Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '13

 
Kategori
Aile
 

Engelleri anlamada, aşmada engelli miyiz?

Küçüktü, çok küçüktü ama farkındaydı, karşısına geçen insanların ağızlarını oynatıp bir şeyler yaptıklarının, sonra da gözünün içine baktıklarının, kulaklarını incelediklerinin. Arkadaşları da daha sonra yapmıştı. Sadece O’na yapıyorlardı ama. “Bir farkım mı var benim?” diye düşünmüştü. Sonradan öğrenmişti, konuşmak ve duymanın ne olduğunu, kulağına takılan cihazla ilk sesi duyduğunda. Sonradan görmeyen arkadaşlarını anlamak için gözlerini kapatıp saatlerce kalması, yürüyemeyen arkadaşlarını anlamak için yerlerde sürünmesi kendi yaşadıklarından dolayı mıydı acaba? Duyu organlarında, bedeninde, zihninde bir sorun yaşamayan da anlamak istemez mi sorun yaşayanları? Onların engeli de bu mu acaba? Annesiyle, babasının çırpınışı hatırladı. Bir de aileler var, engelli dedikleri çocuklarının yaşam mücadelesi için çabalayan, ne yapacağını bilemeyen?

“Ben de sizin gibiyim” diye haykırmak istemişti çok, O ve başkalarının farklı olduklarını düşündükleri arkadaşları. “Farklılığımıza değil de ortak yönlerimize odaklansalardı biz de daha rahat sosyalleşebilirdik” diye düşünüyor aradan seneler geçince. Annesinin insanlar bir şeyler der, kalbini kırar diye kaygılarını, O’nu uzaktan izlemelerini hatırladı. Annesinin O’nu koruması, gözetmesi güzeldi ama bir gün geldi ergen oldu ve kendi başına varolma mücadelesi başladı, tüm ergenler gibi. Bir farklılık yoktu ergen olmasında, ailesine bunu anlatması farklıydı yaşıtlarından. Daha da zordu. Yapabildiklerine, başarabildiklerine ailesini odaklatmaya çalıştı. Farklılıklarını görüp, başaramadıklarına üzülmeyi, tedirgin olmalarını engellemelerini sağlamaya çalıştı. “Sizler de bunu yapabilirseniz bizler daha güvenle devam edebileceğiz hayata” diyor. Bunu başarmak için zihinsel engeli yoktu, zihinsel engeli olanlara da aileler bu konuda destek olmalı.

Diğerlerinden farklı olduğunu düşündükleri bir çocuğu olduğuyla yüzleşen aileler, zamanlarınıhayıflanarak, üzülerek, acıyarak geçirince, çocuklarınınkendilerine özgü o çok özel yanlarını göremeyebilir, gözden kaçırabilir. Yakaladıklarında da çocuk ve aile için geç olabilir. Eğer aile nasıl baş edeceğini bilemiyorsa, bu konuda uzman desteğine geç kalmadan başvurmak endişeleri çözmede büyük bir adım olur. Önemli olan yapabildikleri, kendine ve çocuğuna acıyarak geçirilen zamanlar hayattan eksilen zamanlar. Ne kadar kısa tutabilirse yarınlar için o kadar faydalı olacaktır. İlk şok yaşanır ve üzüntüsü de yaşanmalıdır. Üzülüp hayattan kopmak çözüm olmadığı gibi yok saymak da çözüm değildir. Ardından gelen kabullenme dönemi de zordur aileler için. Kabullendikten sonra yapılabileceklere bakılır. Çocuğun özelliklerine göre eğitim, tedavi, diğer yapılabilecekler araştırılır ve uygulamaya geçilir. Çocuk ve ailenin sosyal hayata devam etmeleri de önem taşır. Bundan sonra aile, kabullendikleri çocuklarını çevrelerinin de kabullenmesini sağlamaya çalışırsa, hayatları dört duvar arasında ya da sürekli çocuklarını gözetleyerek geçmez. Bunları yaparken çocuklardan yapabileceklerinden daha fazlasını beklemek de hayal kırıklığı yaşatabilir. Çocukların kapasitesini bilip, geliştirmeye çalışmak, yapamadıklarını kabullenmek hedef olmalı. Yapamadıkları utanç sebebi değil. Hepimizin yapamadıkları var ve Onlar bizden farklı değil. Yapamadıkları için arkadaşlarıyla kıyaslamak, evde tartışma sebebi yapmak aile içinde huzursuzluk yaratabilir.

Çocuğu sevmekle başlar anne, baba olmak ve çocuğun ihtiyaçlarına göre gelişimi boyunca yapılabileceklerle devam eder. Bazı çocukların daha fazla ilgiye, sevgiye, şefkate, yardıma ihtiyacı olabilir. “Neden ben?, Ben ne yaptım?, Bir hata mı yaptım?, Senin suçun. Sen ilaç içmeseydin olmazdı, Senin ailenden gelen genetik özelliklerden dolayı oldu” gibi sorular, suçlamalar çocukla birlikte geçirilecek güzel zamanlardan çalmak olur. Elbette sorunlar yaşanacak, belki de psikolojik destek almak gerekecek ama birlikte mutlu geçirilecek zamana engel olmasın, bu engelleri aşmada engelli olmayalım. 

 
Toplam blog
: 69
: 718
Kayıt tarihi
: 29.01.09
 
 

Kelimeleri ardı sıra ekleyerek ve içine yüreğimden gelen sesi katarak yazdıklarım anlatır beni size..