Eşekle Gelen Aydınlık

"Mustafa Güzelgöz Kitabı”
Yazarları: Aydın İleri-Tayfun Talipoğlu

Bir kitap nasıl tanıtılır? Ya da, kitap tanıtma yazıları nasıl yazılır? Doğrusunu söylemek gerekirse, ben bu konuda hiç bir şey bilmiyorum. Bunun için, “Eşekle Gelen Aydınlık” kitabı hakkında yazılanların bir kısmı ile “konu başlıkları”nı yazarak bu işi yapmayı düşündüm ve aşağıdaki satırları yazdım:

“Eşekle Gelen aydınlık”, 1940-1950’li yılların eşekle yollara düşen ve Anadolu’nun elektriksiz, susuz köylerine kitap götüren Mustafa Güzelgöz’ün hikayesi.”

“Eşekle gelen aydınlık…”

“Eşek sırtında gelen aydınlık…”

“Masal değil gerçek!”

“Eşekli Kütüphane Öncesi Türkiye’de Gezici Kütüphane Çalışmaları ve Kütüphane Hizmetleri”

“Köprüsüz, yolsuz, susuz köye kütüphane kuruluyor”

“Eşeği olan kütüphane memuru”

“Eşekli kütüphane hizmeti başlıyor”

“Eşeklerle kütüphane faaliyeti büyük yankı uyandırıyor”

“Eşeklere devlet bütçesinden yem bedeli”

“Kütüphanede dikiş kursları açılıyor”

“Kütüphanelerde halıcılık kursları açılıyor”

“Protokolde artık kütüphanecinin de bir yeri var”

“Güzelgöz’ün köylere kitap götüren eşeklere olan bağlılığı”

“Eşekler törenle emekliye ayrılıyor”

“Denetime bir müfettiş gelir ve her şey birdenbire değişir”

“Çağdaş bir masal kahramanı”

“Eşekli kütüphaneci emekliye ayrılıyor”

“Eşekle kütüphane hizmeti”

“Eşekli kütüphaneci”

“Köylere eşeklerle ilim irfan götürüyor”

“Merkep sırtında bir kütüphane”

“Merkepli kütüphane”

“Eşekli kütüphaneciye devlet ilgisi”

“İnsanlık hizmetinde bir gönüllü”

“Başkalarının mutluluğu için”

“Destansı kütüphane öyküsü”

“Eşekli kütüphane memuru”

“Kitap yüklü merkepler”

“Eşek sırtındaki kütüphane”

“Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz”

“Aydınlık eşekle de gelse…”

“Kitap İdare Sandığı”

“Sanki masal kahramanıydı…”

“Eşekli kütüphaneci ölmüş...”

“Romana konu olan, Ürgüp’ün eşekli kütüphanecisi öldü”

“Merkepli Kütüphaneci kitapseverleri öksüz bıraktı”

“Eşekli kütüphaneciye vefa!”

“Nedense aklıma Sait Faik’in ‘Dünyayı Güzellik Kurtaracak’ dizesi geldi bu kitabı okurken. Zaten hiçbir zaman inanmadım güzelliğe. Peki, dünyayı kurtarabilir mi güzellik? İhtimal bile vermiyorum… Dünyayı kurtarsa kurtarsa manyaklık kurtarır… Millet yiyecek yemek, içecek su bulamıyor, sen eşeğe kitap yükleyip gezici kütüphane yap, yirmi yıl boyunca dolaş dağlarda… Akıllı adamın yapacağı iş mi bu? Zaten akıllı adamlar, bizim o sandıklara attığımız oylardan çıkıyor, soyup soğana çeviriyorlar dünyayı… Manyaklar da eşeğe kitap yükleyip hayatını ‘Kitap İdare Sandığı’na adıyor. Dünyayı da onlar kurtarıyor işte…”

“Kitabı alıp okuyacağınıza inanıyorum. Böylesine ilginç bir kimliğin ve insanlara aydınlığı eşekle taşıyan bir aydının her güzel insanın gönlünde bir yeri olacağına inanıyorum.”

Benden söylemesi…