Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '06

 
Kategori
Eğitim
 

Ezbere eğitim! Ezberlenmiş hayatlar!

Ezbere eğitim! Ezberlenmiş hayatlar!
 

Annesi seslendi; kalk oğlum, okula geç kalacaksın!

Sabah saat 06.00’ da küçücük bedeni zorla yataktan kalktı.

7.Sınıfa gidiyordu.

-“Anne bu gün okula gitmesem olur mu?”

Her sabah tekrarlanan aynı sahne karşısında anne çaresiz şöyle cevap verdi oğluna;

-“ Haydi, kalk oğlum! Bugün gitmesen bile yarın gitmek zorundasın. Bu senin istikbalin, okuman gerektiğini biliyorsun.”

Çocuk uykulu gözlerle zorla yataktan kalktı, banyoya doğru ilerledi. Kahvaltısını yapıp kendisini okula götürecek servisin gelmesini bekledi.

Ailesi iyi bir okul olduğu için evlerinden yaklaşık 20–25 kilometre uzaklıktaki bir okula yazdırmıştı onu. Bu nedenle sabahın ilk ışıklarında kalkmak zorundaydı.

Her gün bunca kilometre yolu gidip geldiği yetmiyormuş gibi hafta sonları da; Cumartesi günü öğlene kadar dershane, öğleden akşama kadar yine okuluna yakın olan ve üç yıldır devam ettiği İngilizce kursuna gidiyordu. Ertesi gün yani Pazar günü, yine evine yakın olan dershaneye devam ediyordu.

Binlerce çocuk gibi o da dershaneye bu yıl yazılmıştı. İyi bir liseye (!) girebilmesi için dershaneye devam etmesi şarttı! Çünkü okulda aldığı eğitimin iyi bir liseye(!) girmesi için yeterli olmadığı söyleniyordu; oysaki ailesi onu uzaktaki bu okula iyi bir devlet okulu (!) olduğu için yazdırmıştı.

Bu büyükleri de hiç anlayamıyordu.

Tıpkı üniversiteye girebilmek için başka dershanelere devam eden ağabeyleri, ablaları gibi.

Özel dershaneye gitmek şarttı!

OKS, LES, YDS, ÖSS, ÖSYM, KPDS, KPSS v.s, v.s gibi sınavlarda başarı sağlamak için özel dershaneye gitmek şarttı!

Çünkü dershanelerde;

—Sınavlar için zamanla yarışmayı,

—En hızlı test sorusu çözme sistemlerini,

—Sınavlarda en sık sorulan soruları, hatta çıkabilecek soruların cevaplarını,

—Okulda işledikleri konuları tekrarlayarak ezberlemeyi;

Ve pek çok eğitim (!) sistemini öğreniyorlardı.

Bütün bu koşuşturmalar sonunda bir üniversiteye kapağı atmak ve mezun olduktan sonra da eğer şansı varsa binlerce işsizler ordusunun arasına karışmadan bir iş bulup para kazanmak içindi.

Sonuçta ise; yarış atı gibi kullanılan çocukların kaybolmuş çocuklukları, bilimden ve ilimden uzak eğitim neticesinde girilen sınavların sonunda unutulmuş ezberler, gerçek hayata hazırlanamadan hayata atılmak ve gerçeklerle tanışmak zorunda kalan bir gençlik ve ezberlenmiş hayatlar…

***

Özel dershaneler her köşe başında mantar gibi bitmeye devam ediyor.

Özel dershanelerin çoğalması aklımıza ister istemez şu soruları getiriyor;

—Her köşe başında açılan özel dershaneler, devletin verdiği eğitimin ve eğitim sisteminin yetersizliğinin bir kanıtı mı?

—Özel dershaneler ve özel okullar eğitimde fırsat eşitsizliğinin bir göstergesi mi?

—Özel dershaneler birer eğitim kurumu mu yoksa getirim (rant) pazarı mı?

Bütün bu sorulara bizim verdiğimiz yanıt; Evet!

Ya sizce?

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..