Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '12

 
Kategori
İlişkiler
 

Feminizm atası Lilith

Feminizm atası Lilith
 

Google:))


Efsanelere, kutsal kitaplardaki kıssalara baktığımız zaman dört büyük dinde de ortak bir özelliğe rastlıyoruz. Kadının günahkar ve günahın temeli oluşturduğu kanısı.

Belki de bu yüzdendir, insanoğlunun varoluşundan buyana kadın erkek arsında ki kısır çekişme ve sonunda alışılagelmiş kadın mağlubiyetinin yaşanması.

Doğrusu öyle uç noktalarda günümüz ölçütlerinde bir feminist olmadım. Çünkü çağdaş yaşam koşullarında insanın ya da cinsiyetlerin birbirlerinden üstün olmalarını zekasına, insan sevgisine,

emek , vefa, vicdan, merhamet, adil olma gibi insani duygulara sahip olduklarına ya da olmadıklarına göre kıyasladım.

Bunlar günümüz koşullarına göre düşüncelerim fakat şu da bir gerçek ki kadın var olduğu andan itibaren hayata bir sıfır yenik başlamış. Bilinen ilk kadın Havva nın yasak meyveyi yemesi, Adem e sunması ve cennetten kovulmalarından günümüze değin kadına baştan çıkartıcı, kötülüklere açık bir rol verilmiştir.

Hıristiyan ve Yahudilere göre Adem in ilk eşi Lilith idi. Aynı anda ve topraktan yaratılmışlar, cennete birlikte yaşıyorlardı. Ademin ilişkide sürekli söz sahibi olmak istemesi sorunlar yaşanmasına sebep oldu. Çünkü Lilith ikisinin de topraktan yaratıldığını ve eşit olduğunu ileri sürüyordu.BU durum özellikle cinsel ilişkilerinde yaşanıyordu. Adem kendini bağışlayan ve bereketli gökyüzü Lilith ise ürün veren toprak olarak görüyordu.

Tartışmalar sonucunda Lilith yasak kelimeleri söyleyerek ortadan kaybolur. Bu duruma Adem üzülür ve Tanrıdan Lİlith yi geri ister, üç melek gönderilir dönmesi için, Lilith bunu ret eder çünkü o artık dışlanmışlar ve lanetlenilenler arasındadır şeytanla ve cinlerle ilişkiye girer çocukları olur. O yasak elmayı yemediği için ölümsüzdür. Bunun üzerine Tanrı cezalandırılmasını çocuklarının öldürülmesini ister. Lİlith acı çeker ve bundan sonra insanoğlunun yeni doğan çocuklarının erkeklerini ilk sekiz günde, kızları ise yirmi gün içerisinde canını alacağına yemin eder.

Bizim de kültürümüze yerleşmiş, Anadolu da yaygın inanışla loğusa kadınların, hamile olanların ve yeni doğmuş bebeklerin kabusu al basması olarak bizimde içimize girer bu isyankar kadın.

Cennette yalnız kalan Adem için kaburga kemiğinden Tanrı Havva yı yaratır. Ondan bir parça olduğu için artık tartışma ve isyan çıkmayacaktır.

Tek Tanrılı dinlerden ve efsanelerinden tanıdığımız bu dişi şeytana aslında Mezopotamya uygarlıklarında ve Babil yazıtlarında da karşılaşıyoruz. Hatta mitoloji de bile farklı isim ama aynı biçilen karakterde Lilith yi görebiliyoruz. İşte size varlığını günümüze değin sürdüre gelmiş iki kadın profiliJ. Lilith artık isyan eden, kötülük saçan bir sembol olmuştur. Orta çağ Avrupa sında cadılara verilen isim ve dişi şeytan olarak tarih sahnesinde varlığını sürdürmüştür.

Yine aynı rolle erkekleri baştan çıkaran, onlarla birlikte olarak çocuk sahibi olan çoğalan bu kadın Tevrat a göre İsrailli Bir peygamber olan İlyas tan geceleri rüyasına girerek aldığı spermler ile çocuk sahibi olmuştur. Bu nedenle ona tohum hırsızı adı da verilmiştir. Şimdi düşünüyorum da torunları olan İsrail halkı onca kötülüğü acaba aldıkları bu genle mi yapıyorlar ne dersiniz?:)

 

Lilith yalnızca erkekleri değil eşit olduğu düşüncesine sevk ettiği için kadınları baştan çıkarma konusunda Şeytan'ın en büyük yardımcısıydı. Artık, kötü amaçlı kullandığı güzelliği ve baştan çıkarıcılığı ön plana çıkıyordu. İnsanlar bir yandan büyü ve tılsımlarla ondan korunmaya çalışırken, diğer yandan kendilerini onun büyüsünden kurtaramıyorlardı. Böylece on dokuzuncu yüzyıla geldiğimizde Lilith artık dini kimliğinden sıyrılarak ressamlar ve edebiyatçılar için sevilen bir motif, sıra dışı bir malzeme oldu. İngiliz ressam Dante Gabriel Rossetti'nin yaptığı "Lady Lilith" tablosunda bu cadı, Victoria Dönemi'nin güzellik anlayışına uygun olarak tasarlanmış ve gösterişli dekoltesiyle uzun kızıl saçlı, biraz dolgun, etli dudaklarla resmetmişti.

Edebiyat dünyasına da girince, şeytan kadın kimliği tamamen kayboldu. Artık ona korku ve nefretle bakılmıyor, hatta sempatik bile bulunuyordu. Aydın fikirliler kötü kalpli şeytan kadın tiplemesini rafa kaldırmışlardı. Kabul gören aslında bu şehvetli güzellik değildi. Lilith'in Adem'in ilk eşi olduğunu anlatan efsane idi. Çünkü bu öykü, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne uzanan bir tartışmayı başlatmıştı. Özellikle son yüzyıldır iyice kesinleşen bir tartışmaydı bu eşitlik, daha doğrusu kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik sorunu.

Psikanaliz uzmanı ve araştırmacı Siemund Hurwitz, "Adem ile Lilith arasındaki güç savaşını asırlarca süren ve baba erkil sistemdeki erkeğin konumu ile kadınların eşit haklara sahip olma talebini temel alan cinsiyetler arası savaşın aynadaki görüntüsü olarak değerlendiriliyor.

Aslına bakarsanız antik çağlarda ya da orta çağda erkekler bu çekişmeyi hep gereksiz gördüler çünkü sonuç olarak, Lilith lanetlenmiş ve dışlanmış, asıl olan Havva da Adem den bir parça olarak yine erkeğe hizmet için yaratılmıştı.

Dünyada düzeninin ata erkil olması, en büyük güç olan dini elinde tutan erkekler tarafından yönlendirildiği için olabilir mi acaba?

Efsanelerden günümüze ve şuan içimizde kaç kadın itaatkar Havva ya da isyankar Lilith?

Bazen bu iki kadın profili kendi içinde güç mücadelesine devam ederken bazen farklı cephelerde ama erkeğe karşı halen savaşına devam etmekte!

Nitekim Lilith feminizm in başlangıcı ve atası olarak hala yaşamını sürdürmektedir.

Peki siz hemcinslerim sorun kendinize ne kadar Lilith ya da Havva sınız?

 

Yolunuz umut, yoldaşınız sevgi olsun! Sağlıcakla…


DİLEK YAKA

 


 

 
Toplam blog
: 85
: 1590
Kayıt tarihi
: 23.11.10
 
 

Yaş otuzbeş yolun yarısı eder demiş üstad demesine ama, benim yapacak çok şeyim var:)! Anneyim, e..