- Kategori
- Psikoloji
Farklı gündem

Her şey istendiği gibi gelişemiyor; bazen hiç bir şey yapamıyorsunuz. Benim vakkamda olduğu gibi, ne kadar aksini iddia etsen de, insanlar senin de normal bir insan olduğunu kabullenemiyorlar.
Bunu ilk kaza olayında öğrenmiştim çünkü o güne kadar, herhangi bir sorun için, herhangi bir arkadaşımdan, annemlerden veya herhangi birinden hiç bir zaman yardım talep etmemiştim... Bu durum 2 türlü sonuç doğurdu:
Birincisi ben yardım isteme şeklini bilmiyordum
İkincisi insanlar benim yardım talep etme ihtiyacında olduğumu anlamıyorlardı...
Sonuçta ise ben yardım edilmeden ortada bırakıldım. Oysa gerçekten yardıma ihtiyacım vardı.
Babamların hakkınını yiyemem, beni iyi ya da kötü hiç bir zaman terk etmediler. Ama arkadaşlarım(ki o zamanlar onlar dostlarımdı) birer, birer hayatımdan yok oldular. Enteresan tarafı ise, onlar yok oldukça, yerlerine ben doldum. Belki de bu kadar şişmanlamamın sebebi de budur; latife(espri) yapıyorum...
Asabi Kedi, gerçek adıyla Yunus, bu Osmanlıca kelimeleri kullanmama çok kızıyor ve haklı da! Nitekim benden başka kimse bu kelimeleri kullanmaya tenezzül etmiyor. Olabilir! Fakat benim için fark şu ki ben o kelimeleri, yabancı kelimelermiş gibi görmüyor, Türkçemizi zenginleştiren malzemelermiş gözüyle bakıyorum onlara! Ama en azından onun uyarılarını dinleyip mamafih, lakin gibi önemli kelimeleri hayatımdan çıkardım.
Dün yani 16 eylül, fuarın ilk günüydü ve önemli ölçüde başarılı geçti benim ve Bendmak için. 2 sebepten ötürü: Birincisi Airbus Hamburg Bendmak’ın müşterisi olacak tıpkı Vestel ve Baymak gibi; ikincisi ise yıllardır çözemediğim Çek Cumhuriyeti sorununu bu fuar vesilesiyle çözmüş olacağım...
Makina sektöründe 10. senem ve buradan çıkan sonuç ise iş hayatımın yarısı bu sektörde geçmiş. Ve bu sektörde çalışan en eskilerdenim. Şimdi popüler bir sektör haline geldi sayemizde. Ancak biz başladığımızda hiç bir profesyonelin bilmediği bir sektördü. Elimizde büyüdü diyebilirim!
Fuarda o kadar çok kişiyi tanıyorum ki Türk ve yabancı, neredeyse bu fuar benim çöplüğüm. 9 yıldır geldiğimi düşünürsek, avucumun içi gibi biliyorum.
Ve gerçekten mutlu, huzurlu ve gururluyum. Yarattığım marklardan gördüğüm saygı ve sevgi, hiç durmadan işittiğim “Anıl Abi” olarak burada değişen ismim, müşterilerin Bendmak markasından son derece keyif almaları, standımda 4 yıldır çalışan ve fuarın her zaman en güzel kızı ilan edilen Elvan, iş partnerim Yavuz, ve her şey beni inanılmaz ölçüde mutlu kılıyor. Tek sorunum ise 9 yıldır Hannover şehrini gündüz gözüyle gezmemiş olmak! Ama önümüzdeki sene kimseyi dinlemeyip birkaç gün erken geleceğim...
Hayata dair biriktirdiğimiz iyi şeyler stoku, bir gün gelir, bize geri döner. Buna iyilik yap, iyilik bul da denir. Dün iki kişiye iyilik ettim: Bir kıza parasal yardım yaparken, diğer bir adamı arabama alarak yağmurdan kurtardım. O kadar çok mutlu oldum ki anlatamam.
Hayatın yalınlığından bahsederken, bütün bunları kastediyoruz: Ne ekersen, onu biçersin...
Hasat öyle kolay gelmez. Bazen beklemek gerekir ya da o yıl hasattan verim alamazsın. Ve hayatta öyledir. Bazen durur ve gitmez! Böyle zamanlarda arabayı sağa çekip yağmurun geçmesini beklemek gerekir. Çisiliyorsa sorun değil, şayet yağdıyorsa, durup düşünmek gerekir. Ve bazen de plan yapmak -ne yaparsam ben bu durumdan kurtulabilirim- demek gerekir.
İşte böyle bir şey; yardım talep etmekten utanmayın. Ayıp bir şey değildir kesinlikle ve bazen hiç tanımadığınız kimseden bile, yardım isteyebilirsiniz.
Görüşmek üzere... Sevgiyle ve saygıyla kalın....
ANIL...