Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '14

 
Kategori
Güncel
 

Ermeni Tehciri

Ermeni Tehciri
 

Barış güvercini


“Ermeni Tehciri”nin Çözümünde; Tarihçiler, Yazarlar, Sanatçılar Olmalı.

Bu soruya kestirmeden yanıt vermek zor; ancak çözümde tarihçilerin, yazarların, sanatçıların görüşünü almanın çözümün yolunu açacağı görüşündeyim. .” TDK’nin Türkçe Sözlüğü’nde tehcir : “Göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme.” olarak açıklanıyor Burada sözü,”Yakınçağ Türkiye Tarihi yazarı Sina Akşin’ e bırakıyorum:

“Ermeniler, Ruslar ’a yardımcı olmak amacıyla 15 Nisan 1915’te Van bölgesinde ayaklandılar. Nisan’ın 18’inde Bitlis, 20’sinde Van’da kanlı ayaklanmalar düzenlediler. Mayıs ortasında, Rus-Ermeni birlikleri kenti ele geçirdiler. Müslümanlar, toptan kılıçtan geçirildi ve Rusya’nın himayesinde bir Ermeni devleti kuruldu. Van bölgesinde 250 000 kadar Ermeni toplandı.

İttihat Terakki, Ermenilerin savaş sürecince cepheleri etkileyecek bölgelerden, yani özellikle Doğu Anadolu ve Mersin-İskenderun bölgesinden çıkarılarak Irak ve Suriye içlerine yerleştirilmeleri (tehcir) tedbirlerine başvurulmaya başlandı.27 Mayıs 1915’te çıkarılan bir yasayla orduya tehcir yetkisi verildi. Ermenilerin mal ve mülklerinin karşılığı ödenerek yerleştirildikleri bölgelerde eski düzeyleri bulmaları sağlanacaktı. Genelkurmay kaynaklarına göre tehcir (sürgün edilen) Ermeniler, toplam 413 067’dir.(28 Mart 2014 Vikipedi)

“Ermeni tehciri”nin en kötü yönü, yolda başlarına gelenlerdi. Açlık, hava koşulları, hastalık, sefalet yüzünden birçok ölenler oldu. Ayrıca, yağmacılık ve intikam gibi amaçlarla bazı yerlerde, kendilerine kötülük yapıldı, öldürüldüler. Ölen Ermeniler konusunda çok çeşitli tahminler vardır. Ermeniler ve yandaşları bu sayıyı, abartarak bir milyona kadar vardırıyorlar. Show’ lar ise, 200.000 olarak hesaplıyorlar.[1]

Arapgir, tarihte, Ermenilerin en yoğun yaşadıkları yerlerden biridir. Bugün Erivan’da bir Arapgir var. Ermenistan’daki ilçenin adı,“Arapgir” değil. “Arabkir”. Ermenistan’ın başkenti Erivan’a bağlı bir ilçe. .235 hektarlık yüzölçümlü olan Arabkir ilçesi, Erivan'ın  merkezine  göre şehrin kuzeyinde bulunmaktadır. Arabkir, Erivan’ın en büyük üçüncü ilçesiymiş. . Nüfusu 130.600 kişi. 2005 yılı nüfus sayımına göre bunların 59.100 kişisi erkek, 72.500 kişisi kadınmış.

İlçede ilk ve orta dereceli okulların yanı sıra, lise ve üniversite de var. Rus-Ermeni Üniversitesi, Ermenice-Rusça ve İngilizce olmak üzere dört dilde tasarlanmış.[2]

Biz Arapgirliler, yıllarca Ermenilerle birlikte yaşadık. Okullarda, Ermeni ya da sonradan Müslüman olmuş ailelerin çocuklarıyla aynı sıralarda oturduk. Onları, diğer arkadaşlarımızdan ayırmadık. Agop, Serkis, Kirkor, Vartanik… Komşularımızdı. Ermeniler’ den kız alıp vermişiz. “Tehcir” (sürgün)de bunlar belli oranda korundular; Türkler, konuk ettiler. Ne var ki kimi açgözlülerin, paralarına, altınlarına el attıkları söylentileri de dolaşırdı ortalıkta.

Tehcir (sürgün) yıllarında; Arapgir ’deki kuyumculuk, madeni eşya imalatı, ipekli ve pamuklu kumaş dokumacılığı, kunduracılık, çuhacılık, bakırcılık, sabun imalatı, silah üretimi genel olarak Ermenilerin elindeydi.

Benim çocukluğumda da (1950’li yıllarda), tekstil endüstrisi yeterince gelişmemişti. Analarımız, koyun yünlerini “kurdiği” denilen basit el aletleriyle eğirir, top yaparak dokumaya hazır duruma getirirler; Ermeni ustalar da bunları dokur, kumaş yaparlardı. O yıllarda bu kumaşlardan pantolon ve şalvar dikerlerdi.

