Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '16

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

En Sık Yapılan Diyet Hataları

En Sık Yapılan Diyet Hataları
 
 
1.Protein Ağırlıklı Beslenmek
 
Son zamanlarda popüler olan diyetler, genelde protein ağırlıklı. Protein yavaş sindiriliyor, tokluk sağlıyor ve sindirilirken vücudumuz daha çok enerji harcıyor, böylece kilo vermek kolaylaşıyor. Ancak protein olması gerekenden fazla alındığında sağlığımızda çeşitli sorunlar oluşuyor. Böbreklere fazla yük bindiği için çeşitli böbrek hastalıkları görülebiliyor. Proteinli besinler genelde yüksek doymuş yağ içerdiklerinden kalp damar sağlığı olumsuz etkileniyor. Fazla alınan protein idrarla kalsiyum atımına sebep oluyor, dolayısıyla hem kalsiyum eksikliği hem de böbrekte kalsiyum taşları görülme riski artıyor. Ayrıca proteinli diyetlerde posa(lif) içeriği düşüktür ve bağırsak sağlığı bundan olumsuz etkilenmektedir.
 
2.Ekmeği Hayatından Çıkarmak
 
Sanırım en çok yapılan zayıflama diyeti hatası ekmeksiz yaşama geçmek. Ancak tam buğday, tahıllı, çavdar, yulaf vb. ekmekler en güzel karbonhidrat kaynağıdır. Hem lif içeriğiyle dengeli kan şekeri ve tokluk sağlar hem de tatlı isteği oluşumunu azaltır. Ekmekte B grubu vitaminler başta olmak üzere çeşitli vitamin ve mineraller de bulunur. Diyetinde ekmek olmayanların daha sinirli daha mutsuz olmaları da B grubu vitaminlerin yetersizliğine ve düşük kan şekerine bağlanmıştır. Ayrıca Türkiye’de ekmek tüketimi sürekli azalırken obezite oranın sürekli artması kilo kontrolünde ekmeğin olumsuz etkisinin olmadığını da gösteriyor.
 
3.Yağ Düzeyini Ayarlayamamak
 
Popüler diyetlerin pek çoğu yağı kısıtlarken bazıları fazla yağ tüketimine yönlendiriyor. Her ikisinde de kilo verimi görülüyor. Ancak sağlık düşünüldüğünde iki tip diyette de büyük yanlışlar söz konusu. Yağın özellikle de doymuş yağ asitlerinin fazla alınması diyabet, kalp-damar, kanser gibi hastalıkların riskini artırıyor. Yağ alımının düşük olması ise yağda eriyen vitamin grubunun (A,D,E,K vitaminleri) emilimini olumsuz etkiliyor. Doygunluk hissi tam olarak oluşmuyor ve yiyeceklerin lezzeti azaldığından diyete devam psikolojik olarak zorlaşıyor.
 
4.Kalori Hesabı Yapmak
 
Akıllı telefon ve uygulamaların hayatımıza girmesiyle başladık kalori hesaplamalarına. Kalori hesabının nesi yanlış diyetisyenler de yapıyor diye düşündük, sağlıklı olduğuna inandık belki de. Ancak enerji miktarından çok o enerjinin nereden geldiği önemlidir. Enerji kaynağı besinlerin içerdiği karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve minerallerin belirli oranlarda alınması gerekir. Tek başına kalori sayarak zayıflamak dengesiz bir diyete, vitamin ve mineral eksikliklerine sebep olabilir. Ayrıca alınan enerjinin olması gerekenden az olması bireyi zayıflatırken metabolizmasını da yavaşlatır. Bu da verilen kilonun geri alınmasına sebep olur.
 
5.Başkasının Listesini, İnternette Bulunan Listeyi vs. Uygulamak
 
Diyet listesi kişinin “sağlık” durumuna, boy, kilo gibi kriterlerine, beslenme alışkanlıklarına, ekonomik düzeyine, hareket düzeyine bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca diyet listesinin danışan/hasta durumuna göre güncellenmesi yani “takibi” gerekmektedir. Ne yazık ki internet gibi pek çok yerde verilen diyet listeleri ciddi enerji, vitamin, mineral kısıtlamaları olan menüler. Metabolizmada geçici-kalıcı çeşitli sorunlara neden olan bu diyetlere bulaşan insanların pek çoğu kilo vermeyi başarıyor ancak verdiği kiloyu fazlasıyla tekrar alıyor. Sağlığından olması da işin cabası.
 
6.Light Ürünlerin Zayıflattığına İnanmak
 
Referans ürüne göre yağı ve/veya şekeri azaltılmış, lif oranı artırılmış ürünlere light ürün diyoruz. Bu ürünler zayıflamaya olumlu etkide bulunmazlar, hatta fazla tüketimleri kilo alımına neden olabilir ancak paketli ürün yeme isteğini karşılamada iyi birer alternatiftirler.
 
7.Besinlere Etiket ve Anlam Yüklemek
 
Besinleri yasak ve diyete uygun olarak ikiye ayırmak da büyük bir hatadır. Diyete uygun kavramı genelde tatsız tuzsuz algılanırken, yasak besin hep cezbedici gelir, bu durum da diyetin devamını zorlaştırır. Yasak grubuna kattığınız besinlerin adını duymak bile sürekli onu düşünmenize sebep olabilir. Dolayısıyla bu psikolojik etki, diyeti bozmaya hatta kilo verme çabalarının fazla tüketim çılgınlığına dönüşmesine sebep olabilir. 
 
Aşağıdaki linke tıklayarak beni instagramdan takip edebilirsiniz, sağlıkla kalın :)
 
 
Toplam blog
: 19
: 129
Kayıt tarihi
: 12.10.16
 
 

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun olan Diyetis..