Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '16

 
Kategori
Otomobil
 

Eski adamlar, eski arabalar

Eski adamlar, eski arabalar
 

Araba tutkusu hiç bitmedi.


Sayıları ya da miktarları az olan şeyler değerlidir. Zor bulunan şeyler değerlidir. Altın değerlidir, elmas değerlidir.

Önemli bilim adamları değerlidir. Alanlarında nam yapmış her meslekten insan değerlidir.

Doğal güzelliği olan çevreler, tatil beldeleri, önemli tarihsel mekânlar değerlidir

Önemli ve az bulunan iş makineleri, medikal cihazlar değerlidir.

*

Arabaların yeni yeni ortaya çıktığı, kıt olduğu zamanlarda onlar da bugünküne göre çok daha fazla değerliydiler. Mesafeleri kısaltma, yolculukları daha rahat bir hale getirme özellikleri kıtlıktan kaynaklanan özelliklerine eklenince daha da önemli oluyorlardı.

Arabalarla ilk kez insanoğlu ulaşımda hayvanlar yerine makine kullanmaya başlıyordu. Daha hızlı, daha dengeli ulaşımlar mümkün hale geliyordu. İnsanoğlunun sadık dostu atlar tarihte ilk kez ikinci plana düşüp önemini kaybediyordu.  

Erkek cinsinin aletlere, makinelere olan tutkusu arabaların yukarıda sayılan özelliklerine eklenince iş onlar için kolaylıkla daha da heyecan verici hale geliyordu.

Bir şekilde araba edinmeyi becerenler, onu kullananlar sonuna kadar bunun keyfini sürerken ona ilgi duyup da ulaşamayanlar da arabalarla ilgili bilgileri ilgi ile takip ediyor, özelliklerini ezberliyorlardı. Genç, heyecanlı insanların düşlerine giriyordu arabalar.

O gün bu gündür yeni teknolojilerle her geçen gün daha da gelişti, farklı firma ve markaların da devreye girmesiyle çeşitlendi, sağlamlaştı ve daha güvenli, daha hızlı, daha verimli hale geldi.

Araba tutkusu hiç bitmedi, her yeni modelle, her yeni özellikle yenilendi.

Arabaların çoğalıp gelişmeleri ile birlikte ülkelerdeki altyapılar, kurallar, düzenler de çoğaldı, gelişti ve değişti.

O günlerin nispeten daha yetersiz teknolojisiyle üretilen ve yine nispeten yetersiz altyapıda hareket halinde olan arabaların sayılarına oranla yüksek olan kazalar, kazalardaki ölümler eskiye göre oransal olarak azaldı.  

Bugün de o günlerdeki gibi düşlerine araba girenler, arabalarla yatıp kalkan insanlar var. O coşku hiç mi hiç bitmedi.

Bu hiçbir şey değişmedi demek değil elbette. Değişim evrenin doğasında var ve her alanda yaşanır.

Arabalarda olduğu gibi araba tutkusunda da değişimler yaşandı. Eski insanların o her türlü çareye başvurup parçalanıncaya kadar kullandıkları arabaların yerini şimdi bir iki önemli arıza olunca araba mezarlıklarına terk edilen arabalar aldı.

Bu yazı o arabaları parçalanıncaya kadar kullanan, en ilkel araçlarla, en ilkel koşullarda bu tutkularının peşinden giden insanlar için yazıldı. Onların tutkuları ile günümüz araba sevdalılarının tutkuları arasındaki ince farka dikkat çekmek için yazıldı.

Komşum, rahmetle andığım Hakkı Gülsoy ağabeyim gibi insanlar için yazıldı. O Hakkı Gülsoy ki sadece araba tutkusuna değil, eski araba tutkusuna sahip biriydi. Bir yerlerden bulup getirdiği eski model Amerikan arabalarını Van’ın İskele Mahallesindeki evinin önüne çeker; evlatlarını başına toplar; amatör bir ruh ve coşkuyla oldukça yetersiz koşullarda günlerce uğraştıktan sonra motoru çalıştırır, arabayı yürür hale getirirdi. Arabayla sokağa çıktığında da keyfine doyum olmazdı.

O ve onun durumundaki araba sevdalıları bu amatör ve samimi tutkuları ile günümüzde her ay, her yıl araba değiştiren, değiştirmeyi düşünen insanlardan ayrılıyorlardı. Onlar eskinin bugün özlemle anılan pek çok konudaki samimiyetini ve sadakatini sürdüren kuşaktı. Bunu bırakıp başkasını alayım demiyorlardı.

Çok ilgisiz gibi dursa da onlar görücü usulüyle evlenip, özellikleri, uyan ya da inciten yanları ne olursa olsun eşleriyle ölünceye kadar birlikte olmayı seçen ve bundan asla pişmanlık duymayan evli çiftlere benziyorlardı.

Şimdi de onların örnekleri yok değil var. Var ama çok az.

Diğerlerinin bütünü Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek’in dizelerinde anlattığı gerçekle yüzleştiler.

“Ne at kaldı ne adam, hepsi silindi gitti

Eski adamlar eski atlara bindi gitti” demişti şairimiz.

Onlar eski arabalarının düşleri, tutkuları ile gittiler.

28.06.2016

17:06

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..