- Kategori
- Kültür - Sanat
Farklı kültürler "küfür" olarak okunmamalıdır

Kültür, insan yapımı her şeydir denilebilir. Toplumu da kültür yapar. Gelenekten geleceğe sözle ve yazılı birikim, sanatsal üretim; tarihi kalıtlardan, anıtlara ve mimari yapıtlardan köprü, yol ve barajlara insan eli değen ne varsa ondan doğar.
Yaşar… Yarışır… Gelişir… Bazen sönümlenir, başka kültürlerle alış - verişe girer, değişirken değiştirir ve elbet bu döngüde geleceğe taşınır.
Önemli olan “öteki”ni de kabullenmektir. Benimsenmese bile “yok” etmeye yeltenmemektir.
Kültürden uygarlığa giden süreç “yaptıkları yıktıklarından fazla olanları” insanlığın kar hanesine yazar.
Biteni başlayana bağlayan yüzyılımız ise kalabalıklar içinde yalnızlıkların dünyasıdır.
“Medeniyetler çatışması” tezine hak veren kertede yerel ve bölgesel çatışmaların evreni.
İnsan kardeşliğine ilişkin en acımasız tasallutların yaşandığı; terör, suikast, sabotaj kayıtlarının yanı sıra silah-uyuşturucu trafiğinin suçluluk ortamını semizlediği bir devran.
Açlıkla savaşa değil başkalarının savaşına yatırım yapıldığı, altın ve petrol yataklarının üzerinde bedevi yaşamların seraplarla avutulduğu, kitle iletişim araçlarıyla her boydan kentte orta sınıfların pembe dizilerle uyutulduğu bir dünya.
Elbet kendi kültürünü üretir!
Ve bu “barış, özgürlük, demokrasi” idealleri olarak vaaz edilen her değeri tekzip eder.
Bir kültür kırılmasıdır ki, Paris’in varoşlarını aşağılar, eğitimin paralı hale gelmesinden siyasetin pahalı hale gelmesine gelişme yolundaki toplumların öz kaynaklarını baştan koşul geçmez akçe kılar.
Yine de “farklılıklar içinde bütünlük” diyebilmek, Yunusların, Mevlanaların, Hacı Bektaşların toplumunda dünyada barışı dileyen Kemal Atatürk’ün öğretsine dayanarak yürümek bir büyük potansiyeldir.
Kültürü “küfür” olarak algılayana inat, özgürce üretmek, serbestçe etkilenmek ve gümrüksüz etkilemek başkalaşmadan değişmek ve çatışmadan çekişmek ve ama bir bütün insanlık sentezini aramaya katkı yapmak esas olmak gerekir.
21. yüzyılın kültürel ortamı insanı ve doğayı nereye koyacak, bu biraz da bizim elimizdedir.