Er Gilad'ı kurtarmak!...

İsrail, nihayet Filistinlilerin elindeki er Gilad'ın serbest bırakılmasına karşılık olarak, barışa yanaşıyor.

Er Gılad'ın kurtarılmasının bedeli olarak, Gazze kapılarının açılması da ihtimal dahilinde.

Gazzede kadın, çocuk, yaşlı 1300 kişi öldü; yaşayanlar da yaşam savaşı veriyor: Açlık, sefalet...

Ama İsrail'li er Gilad'ın kurtarılması bütün dünyayı ilgilendiriyor; çünkü barış buna bağlı..

Bir tarafta bir millet, bir tarafta bir adam..

İşte günümüz dünyasının adalet anlayışı bu!..

"Er Ryan'ı Kurtarmak" filmini hatırlarsınız.

Kardeşlerinin hepsi savaşlarda öldüğü için, annesi tarafından eve gönderilmesi istenen Er Ryan'ı bulmak için özel birlik gönderilir ateş alanına... Uzun mücadeleden sonra Ryan bulunuyordu ama uğrunda onlarca er de ölüyordu...

Acaba, diyorum Er Ryan da bir Yahudi miydi ki... Filmin yönetmeni Yahudiydi de..

Filistinin fukaralarından biri, bir zamanlar Firavunların idarasindeki Mısır'a gitmiş... Filistinli fukarada ne üst, ne baş; sefil ki sefil...

Fukara şöyle etrafına bakmış, altın sırmalı, atlas kumaşlı; omzu dik, başı havalarda adamlar gezip duruyor Mısır sokaklarında...

Sesssizce yanındaki birine sormuş: "Bu ihtişamlı adamlar kimdir?"

Adam cevap vermiş: "Bunlar Firavun'un kullarıdır..."

Bizim ki, ellerini açıp gözlerini göğe dikerek; " Ya Rabbi, bir senin kuluna bak, bir de Firavunun kullarına!..." demiş...

Bu olay, belki de üç bin yıl önce vuku bulmuştur. Ama üç bin yıl sonra dünya yine aynı sanki...

Allah'ın mazlum kulları, evleri başlarına yıkılmış, bir topan ekmeğe muhtaç, kendi ülkelerinde sürgün yaşarken, Yehova'nın kulları, bir tek adamlarını kurtarmak için dünyayı seferber ediyor...

Şimdi, biz de ellerimizi açıp üç bin yıl önce fukara Filistinli'nin yaptığı gibi: " Bir senin kullarına bak, bir Yehova'nın kullarına Ya Rabbi!..." desek, Allah'ın gücüne gider mi ki...

Tövbeler olsun!...