Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '09

 
Kategori
Mizah
 

Erkekleri elde ve evde tutma rehberi 3

Erkekleri elde ve evde tutma rehberi 3
 

erkekleri- elde-tutun


Bu yazı dizisinin birinci bölümünde eldeki malzemeyi tanıyarak kadınların nerede hata yaptığını öğrenmiştik. İkinci bölümde ise operasyon kısımına geçmiş olup uygulamalara başlamıştık. Sıra geldi erkekleri elde ve evde tutmanın son adımlarına. Pür dikkat dinliyoruz ve her uygulamayı farklı zamanlarda yapıyoruz. Kesinlikle acele etmek ve sabırsız davranmak yok!

12- Asla erkeğinizi kıskanmayın: Her kadının en salak hareketidir kıskanmak. Kıskandığınız erkeğin hoşuna gidip evde köle İsaura’yı mı oynayacağını zannediyorsunuz? Kaldı ki erkeğin kıskanılacak nesi var. Evet; güzel giyinip hava atmayı, başkalarının ilgi göstermesi hoşuna gider. Yolda bir- iki kadına baktı diye sakın gaza gelmeyin! Bi b… yapacağı yoktur. Bu şekilde söylenirseniz evde kedi uysallığında miyavlamaya korkan bu malzemeyi bir anda ormanlar kralı yaparsınız ve kükretirsiniz. Kıskansanız da belli etmeyin. Ona bu şansı asla vermeyin! Yok, “Ben evde kedi beslemek istemiyorum, aslan terbiye edeceğim.” diyorsanız, sözüm yok.

13- Erkeğinizi asla kıskandırmayın: Çoğu gerzekalı kadın dergilerinde yazar ya, sanki yeni kıta keşfedilmiş gibi: “Erkeği kıskadırarak kendinize çekin!” Bu kural gerçekten geçerli ama Türkiye’de değil. Gelişmiş ülkelerde bu kural işler. Filmlerde de izliyoruz. İsterseniz kıskandırın. Hatta birisiyle yemeğe çıkın, erkeğinize de haber verin. “Bak, beni beğenenler çok.” deyin. Sonu ne olur bilemiyorum. Sanıldığının aksine erkekler kadından çok daha fazla kıskançtır. Hele kadının romantik yaklaşımlı kıskançlığından çok daha farklıdır. Erkek açısından kıskançlık tamamen “kaybetme, aldatılma ve namus” meselesidir ve bu durum karşısında kadın kadar sakin olamaz, delirir. Gazetelerin 3. sayfalarında bu tür kıskançlık haberlerini okuyorsunuz. Sakın denemeyin. Çok tehlikeli. Malzemenin okumuşu da okumamışı da bu konuya gelince uzman oluverir. Bir akşam üzeri evde ya da yemekteyken sözlü olarak kıskandırabilirsiniz. Mesela “Canım biliyor musun? Bugün işe giderken bazı insanlar gülümseyerek çok güzel ve kibar olduğumu söylediler. Market kasasında bir beyefendi bana yardım etti. Arabaya kadar çantalarımı taşıdı. Çok nazikti. Bir de bana iltifat etti.” diyebilirsiniz.

14- Erkeğinize yukarıdaki kuralı uygulayarak alışveriş yaptırın: Bir önceki maddedeki gibi kıskandırırsanız hem onu kendinize yaklaştırır hem de bundan sonra market alışverişlerinde yanınızda gelecek, çantalarınızı taşıyacak ya da tüm alışverişleri -eline vereceğiniz liste ile- kendisi yapacaktır. Bu listeye özellikle şu maddeleri ekleyin. Normal ped, gece pedi, yoğun gün pedi, iç çamaşırı, ağda, tüy dökücü krem vs. Sizin 1 dk.’da bulduğunuz şeyleri sepete koyabilmek için dakikalarca tırmanacaktır. Akıllıysa reyon görevlisi bayandan yardım ister. Değilse labirentte peynir arayan fare gibi dolansın dursun. Belki anlar sizin değerinizi. Gerçi, markette iken size 10 defa arayıp “Hayatım şu neydi, büyüğünden mi, markası neydi?” gibi sorular soracaktır. Artık ayaklarınızın yorgunluğu azalmış bir şekilde bir yandan topuklarınıza krem sürüp yumuşatırken bir yandan da çayınızı keyifle yudumlayın. Gülümseyerek “A canım benim, şu olacak, bundan alacaksın.” gibi emirleri rahatlıkla verebildiğiniz gibi “Hala bulamadın mı? Çok mu zor? Ne beceriksizsin!” gibi ufak fırçalar atarak, göbeğinizi yağlandırabilirsiniz. Nasıl? Hoşunuza gitti değil mi?

