Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

Ey ruh neredesin?

Ey ruh neredesin?
 

Yan gelip yatan bir adalet topuzu (sanal ortamdan alıntıdır)


Adalet kelimesi oldum olası çok çekici gelmiştir bana. Oysa yıllar sonra ondan sıtkım sıyrıldı. Gerçekte ona olan tutkum orta okulda başladı bende. Komşu kızı Adile ile Adalet defterleri kapanalı çok olduğu için artık hiç kimseden çekinmeden 'adalet' konusunda ileri geri her şeyi yazabilirim diye düşünüyorum.

Gerçekte böyle bir çıkışı ‘adalet dağıtmak’ ve ‘Fırat kıyısında kaybolan kuzunun’ sorumluluğunu duyabilmek  bakımından hayranı olduğum adaşım Hz. Ömer’in Adaleti bağlamında irdelemek istemiştim ki başıma gelen nice işler ile tanık olduğum bazı olaylar yüzünden adalete de madalete de lânetler okuyarak bugünlere kadar gelebildim çok şükür.

Onun o güzelim ‘adalet mülkün temelidir’ sözü çoğu yeri süslemekte olsa da ne o dönemdeki ‘adalet bilinci’ ne de bugün olması gerek ‘adaletli’ ya da ‘adil hukuk’ bu ülkede tesis olunabilmiş değil. Adalet ile ilgili mevzuatın düzeltilmesi ve yeni yeni eklentilerin yapılması konusunda çoğunluğu hukukçu, sosyolog, doktor, iktisatçı, tarihçi ve fıkıh alimi olmayan yeni ‘kanun koyucular’ ise benden uzak dursunlar yeter. Zorla değil ya onlara ne önceden ne de şimdi hiç mi hiç güvenmiyorum.

Memleket Hikâyeleri ile sevmeye başladığım Refik Halit Bey’in: ‘Adalet nerede hesap sorarsa, merhamet orada haklarını kaybeder’ sözündeki hikmeti görüp de kimi olaylar ya da göz göre göre hak yemeler karşısında nasıl mutlu olabiliriz? Necip Fazıl Kısakürek’in Reis Bey’ini okuduktan sonra hangi hakim nice ruh burkuntularına tutularak ve o kadar çile çekerek gerçekleri araştırabilir diye de az düşünmemişimdir.

Yıllar sonra anladım ki ADALET ne gazi ne şehit aileleri ne emekli ne işçi ne asgari ücretli ne ev kadınlarını ne evlenemeyen kızları ve dulları ne engellileri ne de işsiz güçsüzleri korur! Her ne hikmet ise adalet denilen 'saray' önce kendisini sonra da ancak ve ancak 'her kimin mülkü var ise' onu korur.

O MÜLK de devlet-mal mülk-sermaye-faiz-vergi alacakları-vergi kesintileri-doğrudan vergiler- dolaylı vergiler-KDV-bilumum harçlar-damga vergisi-ihale komisyonu-SGK Pirimleri-sağlık katkı payları-emlak komisyonu-başlık parası-TRT için elektrik kesintisi-sayaç okuma bedeli-zorla imzalatılan senetler ve çekler demektir... Kısaca 'kanun koyucunun' kimi bürokratlara sermaye kesimi ile de anlaşmış olarak belirli bir siyasi yaklaşımlar manzumesi doğrultusunda yazdırdığı ve içinde nice maddi ve manevi yaptırımları saklayan mevzuattır.

Bu gibi kargaşa içinde düşündüm ki ‘adalet aramak’ ya da ‘adaletin tecelli etmesini beklemek’ öyle her babayiğitin işi değilmiş. Şimdi artık yaşım da kemâle ermeye başladığından Ya Sabır çekerek hop oturup hop kalkmak gibi bir süreçteyim çok şükür.

Adaşım Ömer Hayyam’ın adalet için ‘evrenin ruhudur’ benzetmesi bence o günleri de bu günleri de anlatmaya yeter de artar da.

Ey ruh neredesin?

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..