Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '12

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Fazıl Say’dan gerçek bir Mezopotamya masalı

Fazıl Say’dan gerçek bir Mezopotamya masalı
 

Dinlediğim bir konser değildi…

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası en görkemli haliyle sahneyi doldurmuştu. Haftalardır bu geceye hazırlanan 130 sanatçının heyecanı adeta elle tutulup, gözle görülüyordu. İstanbul Müzik Festivali’nin en merak edilen konseri için aylardır sabırsızlıkla bekleyen üç bini aşkın dinleyici ise salonu başka bir enerjiyle doldurmuştu…

Fazıl Say sahneye çıktığında enerji alkış oldu yağdı…

Sanatçıyı, dakikalarca ayakta alkışlayarak karşılayan dinleyici, Say’ın, Gürer Aykal yönetimindeki BİFO eşliğinde ‘eşsizliğini’ konuşturduğu Beethoven 3 numaralı do minör piyano konçertosunu yine ayakta alkışlayarak minnetini gösterdi.

Buraya kadar her şey normaldi. Klasik bir Fazıl Say konserindeydik. BİFO ve Fazıl Say, yine ta derinimize işlemiş, ruhumuzu arındırmıştı…

Aradan sonra beklenen an geldi. İKSV’nin 40.yıldönümü için Fazıl Say’a sipariş ettiği ‘Mezopotamya Senfonisi’ ile tanışma zamanıydı.

Orkestra yerini aldı. Müzik başladı ve işte o an konser konser olmaktan çıktı. Fazıl Say, Mezopotamya Senfonisi ile bir beste yapmamıştı. Bir film çekmişti, bir fotoğraf…Bir kitap yazmıştı, bir resim yapmıştı…Bir şiir yazmıştı, bir heykele can vermişti usta elleriyle…

‘Medeniyetlerin Beşiği’ Mezopotamya’nın, bu eşsiz ve kutsal toprakların kadim öyküsünü dinliyorduk.

Bu coğrafyanın, ihtişamını, kutsallığını, tekinsizliğini, ölümle kol kola gezen yaşamını tüm gerçekliği ile anlatıyordu Say ve BİFO…

Her ses, her nota bir sahneye, bir şiire, bir resme, bir fotoğrafa dönüşüyordu. Gerçek bir masal anlatılıyordu sahnede.Güneydoğu’nun kadim efsaneleri, kavuran güneşi, tekinsiz geceleri, zifiri karanlığı delip geçen ayı, Dicle kenarında oynayan çıplak ayaklı çocukları, çilekeş kadınları, görkemli dağları, çağlayan ırmakları…üzerinde yaşadıkları toprakla aynı kaderi paylaşan insanların sesleri…türküleri, ağıtları…Hepsini görüyorduk, dinliyorduk, yüreğimizde hissediyorduk.

Melek Theremin

Fazıl Say, klasik müzik enstrümanlarının dışına çıktığı Mezopotamya Senfonisi’nde sıra dışı enstrümanlar kullandı. Elektromanyetik bir çalgı olan Theremin’in nasıl ses çıkardığı kimse tarafından anlaşılamadı. Carolina Eyck’in çaldığı, Mezopotamya’nın kutsal meleğini temsil eden Theremin, ‘gaipten gelen bir ses’ olarak hafızamıza kazındı.

Konser bitti ve bizler Mezopotamya rüyasından biraz yorgun, biraz şaşkın, biraz hüzünlü ama umutlu bir şekilde uyandık. Bu coğrafyada yaşayan herkesi ve dünyayı ‘ölüm kültürünü’ terk edip, barışmaya çağıran Say’a alkışlarla…

Genç sanatçıların ‘sanata dönüşen’ çığlığı

Geçtiğimiz hafta açılan Tophane-i Amire’de açılan bir sergi, alışageldiğimiz sergilerden farklı olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki 12 ilde bulunan Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin heykel bölümlerinde okuyan genç sanatçı adaylarının katıldığı bu sergi net bir mesaj veriyor: Yaşanılabilir bir dünya için yolun sonundayız. Harekete geçin!

Borusan Holding ile Mimar Sinan Üniversitesi’nin ortaklaşa açtığı ‘Atık Metal Heykel Yarışması’ adından da anlaşıldığı gibi genç sanatçılara, çevreye ve sürdürülebilirliğe yönelik kaygılarını dile getirme fırsatı verdi.

‘Sanata Dönüşüm’ sergisini gezerken, sanatın gücüne bir kez daha hayran oluyorsunuz. Paslı tenekeler, zincirler, hurda otomobil hatta uçak parçaları, çiviler, inşaat demirleri nasıl oluyor da bu kadar çarpıcı eserlere dönüşüyor diye düşünürken, genç sanatçıların kaygısını içinizde hissediyorsunuz.

Tüketim kültürünün yarattığı çevre kirliliğini; metale dönüşen ağaç, nesli tükenen ya da tükenmeye yüz tutan hayvan heykelleriyle anlatan sanatçılar, adalet, eşitsizlik, kadına karşı şiddet temalı eserlerle de ‘gidişatı’ sorguluyor. www.sanatadonusum.comadresinden bilgi alabileceğiniz sergi, 30 Haziran tarihine kadar açık. Geleceğin yetenekleri ile tanışmak ve ülkemizde henüz tanınmayan ‘sürdürülebilir sanat’ akımı hakkında fikir sahibi olmak için…

www.twitter.com/suleyucebiyik

syucebiyik@gmail.com,

 
Kayıt tarihi
: 16.07.10
 
 

Milliyet Yazar..