Ermenilerle aynı yolda yürüdük, aynı yağmurda ıslandık. Onlar, Arapgir ’in canlılığı, renkliliğiydi. Aynı toprağın, aynı havanın, aynı damak tadının insanlarıyız. ”Örneğin, biz Arapkir ’de reyhanlı bulgur pilavı yapardık. Arapgir ‘in meşhur yemeğiydi. Kuru dutla yapılan bir tatlı var, hâlâ yaparım.”[3]

Ermenilerin, Türkçe'nin gelişmesindeki katkıları da yadsınamaz. Dilbilimci Agop Martanyan Türkçe sevdalısı Bedros Zeki,B irinci Türk Dili Kurultayı’nda görev almışlardır.[4]Günümüzde de S.Nisanyan’ ın “Sözlerin Soyağacı. Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü”, Prof. Dr. Tuncer Gülensoy’ un iki ciltlik Köken Bilgisi Sözlüğü yayınlanmasına değin önemli bir boşluğu doldurmuştur.

Burada, Arapgirli şair Kirkor Yeteroğlu’ ndan söz etmeden geçemem. Kirkor Yeteroğlu’yla nasıl tanıştım:

Bir gün telefonla beni birisi aradı. Ben, Kirkor Yeteroğlu, dedi. Ben, sizi tanımıyorum, dedim. Beni,”Arapgir Postası”ndaki yazılarımdan tanımış. Kirkor, bana telefon açar, kendi şiirlerinden, günümüz şairlerinin şiirlerinden okur. Şiir üzerinde konuşuruz. Ben,”tehcir”(sürgün) konusunu açmak istesem de o bu konulara değinmek bile istemez. Onunla şiir diliyle konuşuyor; şiirinin gizemini paylaşıyoruz.

Diğer yandan, Hrant Dink Suikastı, Agos  gazetesinin Ermeni asıllı genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in, 19 Ocak 2007 tarihinde, Ogün Samat adlı silahlı saldırgan tarafından öldürülmesi olayıdır. Önceden pek çok tehdit almış olan Dink, Agos'un  Halaskargazi Caddesi’ndeki binasının önünde başının arkasına ateş edilerek öldürüldü. Olay, Türkiyede derin devlet ve milliyetçilik olgularını gündeme taşıdı. Dink'in cenazesinde on binlerce kişi tarafından cinayete tepki olarak atılan "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz" sloganı uzun süre tartışıldı.   (14 Mart 2014 Vikipedi)

Hırant Dink’in öldürülmesine, insana saygı duyan, insan sevgisini benliğinde taşıyanlar üzüntülerini, “Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz" sloganıyla dile getirmişlerdir. 21.yüzyılda bu tür olaylar, ülkemizin dünya kamuoyundaki durumunu sarsmış; Ermeni militanlarca öldürülen elçilerimizi geri getirmemiştir.

Sonuç

Ermenistan’ın ve Ermeni Diasporası’ nın her Nisan'da konuyu pişirip pişirip Türkiye’nin önüne koymaları, Türkiye bayraklarını yakmaları, Ermenilere yarar sağlamayacak; üstelik Türkiye’de yaşayan Ermenileri de tedirgin edecektir.

Başbakan Tayip Erdoğan'ın 1915 olaylarıyla ilgili yayınladığı mesaj, ABD basınında da geniş yer buldu. Los Angeles Times, Başbakan Tayip Erdoğan'ın mesajını "Türk lider Ermenilere 'soykırım' sebebiyle taziyelerini sundu" başlığıyla okuyucularına açıkladı. Söz konusu mesajın 9 dilde yayımlandığını aktaran gazete, "Türkiye Başbakanı Erdoğan, Türkiye'nin hâlâ 'soykırım' olduğunu geri çevirdiği vahşetin 99'uncu sene dönümü öncesinde, Ermenilerin 'soykırım' kurbanı torunlarına taziyelerini sundu" ifadesini kullandı. Beyanatın Ermeni toplum liderleri tarafından ise eleştirildiğine değinildi.

1915 Olaylarıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Doğu Perinçek hakkında verdiği kararsa, Türkiye açısından önemli bir karardır. AİHM’ si olayı “soykırım” olarak görmemiş; 'yasa olmadan suçlama olamayacağı' hususunu düzenleyen 7'inci maddesinin ihlal edildiği yönündeki şikâyeti de reddetmiştir. Bu da Ermenilerin, Osmanlı Hükümeti’ni ya da bazı yetkilerini soykırımıyla suçlayan düşüncelerinin temelsiz ve asılsız olduğunu ortaya koymaktadır

Son söz

1915 olayları, iki taraflı görüşmelerle çözüme ulaşabilir. Bu konuda; barış yanlısı Türk ve Emeni yazarlar, şairler, sanatkârlar; ülkelerin barışması için çaba göstermeleri, en azından gerginliği yumuşatacaktır.

”Twitter ve You Toube ”un kapatılması, “Gezi Olayları”,  dünya kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır. Başbakan Erdoğan,1915 olayları mesajıyla bu tepkiyi yumuşatmaya çalışmış; ama Ermenilerin, Türkiye’den isteklerinin de yolunu açmıştır.

 



[1]Sina Akşin, Yakınçağ Türkiye Tarihi, İstanbul: Milliyet Doğan Gazetecilik AŞ. S.62,63

[2] Sadık Başkaya, Arapgir Postası, 6.05.2013

[3] Söyleşi Mayda Saris,Son Arapgirli Varsen Oruncakciel, İstanbul: Birzamanlar Yayıncılık,2011.

[4] Birinci Türk Dili Kurultayı, İstanbul: Devlet Maatbası,1933.

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..