Eski/cinin dükkanı

Ağaçta kurutuyorum sevgimi
Sabahı uyarlıyorum kırağı tutmuş sabrıma
Usul usul gidiyorsun soğuk sokaklar
Bir anne misali arkandan dalıyorum
Büyüdüğünü ispat eden çocuk gibi
Bekliyorum geri dönmeni
Sen gözlerinde dünyayı taşıyan
Bayram yerine döner
Yüreğim
Gözlerin kadar
Irak bana tuttuğum ellerin

Çınar altı hayeller kuruyorum
Kör duvarlara aşkın resmini çizerek
Huysuz insanla konuşur gibi yorgunum
Sızıp kalmak vardı şimdi
Okşarken tenin saçlarımı
Sana bir insan hızı uzakta
Boğuyor düşlerim yüreğimi
Gitmeli bu yerden
Akşam beş altı arası
Kan damladı gözlerimden

Hoyrat zaman aldı başını
Bir kahpe
Atlamakta daldan dala
Dokundu bana
Dertlerimi akıt/sana elekten
Tövbekar faişe gibi
Uğra kabaran yanlarıma
Eskidim
Eski/cinin dükkanında
Tozlu hatıra defteri gibiyim
Noktasına virgülüne oku beni
Her sayfasında film konusu olurum
Malzeme çıkar sana
Bakarsın bir işe yarar bu sevda

21 Kasım 08
Nilüfer

Halime Aktaş