Erdoğan posta koyuyor..

"Ülkem'de 170 bin Ermeni yaşıyor, 70 bin'i benim vatandaşım, 100 bin vizesiz Ermeni vatandaşı gerekirse sınırdışı edilir" diyor Başbakan..

Resmen amiyane tabir ile posta koyuyor..

Erdoğan'ın daha önceleri "Ermeni vatandaşların ülkem'de barınmaları erdemliğimizdir" şeklindeki açıklamalarından sonra şimdi Ermenistan ile soykırım meselesinden dolayı aynı Erdoğan sınırdışından söz ediyor..

Hukuk ülkesine yakışmayan bir tavır..

Öte yandan sadece Ermeni vatandaşlar değil, ülkede Irak, Moldova, Romanya, Özbekistan gibi ülkelerden gelen ve aynı vizesiz konumda yaşayan yabancı uyruklu insanlar yaşıyor..

Bu tavır, kendi içimizde çifte standart değilmidir?

Ayrıca vizesiz bir ülkede dolaşmak ve çalışmak suç..

Başbakan bile-bile lades mi oldu acaba?

Üstelik bu vatandaşlar çalışarak hem ekmek paralarını kazanmaya çalışıyorlar hem de özellikle tekstil sektöründen ülkemize döviz girişini sağlıyorlar..

Başbakan sadece vizesiz Ermeni vatandaşlara posta koymakla bırakmıyor, IMF'ye de kısa süreli, geçici postasını koyuyor..

Geçici, çünkü IMF ile anlaşma sağlandığı durumunda taahüt edinimleri kontrol altında tutacağından dolayı, seçim öncesi savurganlığı etkileyeceğinden şimdilik anlaşmayı erteliyor..

Örneğin tahsil edilemeyen vergi borçları nedeniyle IMF kontrolünde biriken faizleri silmeksızın taksitlendirme yapılıp, tahsilat hedefine ulaşılamazken, anlaşma yapılmadığı durumunda faizlerin bir kısmını genel af kapsamına dahil edilerek hedef'e ulaşılmasını ngrüyor Başbakan..

Üstelik seçim meydanlarında "1961 yılından itibaren IMF ile bağımlı yaşayan ülke, ilk defa benim Başbakanlığım dönemimde IMF'den kurtuldu" yalanlamalarıyla seçmenden oy almaya çalışacak..

Yalanlama diyorum çünkü, seçimlerden kısa bir süre sonra tekrar IMF ile masaya oturulacak..

IMF borçlanmasını istemesek de, gelişmekte olan ülkelerde piyasa ekonomisi gereği mutlaka IMF ile iş birliği yapmak zorundadır..