Feci bik

Bundan birkaç yıl evveli idi. Çat kapı pat diye “G” hoca daldı. “Yandım” dedi, “Mahvoldum, ne yapacağım ben?”

“G” hoca da kim, diyebilirsiniz.

Yaşlanmış, biraz da kocalmış bir yazar olarak ömrümün bundan sonraki kalan kısmında kimse ile mahkemelik olmak istemediğimden isim yazmak yerine “G” hoca dedim. Şimdi burada bazı okuyanlar G; guş mu, guş ise hangi kuşun adıdır, gibi sorular da sorabilirler…

Bir sürü kuş var. Kartal, şahin, doğan, atmaca, üsencik kuşu gibi!

Bu durumda en iyisi “G” hoca yerine, “Bizim hoca” demek lazım.

İyi iken kötü olursunuz, adam gider mahkemeye: “Adımı kullanarak yazılar yazıyor, paralar kazanıyor, nam salıyor, şan – şöhret sahibi oluyor” diyebilir…

Ya birde maddi ve manevi tazminat davası açarsa?

Sanırım durumumu anladınız.

—Ne oldu hocam, hayırdır? diye sordum.
—Feci, dedi.
—Feci olan nedir?
—Bilgisayarda var ya, feci meci bişi, işte beni oraya üye yapmışlar.
—E, hocam?
—Eyisi mi kaldı? Kötü yola düşürmüşler beni, kötü yola düştüm artık ben!..

Bizim hocanın dediklerinden bir şey anlamamıştım ancak, adresi belli olsun diye yardımcılığımı yapan arkadaşımın oğlu dedi ki:
—Adnan amca ben anladım.
—Neyi anladın?
—Hocayı…

Çocuk girdi bilgisayara Facebook da adıma bir hesap açıp, hoca kötü yolda yalnız kalmasın diye beni de bizim hocaya yol arkadaşı eyledi…