Ey Türk Gençliği

Okulda Edebiyat öğretmenimiz merhum Rıza Kuruoğlu Atatatürk'ün Gençliğe Hitabesini şöyle yorumlayıp biz öğrencilerine aktarıyordu;

"Ey Türk genci, birinci görevin Türkiye'nin bağımsızlığını veTürk Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır..Varoluşunun ve geleceğinin tek temeli Cumhuriyettir. Bu temel senin en değerli hazinendir. Geleceğinde seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, Türkiye'nin içinde ve dışında düşmanların olacaktır. Bir gün Bağımsızlık ve Cumhuriyetini savunma durumunda kalırsan, göreve atılmak için imkan ve koşulları dünmeyeceksin.! Bu imkan ve koşullar uygun olmayan şartlarda ortaya çıkabilir. Bağımsızlık ve Cumhuriyetine zarar vermek isteyecek düşmanlar, bütün dünyada eşi görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler. Zorla ve aldatarak sevilen ve saygı duyulan vatanın tüm kaleleri tutulmuş, tersanelerine girilmiş, tüm orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şartlardan daha acıklı ve tehlikeli olmak üzere memleketin içinde güç'e sahip olanlar dikkatsiz ve yanlış yolda hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Ey Türk geleceğinin evladı..İşte bu davranış ve koşullar içinde dahi, grevin Türkiye'nin bağımsızlığını ve Cumhuriyetini korumaktır.! İhtiyaç hissettiğin güç, damarlarındaki soylu kan'ında mevcuttur.!

Türkiye bölünecekmiş.!

Kürtlere özerklik hakkı tanınacakmış.!

Güneydoğu Anadolu Bölgemiz Kürdistan Bağımsız Cumhuriyeti olacakmış.!

Atatatürk hitabesinde, seksen yedi yıl önce bu günleri öngörmüş, ülke'nin içinde ve dışında düşmanların olabileceği ve Türk gencine, kanla-irfanla kurulmuş bu Cumhuriyet'in nasıl koruması gerektiğini ve olası bir durumda Cumhuriyet için neler yapması gerektiğini işaret etmiştir.

Bakın BDP ve onun uzantısı PKK-Öcalan'ın düşünceleri, "Utopik" düşüncenin ötesinde bir düşünce değildir. Kürt sorunu ile ilgili yaşananlar, dünya yeraltı silah tüccarların yarattığı olaylardan başka bir şey değildir. Tıpkı '80 öncesi hayal ürünü idealler gibi, Kürt sorunu da noktalanacaktır.

Ne ABD Türkiye'nin bölünmesini isteyecektir, ne de Türkiye bölünmeye izin verecektir. Siyasilerin Kürt sorunu ile ilgili bütün söylemleri tiyatro replikleri ölçeğindedir.

Bu günlerdeki İmralı trafiği Washington'un talimatıyla gerçekleşen trafik olduğunu düşünüyorum..

ABD tarafından "Bilinmeyen denklem" şeklinde kurgulanan Kürt sorunu, yine ABD tarafından çözüleceğine inanıyorum..