- Kategori
- Futbol
FB-Porto maçı ve spor yazarları
Konuya uygunluğu
Şu dünya bir garip özellikle Türkiye. İşe gör adam değil adama göre iş prensibi özel sektörde de kamu sektöründe de devam ediyor. Futbol uzmanı olduğunu sanan bir takım adamlar gazete köşelerini işgal edip televizyonlarda saatlerce ahkam kesiyorlar.
Dün akşam herkesin bildiği gibi FB-PORTO şampiyonlar ligi maçı vardı. Fenerbahçe’yi son üç yıldır bu kadar etkisiz ve sistemsiz ve ne oynadığı belli olmayan bir halde gördüm. İnanın geçen senenin yarısı kadar oynayan bir Fenerbahçe bu maçı alırdı hem de fark yaparak. Ancak benim değinmek istediğim asıl konu futbol yazarları. Bu yazarlarımız geçen yıl ne diyorlardı aşağıda tek, tek yazıyorum. Bu sözleri kimlerin dediğini de sizler çok iyi biliyorsunuz.
“Zico stajer hoca futboldan anlamıyor. İlle de sistem diye tutturdu. Bu nasıl hocalık. Takım çalışmıyor. Disiplin hiç yok. Herkes kendi başına buyruk. Semih dururken Kejman oynatılır mı hiç.”
“Fenerbahçe nasıl tek forvet oynar anlamıyorum. Avrupa' da tek forvet kabul ama Türkiye' de tek forvet olmaz. Fenerbahçe’ye yakışmıyor.”
“Fenerbahçe’de sistem sorunu var. Sistem dediğin nedir ki. Rakibe göre sahaya her maç farklı çıkmak zorundasın. Bazen tek forvet bazen çift forvet”
“Deivid bu takımın oyuncusu değil. Orta sıralarda mücadele eden bir Anadolu takımında oynar ancak. Bu adamı kim transfer etti böyle”
“Edu her maç kendi kalesine gol atıyor.Bu adam derhal bu takımdan uzaklaştırılmalı”
“Bu takımın en iyisi Aurellio ise bu takım çok kötü bir takım demektir.”
Bu söylenenleri daha uzatmak mümkün. Peki aynı yazarlar bu yıl ne diyorlar. Çoğu bugünkü yazılarından alınma.
“Edu ve Deivid bu takıma girmeden geçen yıl ki Fenerbahçe’yi izlemek zor olacak”.
“Aurelio’nun olmayışının Fenerbahçe’nin futbolunda yarattığı fiili, reel eksiklikten belki de daha önemlisi oyuncuların maneviyatını nasıl etkilediği. Bu eksiklik tüm orta saha ve savunma oyuncularının oyun cesaretinden de alıp götürmüş. O varken bir top kaybı bugün olduğu kadar büyük sorunlar yaratmıyordu. Çünkü her oyuncu başı sıkıştığında, kafasını kaldığı anda onu göreceklerini bilerek, çok daha rahat oynuyorlardı”
“F.Bahçe geçen sezon omuzlarına taktığı apoletin güveni ve tehdidi ile "Ejderha" stadına çıktı. Ama sadece o kadar... Ne rakibi tanımış, ne de kendi takımını bilebilen bir teknik adam ile elindeki kadronun geçen seneden daha iyi olduğunu iddia eden bir başkana sahipse bu takım, bu apoletin dikişlerinin sökülmesi de pek uzun sürmeyecek gibi gözüküyor.”
“Üstüne üstlük Deivid ve Vederson gibi oyun kurgusunun işlemesinde önemli rolleri olan iki isim uzun süreli sakatlıklarla karşı karşıya kalmışlardı.”
Bakın bu yazılar birebir aynı yazarlardan alınma. Hani insanın bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyesi geliyor. Bu adamlar büyük otorite büyük yorumcu diye medyada sıfatları geçiyor ve bol sıfırlı maaş alıyorlar.
Ondan sonra Türk futbolu neden böyle diye kafa patlatıyoruz. Dün kaka dediklerine bugün övgüler yağdırıp bugüne kaka demek için adeta yarışıyorlar. Fatih Terim ve Türk futbolun geleceği isimli ve diğer futbolla ilgili yazılarımda belirttiğim gibi önce futbolun bunlardan kurtulması gerek. Taraftar da bunlara bakıp vay be adam ne yazmış demesinler yazdıkları ortada.
Deveye sormuşlar belin neden eğri diye, Deve de nerem doğru ki demiş.Eh bu ülkenin nesi doğru ki futbolu ve futbol yazarları doğru olsun.
Saygılarımla
Ali İhsan UĞUZ