Fala inanmalı mıyız; Ne kadar inanmalıyız?

Bizler gözümüzle görmediğimiz, bilmediğimiz çok şeye inanıyoruz, falın ne suçu var ki… Yani sonuçta bizi yaratan bir Allah varsa, murat ederse bizim o anda söylediklerimiz gelecekte olacakların bilgisi olamaz mı? Gözümüzle görmeden, bilmeden inandığımız şeyler doğru değilse fal da doğru değildir. Fal denilen şeye biraz kutsallık katsak hepiniz inanırsınız ama…

Ya ben fal bakanların rasgele salladıklarını biliyorum. Eğer bizde bir yaratan inancı varsa ve bilirsiniz Allah murat ederse, sallayan bile bunların gerçek olduğunu bilemez. “Dinimizde fala yer olmadığı için Allah murat etmez;  Allah yasakladığı şeyi kendi yapar mı?” Ha işte bunu söyleyebilirsiniz.

Geleceği yalnız Allah bilir deniliyor ama kullar da tamamen bilgisiz bırakılmaz herhalde. Birimiz de, bir şekilde, yaşayanlarda, bilimde vs geleceği bilme durumu/pozisyonu olmalı diyorum. Değilse kör gibi geleceğe gidilir mi? Fal bu işin esprisi. Ama gerçekte gelecekle ilgili bilgi sahibi olmamız gereklidir. “Allah bilir” Tamam, Allah bilir de bize ne faydası olacak. İnsanoğlu yanılma payı olan yüzdelik tahminlerle nereye varabilir ki.

Biliyorum geleceği bilmek ile günümüzdeki fal bakma işi çok farklı. Biri ciddi bir konu diğeri enstantane. Ama işte hiç birimiz yarın ne olacağı konusunda bilgi sahibi değiliz.

Benim merak ettiğim, anlatılanlara göre, fal bakan bazı kişilerin şaşırtıcı şeyler söylemeleri. Bir insanın söylediği nasıl çıkabilir ki? Abdala malum olur demişler. Altıncı hissin gücünden bahsediliyor. Mevcut duruma bakılarak kuvvetli tahminler yapılabilir. Ama ne olursa olsun geleceği bilmek çok önemli. İnsanın en çok merak ettiği konudur her halde.

Bir de bilimin bu konuya bakışını merak ediyorum. Yani geleceği görmek/bilmek bilimin bir inceleme konusu yapılabilir. Allah bilir deyip kestirip atmamak lazım; belki sen de bilirsin. Belki bir ilmi vardır.