- Kategori
- Bilim
Evren ve Gen

Canlı özelliklerinin deşifre edilmiş hali olan gen ilminin kullanım alanının sınırlı kalması, bu ilmin "makro" yapı ile ilişkisinin kurulamaması esasına dayanır.
Temel prensiplerini Gregor Mendel’in ortaya koyduğu genetik ilmi, esas olarak beş duyu verilerine göre en küçük temel birim olan hücrenin yapı taşı ve onunla ilgili programı ihtiva eden DNA’yı inceler.
Bu tanıma göre “canlı’’ olarak kabul edilen her yapıyı deşifre etmek için sembolize edilen DNA, dolayısı ile genetik ilmi şimdiye kadar kısıtlı bir uygulama alanı bulmuştur. Genler, DNA, moleküler genetikten evrensel genetiğe kadar her seviyedeki genetik çalışmanın merkezi olmuştur. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; fosillerden zamanımıza kadar olan tüm canlılar birbiri ile ilişkilidir. Bu hipoteze gerekçe olarak gösterilen husus şudur; organizma ile ilgili özellikleri belirleyen genler her seferinde bir anne ve babadan aktarılır. Böylece gerilerdeki soylara gidildiğinde sonsuz sayıda özellik içeren ve her canlının ortaya koyduğu temelini teşkil eden ortak bir gen havuzu kavramına ulaşır.
Canlı özelliklerinin deşifre edilmiş hali olan gen ilminin kullanım alanının sınırlı kalması, bu ilmin "makro" yapı ile ilişkisinin kurulamaması esasına dayanır. Son yıllarda fizik dünyasında kabul gören ve saygın bir yer kazanan
Bu tanımlama evren isimli tek, tümel canlı, şuurlu varlığın anlaşılması, özelliklerinin kavranması hususunda kolaylaştırıcı bir sentez olanağı sağlamıştır. Evrenin gen ile ifade edilen özelliklerinin oluşturduğu yapısının deşifre edilebildiği ölçüde, beş duyuya göre varlığı olduğu düşünülen her birimde bu özelliklerin mevcut olduğu gerçeğine bizi götürecek; ulaşılan ilmin sistematiği ile varlığın hakikatını bilmeye doğru tefekkür yolculuğuna çıkaracaktır.
İnsan vasfı ile ifade edilenin esas amacı, olması gereken "kendini bilmek" evrensel gen havuzunda bulunan sonsuz sayıdaki özelliğin deşifre edilebildiği kadarı ile mümkündür. Evrenin "genetik" özelliklerinin bilinmesi ise kendini bilme yolunda insana değeri inkar edilemeyecek tefekkür ufukları açacaktır.
Ahmed F. Yüksel