ürünüdür. Bütün sosyo-ekonomik yaşamıda etkileyen bu erktir. Güzel sanatların aşk'la doruk noktasına varan gelişimi bu duygu altyapısı üstünde gelişim gösterir.

Bu denli bizimle özdeş olan ama günlük yaşam içinde önemsenmeyerek teferruat olarak hafife alınan yaşamın özü, önemsenmeli ve hak ettiği değeri varilmelidir.

Eğitim İlk öğretimden başlamalı bigi ve muhakeme seviyesine göre her yetişme çağına uygun devam etmelidir. Bu eğitim 'aile'lerin kurulup birinci çocuğunu ergenlik yaşına getirene kadar devam etmelidir.

Bu süreçte çocuk, nasıl doğduğundan, aile yapısının tanımlamasına, ilk karşılıklı cinsel özelliklerin bilinmesine, ergenlik çağına gelen gençlerin karşı cinsin cazibesine sosyo-psikolojik yaklaşımının kontrol iradesini kazanmasına; cinsler arası psikolojik soğukluk ve uzaklığın önlanmasi için sosyolojik etkinlik ve eğitimlerin yoğunlaştırılarak; ahlak değerlerinin anlam ve önemi öğretilmeli bu konu yasaklar üreten değil bilinçli bilgilendirmek için algılanmalıdır.

Aksi halde cahilliğin nedeni olarak görülen töre cinayetleri özelini aşıp, taşrada fark edilmeyen gençlik bunalımlarını ve metropollerde ki hatta lüks yaşamda ki gönül hüsranlarını, fark etmediğimiz görünmeyen psikolojik bunalımlarını, fakında olmadan içimizde saklarız.

nariçi. 05.01.2008


 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..