15- Sarhoş olun: Malzemeye sorsan, içki içen kadınları sevdiğini söyler. Ama başına geldi mi de ne b.. yiyeceğini bilemez. Oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi olur. Hadi sizde içki içen kadınlardan olun. Bakalım ne yapacak? Sarhoş olun derken, sarhoş taklidi yapın. Nasıl mı? Bir akşam malzeme eve geldiğinde sizi meze ve içki dolu masa başında görsün. Fon müziği olarak tabiki damar seçiyoruz. Kahırlanmış, bir eliniz başınızda diğer elinizde yakılmamış bir sigara, kültablasında onlarca sigara izmariti. Böyle bir atmosfer yaratın. Diyeceksiniz ki “Ben sigara içmem, nasıl olacak?” Yok arkadaşlar, ben size öğretemedim. Vazgeçirtecekseniz beni bu yazıyı yazmaktan. Hala soruyor musunuz? Alacaksın iki paket sigara, uçlarını kopartıp çöpe atacaksın. Sonra yakıp, içmeden kültablasında söndüreceksin. İnandırıcı olmak için bir fırt da çekeceksin ki ağzın sigara koksun. Kahırlanacaksın. “Ahhh, ahh! Olur mu lan bu? Suçum neydi? Yooook, ben bu gece dağıtacağım. Kimse beni anlamadı? gibi malzemenize özgü deyimleri ardarda sıralayıp bir de masaya yumruk atın. Herif sizi böyle gördü ya; bir yandan kafayı yerken diğer yandan sizi anlamak için herşeyi yapacaktır. Korkmayın! Bu halde size hiçbir şey yapamaz. “Canımmm, sen mi geldin? Görmemişim, moralim bozuk. Dolaptan bana buz getir misin hayatım.” gibi cümleler kullanın. Artık gerisi size kalmış. Kusma taklidi mi yaparsınız, erkeğinize “bana karşı ilgisizsin, beni sevmiyorsun, aldatıyorsun.” diye fırça mı atarsınız, “Babamın evine döneceğim!” gibi ajitasyonlar mı yaparsınız, bilmem. Tek bildiğim, kadınını bu halde gören erkeğin korkup ne yapacağını bilemeyecek bir durumda olacağıdır. Ayaklarınızı yıkatabilir, kucağında taşıtabilir, bebek gibi sevdirebilirsiniz kendinizi. Kedinin fare ile oynaması gibi oynayın bu saf malzemeyle. Ama dozunu fazla kaçırmayın.

16- Asla erkeğinizi başka erkekler ile kıyaslamayın ama kıyaslayın: Diyeceksiniz ki “Ne demek bu laf? Hem kıyaslama hem kıyasla!” Erkekler asla başka erkekler ile kıyaslanmayı sevmez. Erkeğinize sorsanız; her alanda uzmandır, güçlüdür, asar, keser, biçerdöver. Bırakın kendisini öyle zannetsin. Bu nedenle “Yok Fatma’nın eşi şöyle, yok Ayşe’nin kocası ek iş yapıp yazlık almış, yok falancanın bilmem nesi karısına tek taş pırlanta almış, sen ne biçim adamsın? Bana bir şey yapmadın!” gibi sözleri kullanarak tehlikeli sularda gezen acemi balıklar gibi davranmayın. O saf gördüğünüz japon balığı bir anda köpekbalığına dönüşebilir. Benden uyarması. “Haklısınız ama nasıl kıyaslayacağız?” diyorsanız. Alın size mükemmel bir yöntem. Evinize eskitilmiş ahşap bir sehpa ya da güzel taşlarla süslenmiş bir vazo vs. istiyorsunuz. Ama eşininiz pahalı diye buna yanaşmıyor. Ya da evde yapılacak bir iş var. Mesela perdeleri sökmek-takmak, avizeleri silmek, eşyaları düzenlemek gibi. (Eşya düzenlemek ile ilgili “Kadınlar! 12 Adımda Mutlu Olmak İster misiniz?“ yazımı mutlaka okuyun.) Malzemenin keyfinin yerinde olduğu bir akşam ona “Hayatım şu eskitilmiş sehpayı çok istiyorum ama biliyorum pahalı. Seni düşündüğümden ısrar etmiyorum.” deyin. Malzeme bu durumdan hoşlanacak ve evde sözünün geçtiği duygusuyla “zafer gerinimleri” yapacaktır. Bırakın mal mal böyle düşünsün. Şimdi, peşine şu sözleri ekleyin. “Biliyor musun falancalar bu sehpayı neredeyse onda biri fiyatına mal etmiş. Biz de o paraya mal edersek alır mısın hayatım? Malzeme “Nasıl yani?” diyecek. Siz de anlatacaksınız. İşlenmemiş bir sehpa, zımpara, boya, vernik vs. malzemeler ile eskitilmiş sehpa yapılabileceğini hatta “Ayşenin kocası böyle yapmış. Hem de öyle güzel olmuş ki. Komşuları çok beğenmiş ve dışarıda satılan fiyatın 3 katını önermişler.” Erkek önce zamanım yok, yapamam diyecekse de siz “Ne yani sen Ayşenin kocası kadar bile değil misin? Herih sümsüğün teki. Sen ondan daha iyi yaparsın.” diyeceksiniz. Var ya bu malzeme bu gaz yüklemesinden sonra uzay mekiği gibi olacaktır. Dışarıdan malzemeleri alın. Hafta sonu bir odada yere örtü serin. Siz tarif edin, çalışsın. Arasıra terini silin, bir-iki öpücük kondurup bir de soğuk bira ikram edin. Kol kaslarını okşayarak “Ay canımmmm. Ne de güzel oluyor. Valllahi sen bir tanesin…” deyip herifi kümesinde bırakmış olmanın mutluğuyla kahvenizi içerken, haftaya bu japon balığına neler yaptırabilirim diye planlarınızı şimdiden kurmaya başlayın. Her hafta sonu evden kaçan malzeme bundan sonra daima kulübesinde. Atın önüne bu tür kemikleri, kemirsin, oyalansın.

Yahu bu yazı burada biter diyordum ama bir kaç can alıcı madde daha var. Yazı da uzamaya başladı. Hem bu arada siz bunları bir uygulayın bakalım. Neler değişecek? Yanlız bir ricam var. Bu yazımı sakın malzemeye okutmayın, saklayın. Ayrıca gerçek yorumlarınız beklemekteyim.

Tüm malzemenin daime elde ve evde tutulması dileğimle.

 
Toplam blog
: 106
: 4561
Kayıt tarihi
: 28.03.09
 
 

Ayhan Demiral ..