- Kategori
- Güncel
Ercan Saatçi’nin Foyası ve Metin Özülkü'nün Boyası

Resim: www.habertürk.com
Sulu boyalar vardı eskiden. Pastel boyalar vardı. Resim yaparken kullanırdık. Ben en çok sulu boya ile resim yapmayı severdim. Çünkü kazara boyayı yere veya halıya filan döktüğümde çıkartması kolay olurdu.
Pastel boya kumaşa bulaşınca anneme çaktırmadan temizleme imkanımız yoktu.
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/20101/ercan-saatci-ve-metin-ozulkuden-kufurlu-mac-yorumu-18
Linkteki videoyu izlemenizi tavsiye etmem aslında. Giriş paragrafındaki sulu boyalarla ilişkisi yoktur. Keşke olsaydı. O zaman sanat adına bir şeyler yazabilir, yorum yapabilirdik. Adına sanatçı denilen ancak hangi makamdan bu sıfatı aldığı belli olmayan o kadar çok insan var ki!
***
Öyle zaman geliyor ki yüze sürülen makyajlar akıveriyor yağan yağmurda. Belli ki sulu boya kullanılmış. Yağlı boya kullanılsaydı ne kadar dayanırdı acaba? Yahut pastel boya. Yoksa kuru boya ile mi boyamalıydı? “Yahu manyak mısın makyaj yaparken bunlar kullanılır mı hiç, onun boyası ayrıdır” diyeniniz var, duyuyorum. “Haklısınız galiba”. Her boyanın yeri ayrı olmalı. Yeri geldiğinde sulu, yeri geldiğinde kuru. O zaman teşhisi koydum sanırım: Demek ki makyaj yapmayı bilmeyenler var, boyaları yanlış kullanıyorlar!!
***
Bir de foyalar vardır. Fol yumurtası misali zamanı gelince açılan sihirli kutucuklardır. Bazıları her zaman açık olduğu halde gözlerden ırak kalır. Bazen de görmek istemeyen gözler ülkesinin kralından dolayı görülmez bu foyalar. Boya ile aslında kafiye haricinde bir benzerlikleri yoktur. Şiir yazarken kafiye amaçlı kullanılabilir, şahane durabilir. Bunun dışındaki ortak noktayı yeni keşfedeceğiz belki de. Belki de bizden önce keşfedenler olmuştur. Foya sahibi foyasını tahvile yönlendirmiş olabilir. Günü gelmeden bozdurmak istemez. Gün gelir foyalar çok para da edebilir, beş kuruşa da gidebilir. Ona zaman karar verir!
***
Kimseye lafım yoktur benim. Ben ortaya söylerim. Yarası olan da gocunabilir. Ancak bir uyarı: Gocunurken lütfen boyalarınızı muhitime damlatmayınız!!!
Murat HACIOĞLU