Ergenekon'da 1.253.498 nci dalga (!)

"Flaş, flaş, flaşşşş..."

"Eski Meclis Başkanlarından Bülent ARINÇ'ın evinde arama yapılıyor sayın seyirciler"

"Arınç'ın vefatından sonra, torunlarının kullandığı evde, Ergenekon soruşturması kapsamında geniş çaplı arama yapılıyor. Sabah ezanıyla başlayan operasyonda, 2002-2009 yılları arasında hükümette görev almış bir çok eski siyasetçinin evine baskın yapıldı. Çoğu vefat etmiş olan eski siyasetçilerin evleri şimdilerde torunları tarafından kullanılıyor, kimisi de el değiştirmiş durumda, ama soruşturma kapsamında yılmayan emniyet güçleri, camı çerçeveyi indirmiş durumda, duvarlar yerle bir edilerek araştırma detaylandırılıyor."

1.253.497 nci dalgadan sonra gözaltına alınanların sayısı 66.879.851 kişi olmuştu, bu dalgadan sonra daha başka kimlerin gözaltına alınabileceği bilinmiyor sayın seyirciler. Öyle ki, gözaltına alınanlar ile alınmayanlar arasında siyasi bir fark kalmamış durumda, işler kontrolden çıktı, hala soruşturma kapsamına girmeyenlere uzaylı gözüyle bakılıyor."

"Şimdi kısaca Ergenekon Soruşturması tarihini inceleyelim sevgili seyirciler:
2000'li yılların başlarında türetilmiş olan Ergenekon terör örgütü, Cumhuriyet Dönemi Türkiyesi'nde yaşanmış bir çok yasadışı olaydan sorumlu tutuldu, belirli periyotlarda dalgalar halinde seyreden gözaltı ve arama operasyonları, yıllar geçtikçe çığrığından çıktı, daha önce hasbel kader Atatürk veya Cumhuriyet kelimelerini ağzından kaçıran herkes teker teker içeri alınmaya başlandı. Son operasyon kapsamında evi aranan Merhum Arınç'da, hatırlayacaksınız, daha önce eleştirmek maksadı ile Atatürk'ün adını zikretmişti". Zikir olayının Ergenekonla bir ilişkisi olup olmadığı araştırılacak!"

"Hatırlayacaksınız, bundan uzun yıllar önce, Eski Başbakanlardan Tayyip Erdoğan'ın evine de baskın yapılmış ve Başbakanlık döneminde, çektirmiş olduğu tüm Atatürk posterli fotoğraflar toplanmıştı. Aynı dönem başka bir dalgada da, Merhum Cumhurbaşkan'ı Abdullah Gül, sırf Çankaya Köşkü'nde -Atatürk'ün eski ikametgahı- ikamet etti diye gözaltına alınmış ve ağır sorgulara maruz kalmıştı."

***

Ne? Nasıl oluyor? Nerdeyim ben? Bu zifiri karanlık, puslu hava, bunaltan sıcak, her yan yangın yeri, olamaz böyle birşey, noldu bu ülkeye?

***

Ve sabah, karanlığın hala ulaşamadığını gösteren sabah, karanlığın ulaşamadığını ama yolda olduğunu gösteren bir sabah, dalga dalga gelen karanlığın içinde 12. dalga'nın şaşkınlığı ve götürdükleri...

Peki ya gece gördüklerim, ruhumu darlıktan darlığa sürükleyen o sahneler, gözlatılarda, cezaevlerinde yok olmuş milyonlar...

Hepsi bir rüya, neyseki...

2100'lü yıllardan bugüne yansıyan, hayal gücü ürünü varsayımlar sadece...

Varsayımların gerçekleşme olasılığı nedir? Şu anda içinde olduğumuz duruma bakılırsa pek de düşük değil sanırım bu olasılık. İşlerin büsbütün karışmasına az kaldı. Şimdi bu yazıdan sonra benim de kapım çalınır mı acaba, ne dersiniz?

Bu hızla gidersek, 20-30 yıl sonra içerdekilerin sayısı, dışarıdakilerin sayısını geçeceğine göre hiç sorun değil, dünyamızı orda kurarız ne yapalım.

Hadi hayırlısı!