Eyvah Testosteronum Düşmüş!

Son yıllarda erkeklerin çok sık karşılaştıkları, lâkin genelde suskun kaldıkları, sakladıkları bir problem...

Testosteron düşüklüğü ya da testosteron azalması.

Bu soruna bilhassa 40'lı yaşlarda ve sonrasında çok sık rastlanmakta.

Uzmanlara göre, testosteron azalması yavaş ve sinsi gelişen bir rahatsızlık...
Bu yüzden çoğu zaman ya akla gelmiyor ya da farkına varılmıyor...

Halbuki problem son derece önemli...
Zira testosteronu düşen erkeklerde bedensel ve ruhsal birçok sıkıntı ortaya çıkıyor.


Uzmanların tavsiyelerine göre, testosteron azalmasını anlamak için aşağıdaki soruları doğru ve dürüstçe, evet veya hayır şeklinde cevaplamanız gerekiyor.

* Cinsel isteğinizde azalma var mı?
* Enerji eksikliği, yorgunluk, halsizlik, bitkinlik hissediyor musunuz?
* Güç ve/veya dayanıklılığınızda azalma oldu mu?
* Boyunuz kısaldı mı?
* Hayattan daha az zevk almaya başladığınızı düşünüyor musunuz?
* Üzüntülü, hüzünlü, depresif, endişeli, hırçın, aksi, çabuk sinirlenen biri haline mi geldiniz?
* Sertleşme problemi yaşıyor musunuz?
* Egzersiz performansınızda düşüş var mı?
* Yemeklerden sonra uyukluyor musunuz?
* İş performansınız azaldı mı?

Eğer bu sorulardan çoğuna "evet" dediyseniz, testosteron seviyenizin düşük olması mümkündür.

Bu durumda testosteron seviyesinin ölçülmesi yerinde olacaktır.

Yalnızca testosteron seviyesini ölçmek de yetmiyor...
Testosteronun kolesterol gibi iyisi ve kötüsü olmasa da "etkilisi ve etkisizi" var.

Testosteron kanda serbest halde veya proteine bağlanmış olarak bulunuyor...
Proteine bağlanmış olan testosteronun ciddi bir hormonal etkisi yok...
Faydalı olan, güçlü olan, etkili olan "serbest testosteron"dur.
Beyne enerji, kaslara güç, ruha cinsel istek dolduran serbest testosterondur.

Bu nedenle sadece total testosteronu ölçmek yetmiyor, gerektiğinde serbest testosteron seviyelerini de belirlemek gerekiyor.