Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '18

 
Kategori
Kitap
 

Engelli Şair Yazar Yusuf Bitim ile...

Engelli Şair Yazar Yusuf Bitim ile...
 

YUSUF BİTİM


Engelli Yazar Şair Yusuf Bitim: ‘’Lütfen engelinizin esiri olmak yerine, engelinizi esiriniz yapın. Zira o zaman hayat çok daha güzel olacaktır.’’

SORU-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
YUSUF BİTİM-  Ben Yusuf BİTİM. Doğduğumdan beri; İstanbul, Pendik’te ikamet ediyorum. Aslen Bitlis’liyim. İlk ve ortaokulu, Kurtköy İlköğretim Okulu’nda, Liseyi ise Kurtköy Lisesi’nde okuyup bitirdim. 12 sene kadar bir trafo firmasında çalıştım. Şu an çalışmıyorum.

SORU- Yazmaya başlama hikayenizi anlatır mısınız?
YUSUF BİTİM- Yazmaya başladığım anı hiç unutmam. 2006 Mayıs ayında, çok yeni tanıştığım Hasibe adında bir ablaya, akrostiş şiir yazdım. O an bana ‘’Sen yaz şair olacaksın’’ dedi. O gün bugündür hep yazarım. Hasibe ablam Hollanda’da yaşıyor, her İstanbul’a geldiğinde nasipse görüşürüz.

SORU-Engelli olmanızın hikayesini anlatır mısınız?
YUSUF BİTİM- Sol ayağımdan ortopedik engelliyim. Hamd olsun Rab’bime yürüyebiliyorum sadece fiziki olarak bir engel görüntüsü var. Bu da benim için artık pek önem arz etmiyor. Çünkü koşmak haricinde yapmak istediklerime, engelim engel olmuyor.  Fakat tüm engelli kardeşlerime bir tavsiyem olacak. ‘’Lütfen engelinizin esiri olmak yerine, engelinizi esiriniz yapın. Zira o zaman hayat çok daha güzel olacaktır.’’

SORU-Engelli olmanızın yazı hayatınıza etkisi ne oldu?
YUSUF BİTİM-  Evvela şunu diyeyim. Eğer engelle alakalı yazı veya şiir yazarsam mutlaka çok etkisi oluyor. Bir örnek verecek olursam: Engelli günlerinde bazı programlarda, sahneye çıkıp kendi yazdığım engelli şiirlerini yorumlarım. Bizzat yaşadığım bir durum olduğu için, gerek şiiri yorumlarken gerek engelle alakalı konuşurken, daha verimli olabiliyorum diye düşünüyorum. İnsan yaşadığı duyguyu daha iyi anlayıp anlatabiliyor., Bu şekilde kaleme dökmesi de daha kolay ve etkili oluyor. Bunun haricinde engelimin, yazar-şair olmamda bir etkisi şimdilik yok.

SORU-Yazarken hangi kaynaklardan besleniyorsunuz?
YUSUF BİTİM-  Yazarlık- şairlik hayatım boyunca, en çok karşılaştığım soru bu diyebilirim. Ben yazarken ‘’HAYALLERİMDEN’’ besleniyorum. Gerek yazdığım şiirlerim ( birkaç tanesi haricinde ) gerek yazdığım romanlarım ve hikâyelerim olsun, yaşamadan hayal ederek yazdıklarımdır.

SORU-Çıkardığınız  kitaplardan bahseder misiniz?
YUSUF BİTİM- Üç adet şiir kitabım, bir adet romanım farklı yayınevlerinden çıkmıştır. ‘’Kuş Parkı’’ adlı romanım, çok yeni çıktı.
1. Yeminli Gözlerim ( Şiir )
2. Gitmeyecektin ( Şiir )
3. Dokunma ( Şiir )
4. Kuş Parkı ( Roman )
Şiir kitaplarımda; Genellikle Aşk, ayrılık gibi konuları daha çok ele aldım. Vatan, bayrak, anne, baba, gibi konulara da yer verdim.

Romanımın konusu ise; Kalbin beş halini ele aldım. Aşk, ayrılık, hasret, ihanet ve intikam.

SORU- Yeni kitap çalışmalarınız nedir?
YUSUF BİTİM-R ab’bim nasip ederse inşallah, ileriki yeni çıkardığım ‘’Kuş Parkı’’ adlı kitabımın devamı olan bir roman veya derleme bir şiir kitabı çıkarmayı planlıyorum. Romanım, şu ana kadar okurlarımdan duyduğum, gördüğüm kadarıyla çok beğeniliyor. Eğer beğenilmeye devam eder ve talep olursa inşallah, büyük ihtimalle romanımın devamını yazacağım. Açıkçası bu durum birazda okurlarıma bağlı. Çünkü ben bu romanımı, yeni bir başlangıç olacakmış gibi bitirdim. Mesela izlediğimiz diziler bir yerde biter, başka bir hafta yeniden en baştan başlar. ‘’Kuş Parkı’’ adlı romanım da böyle.

