Eurovision'u Yine Siyaset Kazandı

Dün akşam Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen 54. Eurovision Şarkı Yarışması, Norveç adına yarışan Aleksander Rybak’in Fairytale adlı parçasının birinciliğiyle sona erdi. Norveç’in 387 puanla ipi önde göğüslediği yarışmayı; Türkiye’yi Düm Tek Tek adlı parçasıyla temsil eden Hadise topladığı 177 puanla, İzlanda’nın ve Azerbaycan’ın ardından 4. sırada tamamladı.

Eurovision Şarkı Yarışması’na bu yıl her ne kadar jüri oylaması gibi köklü değişiklikler getirildiyse de, puanlamalarda yine gelenek bozulmadı. 54. Eurovision Şarkı Yarışması’na katılan finalist ülkelerin şarkıcılarının ve parçalarının aldıkları puanların büyük bölümünü, komşu ülkelerden gelen yüksek puanlar oluşturdu. Uluslar arası bir değer arz eden bu müzik yarışmasında her ülke takdir haklarını bir kez daha gerek komşuluk, gerekse kültürel yönlerden ortak oldukları ülkelerin şarkıcılarından yana kullandı.

Kısacası, bir Eurovision Şarkı Yarışması’nda daha siyaset, müziğin önüne geçti. Bunun en açık göstergesi; Kuzey Avrupa ülkelerinin birbirlerine verdikleri yüksek puanlarla Türkiye’nin topladığı puanlar olmaktadır. Türkiye topladığı puanların büyük bölümünü Almanya, İsviçre, Fransa gibi Avrupa’da Türk nüfusunun yoğun olarak yaşadığı ülkelerden aldı. Hadise’nin Belçika doğumlu olması da, Türkiye’nin bir başka 12 puan alma şansıydı.

54. Eurovision Şarkı Yarışması Final gecesi, yarı final elemelerinin aksine bu kez daha sade geçti. Günlerce aday ülkelerin şarkıcılarının frapan sahne kostümleriyle gündeme gelen yarışma, bu defa müzik ve estetik yönüyle gerçek değerini kazandı.

Yarım asrı geçen tarihinde birincilerini hep ülkeler arası kurulan ittifaklarla belirleyen Eurovision’un, artık daha radikal yöntemler uygulaması gerekiyor. Avrupa’nın en prestijli organizasyonunda müzik, yerini yıllardır uluslar arası ilişkilere ve siyasî çıkarlara bırakıyor. Ruhun gıdası olan müziğin, siyasetin gölgesinde değeri hiç anlaşılmıyor.