Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '08

 
Kategori
Haber
 

Ergenekon’a Şahin, Deniz Feneri’ne ‘cik! cik!’

Ergenekon’a Şahin, Deniz Feneri’ne ‘cik! cik!’
 

Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı, partisinin Antalya il örgütünce düzenlenen bayramlaşma töreninde; "(Falan ülkede, falan dernek yöneticileri suiistimal yapmış. Bunun sorumlusu da sizsiniz) diyorlar. Bana ne ya. Bana ne. Almanya’daki bir derneğin yöneticileri yanlış yapmışlarsa, yargılanmışlarsa, benim iktidarımdan buna ne?" demiş. Yemin etmeme gerek yok T.C. Adalet Bakanı aynen böyle söylüyor, linki de aşağıda(1). Konuyla ilgili haberin ayrıntısı ve diğer söyledikleri de orada.

İçinde mutlak doğruların da olduğu, ancak sapla samanın birbirine karıştırıldığı bir tuhaf dava; Ergenekon Davası. Özel yaşamda yan yana bir araya gelmelerini bırakın, isimlerinin bile yan yana anılamayacağı isimleri bir araya getirdi. Ve kişisel olarak beni bir türlü vicdanen rahatlatmayan bir ilginç dava. Bir çok kişi bu konuda görüş bildirdi, yazdı.

Konuya devlet adına taraf olanlardan Adalet Bakanımız da görüşlerini zaman içinde değişik şekillerde kamuoyuna iletti. Minik bir derleme yaptım.

Bir de ‘Deniz Feneri’miz oldu... davası yani. Almanlar, Almanya ayağını mahkum edip pası ülkemize attılar; “en önemlileri Türkiyedeler”, diye de not düşmeyi ihmal etmediler.

Aynı Adalet Bakanımız ‘Deniz Feneri’ davası ile ilgili görüşlerini de zaman zaman dile getirdi. İşte bazıları:

21 mayısta haber, Yargıtay bildirisine bakışı:


''Ne yürütme yargının ne de yargı yürütmenin güdümünde olmalıdır. Biri diğerinin güdümünde olmamalıdır. Adalet Bakanlığı ve hükümet olarak kuvvetler ayrılığı ilkesi neyi gerektiriyorsa bu istikamette bu zamana kadar çalışılmıştır, bundan sonra da çalışılacaktır. Bu tür bildirileri biraz da siyasi amaçlı olarak değerlendirdiğimi ifade etmek istiyorum. Başta Yargıtay Başkanımız olmak üzere tüm Yargıtay üyelerine derin bir saygım var. Ama böyle bir bildirinin hiç gereği yoktu. Dam üstünde saksağan gibi oldu.''

24 mayıstaki haber:


Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, "Yandaş yargı" eleştirilerine değinerek, "Bizim yandaş yargı organlarına falan ihtiyacımız yok. Yargı organlarının hiç kimsenin yandaşı olmasını istemiyoruz. Sadece hakkın, hukukun ve adaletin yandaşı olmalarını istiyoruz" dedi.


Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk'un saat 04.30'da gözaltına alınmasının gerekçesini açıkladı.

DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız'ın önergesini yanıtlayan Şahin, "bazı şüphelilerin 05.30'da uçakla yurt dışına gidecekleri tespit edildiği için gözaltıların erken saatte yapıldığını" kaydetti. Şahin, "daha önce de kapsamlı soruşturmalarda, delillerin yok edilmemesi ve birbiriyle irtibatlı kişilerin haberleşmemesi için yüzlerce arama ve gözaltının, erken saatlerde yerine getirildiğini" vurguladı. Şahin, "kanunlarda, belli şartlarda arama ve gözaltıların, günün her saatinde yapılabilecek bir soruşturma işlemi olduğunu, bu soruşturmada kanuna aykırı bir durumun olmadığını" bildirdi.

1 Temmuzdaki haber:

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili bugün kaç kişinin gözaltına alındığını bilmediğini söyledi.

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, soruşturmayla ilgili yargı sürecinin devam ettiğini belirtti.

Konuyla ilgili yargı mensuplarının herhangi bir talimat almayacağını ifade eden Şahin, ''Bu bir soruşturmadır, soruşturmanın da gizliliği esastır. Adalet Bakanı olarak bu konuya herhangi bir açıklama yapmam, değerlendirmede bulunmam söz konusu olamaz. Açıklama yapacaksa ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı yapar, çünkü yargı bağımsızdır. Erkler birbirinin işine müdahale etmez'' diye konuştu.



Temmuz ayının 20 li günlerinde:

Şahin, ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkındaki şikayetlere ilişkin soruşturma açılmasına izin verilip verilmediğinin sorulması üzerine, şunları söyledi:

''Bakanlığımıza zaman zaman, Türkiye'nin her yerinde görev yapan hakim ve savcı arkadaşlarımızla ilgili şikayet dilekçesi gelir. Bunları Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne göndeririz. Genel Müdürlüğümüz bu şikayet dilekçeleriyle ilgili yasa ve yönetmeliklerin öngördüğü işlemleri yaparlar. Ancak, bu normal bir süreçtir. Şu süreçte önemli sorumluluklar üstlenmiş ve geceli gündüzlü çalışan hakim ve savcı arkadaşlarımızı rahat bırakmamız gerekir. Onlar tabi oldukları ve uygulamak zorunda oldukları yasaları her türlü baskıdan uzak şekilde uygulayabilmelidirler. İçinden geçtiğimiz şu dönemde, yargı mensuplarının hep tartışma ortamında bulunmasını doğru bulmuyorum. Yargıyı ve yargı mensuplarımızı rahat bırakın.''

Eylül ortalarında:

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya'da bugün sonuçlanan Deniz Feneri davasıyla ilgili "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının suç işlemesi ve bunun sonucunda yargılananların hüküm giymeleri sevinilecek bir şey değil" yorumunu yaptı.

Bakanlıktan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, ne kendisinin ne de bakanlığının Deniz tarafı olmadığını anımsattığı Deniz Feneri davasında hüküm giyenlerle ilgili, "Özellikle bunun yurt dışında işlenmiş olması ve yurt dışında hüküm giymiş olmaları çok daha üzüntü vericidir. Bakanlığıma bu dava veya başka davalarla ilgili hukuki yardımlaşma açısından bir görev düştüğünde o mutlaka yerine getirilecektir" dedi.

...

T.C. Adalet Bakanı keşke her iki davaya da şahin olabilseydi!



1- milliyet.com.tr
http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=siyaset&KategoriID=&ArticleID=998014&Date=01.10.2008&b=%22Bana%20ne%20ya%20Deniz%20Fenerinden%22&ver=02

2- Mehmet Ali Şahin’le ilgili 43 haber:

http://www.nethaber.com/Haberler/938/Mehmet-Ali-Sahin

Foto: milliyet.com.tr

 
Toplam blog
: 355
: 1099
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1960 Ankara doğumlu bir Çankırılıyım. İşimin burada olması nedeniyle, Antalya'da yaşamaktayım. Ti..