Fazıl Say’ ın sözleri büyük talihsizliktir.

Ünlü Besteci ve piyanist Fazıl Say’ Paris’te, Almanya'da yayımlanan sol-liberal eğilimli 'Süddeutsche Zeitung' gazetesine vermiş olduğu röportajda kendi vehimlerine dayanan birtakım sebepler yüzünden ileride Türkiye’yi terk edeceğini söylemiş.

Elbette bu karar kendisini bağlar. Ancak bu sözler bir sanatçı açısından talihsiz ifadelerle doludur.

Üstelik PKK kamplarının bombalandığı günlere gelmesi düşündürücüdür. Gündem değiştirmenin yanı sıra özgürlüklerin kısıtlandığı şeklinde mesaj verme niteliği de taşımaktadır.

O her şeyden önce sanatçıdır.

Sorumluluğu vardır.

Kendisinin de ifade ettiği gibi bu toprakların kültürüyle yoğrulmuştur.

Bugün dünya çapında bir üne sahip olmuşsa Anadolu’ kültürünün bunda büyük payı vardır.

Onu bulunduğu yere taşıyan kültürün kaynağını göz önünde tutarak söylemek gerekirse eğer bir başka ülkede doğmuş büyümüş ve yaşamış olsaydı yine aynı üne sahip bir sanatçı olabilir miydi?

Hangi maksatla söylemiş olursa olsun bu konuda kendisini haklı çıkartabilecek hiçbir sebep yoktur.

Sanatını bu ülkede besleyip büyütenlerin böyle sözler söylemeye hakları yoktur.

Besteci ve piyanist Fazıl Say aynı zamanda “AB 2008 Kültürlerarası Diyalog Yılı” çerçevesinde “Avrupa Kültür Büyükelçisi” sıfatı da verilmiş bir isimdir.

Bu şansı yetiştiği ülke lehine kullanarak borcunu ödemek varken neden bu ülkeye sırt dönülüyor bunu izah etmek zordur.

Her nedense bizimkiler yabancı basın organı gördüler mi adeta böyle röportaj vermek zorunda hissediyorlar.

Her halde bu onlara daha çok prim yaptırıyor.
Daha sonra da toparlamaya çalışıyorlar.

Bizim ecdadımız dünden bugüne gelinceye büyük mezalimler yaşamış sürgünlere gönderilmiş fakat yinede bir başka yerde yaşayıp ölmeyi istememiştir. Sürgünde bile tek isteği bari hiç olmazsa cenazemi vatanıma götürün mezarımı vatan toprağına kazın diyerek vasiyet etmiştir.

Vasiyetleri bile böyle mukaddes olanların torunlarının bunları söylemesine akıl erdirmek onların bu halini anlamak oldukça güçtür.

Bizim aldığımız eğitim ve kültür, şartlar ne olursa olsun şehit kanlarıyla yoğrulmuş vatan toprağında kalıp, dalgalanan Türk Bayrağı altında yaşamayı gerektirmektedir. Kaldı ki ortada bu sözleri söyleyecek bir durumda söz konusu değildir.

İnsanlar dünyanın her yerinde yaşama özgürlüğüne sahiptir.

Ancak Fazıl Say ve onun gibi düşünenler düşünce ve sözlerini bir kere daha gözden geçirmeli bir karış vatan toprağı için binlerce şehit veren bu yüce milletten özür dilemelidir.