SORU-Fuarlara katılıyorsunuz. Bunun katkısı ne  oluyor?
YUSUF BİTİM-  Açıkçası fuarlara ‘’Kuş Parkı’’ adlı romanım ile ilk defa 10 Kasım Tüyap Fuarı’na katıldım. Bir yazar-şair olarak, o atmosferi ilk defa gördüm. İnşallah devamı da aralıklarla olacaktır. Fuarların yazar- şair ve okurlara en büyük katkısı, iki tarafı birleştirmesidir. Birçok okurun, görmek isteyip göremediği yazar-şairleri fuarlarda görme ihtimalleri var, bu bence okurlar için büyük avantaj ve sevindirici durum. Sonrasında fuarların yazar- şairlere büyük katkısı ise, ismi hiç duyulmamış ya da az duyulmuş yazar-şairlerin daha çok duyulmasını sağlamasıdır. Yani fuarlar, yazar-şairler için iyi bir reklam yeridir diyebilirim.

SORU-Kitap okuyor musunuz? Bunun yazmaya etkisi nedir?
YUSUF BİTİM-  Çok aman aman olmasa da, evet olabildiğince okumaya çalışırım. Çünkü özellikle okumak yazar-şairler için birikim demektir. Ne kadar çok okunursa, o kadar kelime haznemiz gelişmiş olur ve yazarak anlatmak istediklerimizi daha iyi ifade edebiliriz.
Birçok insanın içinde yazar-şair olma duygusu, hevesi var. Sanırım bir an önce o heves ettiklerine sahip olmak istemeleridir. Bunu kendimden biliyorum. Ben ilk şiir kitabım olan ‘’Yeminli Gözlerim’’ adlı kitabımı çıkarttığım zamana kadar çok okumazdım, şiir yazmaya başladıktan sonra, o ablanın bana ‘’Sen şair olacaksın!’’ sözü ile hemen şiirleri yazıp biriktirmeye ve kitabı çıkarmak için uğraşmaya başladım. Sonraları anladım ki, çok aceleci davranmışım ve yaptığım kendim için pek doğru değilmiş, Sonradan daha çok okumaya başladım. Okudukça yazdım. Yazdıkça okudum.

SORU- İyi yazar okumalı mı?
YUSUF BİTİM-  Kesin ve kesin önce çok okumalı. Hep söylediğim sözü tekrar edeceğim, ‘’Okumak yazar-şairler için birikimdir. Bir ev yapmayı hayal edin. İkinci, üçüncü katı çıkmak için, malzeme olmalı. Eğer malzeme yoksa, birinci kattan fazlası olmaz. İşte okumakta, daha çok ve daha güzel yazmak için olmazsa olmazdır. ’’ Ne kadar çok okursak, o kadar daha iyi ve daha güzel yazarız.

Okumanın yanı sıra, eğer insan kendine güvenmiş ve yazar-şairliği hayal etmişse, asla pes etmemeli! Belki birçok yazılarımız-şiirlerimiz beğenilmeyebiliyor, bu durum asla insanı yazmaktan vazgeçtirmemeli. Çünkü insan yazdıkça, daha iyisini zamanla yazabiliyor. Daha iyisini yazmak için, zaman gerekiyor ve belki de olumsuz eleştiri. Olumsuz eleştiriler, insanı daha olgun ve tecrübeli yapmalıdır. Bu durum benimde ilk zamanlar başıma geldi. İlk yazdığım şiirleri gören bazı insanlar ‘’Sen yazma, yazmaktan vazgeç’’ gibi sözler sarf ettiler.

Daha sonraları bana o sözleri söyleyen kişiler, beni tebrik edip desteklemeye başladılar.
Son olarak, hayal güçlerinin geniş olması lazım. Mesela ben şiir ya da başka bir şey yazdığım zaman, önce hayal eder ve hayal ettiğim şeyi film izler gibi izlerim. Sonra gördüklerimi yazmaya başladım.

 Yani özetleyecek olursam; Kendimize güveniyoruz, hep hayal ediyoruz, asla pes etmiyoruz.

Sevgili Turan YALÇIN hocam, sanata değer ve destek vermeniz şahsım ve sanat adına çok güzel bir durum. Bu röportajda bana da yer verdiğiniz için size teşekkür eder, kalbi şükranlarımı sunarım. Allah’a emanet olun.

 

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..