Erdoğan’ın askerleri…

“AKP iktidarı, AB üyelik müzakerelerinde yer alan Entegre Sınır Yönetimi konusunda yeni bir adım daha attı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karşı çıktığı “sınırların profesyonel birliklerce korunması projesi”, Başbakan Erdoğan imzalı genelgeyle yürürlüğe girdi. 26 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanan genelgeye göre, TSK sınırlardan çekilecek, görevi İçişleri’ne bağlı profesyonel birlikler üstlenecek”

Sayın başbakanın iş bulma faslından ortaya attığı bir konu desek yine çok saf ve masum davranmış olurduk. Çatırdayan AB ye bizim girmemiz zaten hayal ötesi bir rüya, bir kandırmaca. Birde alınan bu çok tehlikeli kararı AB ye giriş sürecine bağlayarak insanlarla resmen dalga geçiyorlar. Ayıptır, günahtır. Bizler gerçekten bu kadar aptal mı görünüyoruz?

Dünyanın sayılı büyük ve güçlü ordularından biri olan Türk ordusu sınır güvenliğine bakmayacak. Peki ne yapacak dersiniz? Balık mı tutacak, yoksa birileri gibi çayda çıra mı oynayacak.

AB hemen hemen hiçbir güvenlik tehdidi olmayan kendi sınırlarında sivil güçleri kullanabilir. Bizim hemen hemen tamamı problem olan sınırlarımızda bu uygulanabilir mi? Bu soruya evet cevabını vermek en azından muhatabınızı yani halkınızı aptal yerine koymaktır. AB bize göre adı bile edilmeyecek sorunların yaşandığı Yunanistan – Bulgaristan sınırında bu uygulamayı neden yapmaz ki?

Efendim ABD Kanada ve Meksika sınırında uyguluyormuş. Kanada ile hiçbir sorunu olmadığı için o sınıra birilerini koymasına bile gerek yok. Peki, ya Meksika sınırı? O çok methettikleri güçler sayesinde uyuşturucu ve insan kaçakçılığının organize noktası olmuş.

Şu anda gönüllülük esasına dayanan bir askerlik sistemi var. Mehmetçiğin karnını doyuruyorsun, sınırlarını ölümü hiçe sayıp koruyor. Yarın oraya koyacağın eşi çocukları olan biri aynı verimi sağlar mı?

Önemli bir husus da her ülkenin kendine özgü durumlarının olduğudur. Başkaları öyle yapıyor diye veya AB ye gireceğiz diye, böyle bir uygulamaya gidiliyor sözü hiç de inandırıcı değil. 2002 de iktidar olduklarında sıfır olan terör bu gün bu noktaya gelmişse burada kusur askerde değil, onu yöneten sivil iradededir. Gelen bütün şehit cenazelerinin vebali isteseler de istemeseler de iktidarın boynundadır.

Bırakın yapılan birçok yanlış uygulamayı, boyunlarına asılı onca suç dosyasına rağmen istifa denen şeyi düşünmüyorlar. Halkın büyük çoğunluğu istemese de o koltukları bırakmamak için yapmadıkları yok. Bu da insanın aklına hiç istemediği şeyleri getiriyor. Savaş silahları ile donatılmış, yönetimi başbakanın iki dudağı arasında olan bu kontrolü hemen hemen imkansız güç ne için? Yoksa iktidarın istediği yerde istediği gibi kullanacağı bir özel ordu mu oluşturulacak, İran’daki Devrim Muhafızları gibi?

14:00

28/05/2010