Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '07

 
Kategori
İzmir
 

Eski 'yi anma

Eski 'yi anma
 

İzmir Konak Belediyesi ‘’Semt tanıtım Programı’’ çerçevesinde, İzmirin tarihi yerlerinin tanıtımında öncülük yaparak, bir dizi etkinlikler sıralıyor. Şimdiye kadar, Dario Moreno Sokağı , Asansör, Halil Rıfat Paşa gibi bir dizi etkinliklerin yanı sıra, Eşrefpaşa’dan Karantinaya kadarki tarihi mekanların tanıtımı, bu programla sürdürülüyor.

İzmirin ‘’Karataş’’ semti, o gece, D.Tiyatrosu salonunda, güzide bir topluluğa sunulurken, Rumca şarkılarla süslenmiş sine –vizyon gösterileriyle perdeye akseden bir büyük geçmiş, gözler önüne serildi... Şair Mukadder Özakman, Savaş Dinçel, Raşel Meseri, Nedim Attila ve Hamdi Türkmen’in yönettiği ‘’Tanıtım oturumu’’nda, Karataş, gözler önüne serildi. Sunucular Özakman , Nedim Attila, Karataş’ ın özelliklerini anlattılar.. Davetliler, zaman zaman duygulu anlar yaşayarak, gözyaşları ile hatıralarını bir kere daha andılar.

Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’ın tertiplediği gecede, konuşmacılar anılardan birer demet sundular: ‘’Karataş’lılar bir aile gibidir . Pişmiş ayva, acı bakla , tuzda kavrulmuş karpuz kavun çekirdekleri bizler Musevilerden öğrendik.. Boşnak Enver el terazisiyle mangal kömürü tartardı.. Tramvay altında kalanlarımız yüzünden , topallarımız çoktu... Ayhan Işık, Çetin Köroğlu, Mualla Şentop, ünlülerimizdi..’’ denilerek hatıralar canlandırıldı.

Asansör anlatıldı bu arada.155 basamaktan kurtulmak için Nesim Levi isimli Musevi bir vatandaş, Paristen mühendis getirtip, şimdiki asansörü yaparak bu eziyetten halkı kurtarmış.Su ile çalışırmış eskiden.Şimdi elektrikli ve bir lokantaya açılıyor en üste varınca kapıları..

Oturumu yöneten Şair Mukadder Özakman Bey, Mimarlık Yüksek Okulunun inşaat bölümünü bitirmiş...Başmühendis ‘liklerde bulunmuş.İlk şiiri, Varlık dergisinde yayımlandı. Şiir birincilikleri olan Özakman, taşlama ve hicivleri ile: ‘’Pardon, Akbaba, Ustura, Gırgır, Çivi, Gıcık, Dergileri’’ ile.’’D.İzmir, Dünya ve Y.Asır Gazetelerinde hiciv yazdı.İşte ‘’Gel Gidelim biz Ay’a şiiri..1969 yılında Akbaba’da yayımlanmasına rağmen, hala daha aktualitesini kaybetmeyen bu şiir günümüze de uyarlanabilir de..Maddeselliği hicvediyor:

Bilirsin ki sevgilim, önem vermem paraya,

Mutlu olsun yuvamız, ne gerek var saraya..

Geçiyor bak ömrümüz günleri saya saya.

Yaşayamadık gitti dünyada doya doya...

Bu dünya yalan dünya, gel gidelim biz Ay’a!

Düşünme Ay’da var mı, yok mu diye hayatı,

Belki orda buluruz, huzuru ve rahatı,

Ne güzel şey görmemek insanoğlu suratı.

Sevgilim, bu dünyada ne ar kaldı, ne haya,

Dünyanın tadı kaçtı, gel gidelim biz Ay’a!

Doğru yolda gidersin, tutar çelme takarlar,

Hem kuyunu kazarlar, hem gülerek bakarlar,

Punduna getirince çıranı da yakarlar,

Ömür gelip geçiyor dost araya araya,

Dünya bozuldu artık, gel gidelim biz Ay’a!

İstettim, annen dedi:’’Oğlum, katın var mıdır?’’

Ablan sordu: ‘’Araban, bir de yatın var mıdır?’’

Baban dedi: ‘Gelirin bol mu, yoksa dar mıdır?’’

İstettiğim gün seni kalıverdim ben yaya,

Dünyayı anladın ya, gel gidelim biz Ay’a!

Ayda ne fırıncı var, ne bakkal, ne de kasap,

Ne kira var, ne taksit, ne borç harç, ne de hesap..

Nasıl olsa dünyada olmadık baltaya sap,

Ne kuaför derdin var, ne terzi, ne de boya,

Dünya kazık dünyası, gel gidelim biz Ay'a!

Ay'ın adı Ay ama, aybaşı, aysonu yok,

Tasarruf bonosu yok, sağ ve sol sorunu yok

Politika, parti yok, sağ ve sol sorunu yok.

Hiç kimse çıkmaz bizi nutukla aldatmaya,

Dünya yalan dünyası, gel gidelim biz Ay'a!

Sen Ay’da ilkel güzel, parmağında yok ojen,

Bense Ay’da yaşayan fenersiz bir Diyojen,

Ay’da ne savaşlar var, ne atom, ne hidrojen...

Ay benziyor göklerde yüzen mutlu adaya,

Dünya hırgür dünyası, gel gidelim biz Ay’a!

Ben Ay’ın Adem’iyim, sense Ay’ın Havva’sı...

Emin ol yarayacak sana Ay’ın havası,

Her gün yap Ay dolması, bir de güneş tavası,

Başlar çocuklarımız yıldızla oynamaya,

Dünya zaten bir rüya, gel gidelim biz Ay’a

Resimaltı:Yönetici ve sunucu masası...Salondan görüntüler ve davetlilerden bir gurup.En üstte, Mukadder Özakman görülüyor..

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..